Reyhanlı Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Necmettin Zaroğlu, Hatay’ın tarım kenti kimliğini hatırlatarak çiftçilerin yaşadığı sorunlara dikkat çekti.
2025 yılının tarım sektörü açısından en zorlu ve ilginç yıllardan biri olduğunu vurgulayan Zaroğlu, “Çiftçimiz ne ekerse eksin zarar ediyor, üretim yapmak risk haline geldi” diyerek yetkililere acil destek çağrısında bulundu.
“ÇİFTÇİ BORÇ BATAĞINA SÜRÜKLENDİ”
Başkan Zaroğlu, açıklamasında özellikle maliyetlerin çiftçinin belini büktüğünü söyledi. Gübre, mazot, ilaç ve işçilik giderlerindeki artışın üreticinin kâr marjını sıfırladığını ifade eden Zaroğlu, “Çiftçimiz alın terinin karşılığını alamıyor. Açıklanan alım fiyatları enflasyonun çok altında kaldı. Birçok üründe fiyatlar geçen yılın bile altında kaldı. Ürün para etmeyince borçlar ödenemedi, kredi borçları katlandı. Bankalara ve tarım kredi kooperatiflerine olan borç yükü çiftçinin belini büküyor” dedi.
İKLİM VE POLİTİKA BELİRSİZLİĞİ
Zaroğlu, tarımsal üretimdeki en büyük risklerin sadece iklimsel afetler değil aynı zamanda uygulanan tarım politikaları olduğuna dikkat çekti. “Don, kuraklık, sel gibi afetler çiftçinin yasıdır. Bu yıl kuraklık nedeniyle birçok üretici verim kaybı yaşadı. Politika belirsizliği ise çiftçinin geleceğe dair umutlarını kırıyor. Üreticimiz neyi ne kadar ekeceğini planlayamıyor, çünkü alım fiyatları belirsiz, destekler yetersiz” diye konuştu.
PAMUK ÜRETİCİSİ DESTEK BEKLİYOR
Reyhanlı başta olmak üzere Amik Ovası’nda pamuk hasadının sürdüğünü belirten Zaroğlu, pamuk üretiminin geçen yıla göre düşüş gösterdiğini söyledi. “Pamuk üreticimizi korumalıyız. Hasat döneminde yapılan ithalat üreticinin emeğini değersizleştiriyor. İthalata hayır diyoruz. Çözüm ithalatta değil, üreticiye destektedir. Pamuk Türkiye için stratejik bir üründür; tekstil sanayimizin hammaddesi olan pamuğu ithal etmek yerine kendi çiftçimize sahip çıkmalıyız” ifadelerini kullandı.
“TARIM EKONOMİNİN LOKOMOTİFİDİR”
Zaroğlu, tarımın sadece üreticiyi değil ülke ekonomisini de ilgilendiren stratejik bir sektör olduğunu vurguladı. “Tarım hak ettiği değeri görürse enflasyon, cari açık ve işsizlik gibi ülke ekonomisinin en temel sorunlarına çözüm üretir. Tarım doğru planlanır, destekler zamanında verilirse hem çiftçi kazanır hem de soframızda ekmek ucuzlar. Bugün ithalata ödediğimiz milyarlarca lira içeride üretime destek olsaydı, bu kadar borç ve cari açık konuşmazdık” dedi.
HÜKÜMETE ÇAĞRI: “ÇİFTÇİYİ KAYBETMEYELİM”
Başkan Zaroğlu, yetkililere ve ilgili kurumlara seslenerek üreticinin yanında olunmasını istedi. “Hükümetimizden, Tarım ve Orman Bakanlığımızdan beklentimiz, çiftçimizin sesine kulak verilmesi ve destek mekanizmalarının hızla devreye alınmasıdır. Çiftçi üretmezse soframızda ekmek olmaz, ülke ekonomisi yara alır. Üreticiyi kaybedersek, tarımsal üretimi dışa bağımlı hale getirirsek telafisi çok zor olur” uyarısında bulundu.
ÇİFTÇİDEN UMUTSUZLUK MESAJLARI
Zaroğlu’nun açıklamalarında dikkat çeken bir diğer nokta ise çiftçinin moralinin bozulmuş olması. Bölgedeki birçok üreticinin tarlasını ekmeyi düşünmediğini, gençlerin tarımdan uzaklaştığını belirten Zaroğlu, “Üreticiye umut aşılayacak bir yol haritasına ihtiyaç var. Tarımı cazip hale getirmezsek önümüzdeki yıllarda gıda arzı ciddi bir riskle karşı karşıya kalabiliriz” dedi.
Bu açıklamalar, tarımda üretim planlamasının, ithalat politikasının ve desteklerin yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini bir kez daha gözler önüne serdi.
Haber: NUR ÇELİK
ABDULVAHİT GÜRASLAN