Regenerasyon, bir üreme çeşididir ve yenilenme anlamına gelmektedir. Vücuttan kopan büyük bir parçanın yeni bir canlı meydana getirmesi veya kopan kısmın yeniden oluşması, onarılması şeklindeki bir çeşit bölünerek üremedir. Planarya adı verilen tatlı sularda yaşayan yassı kurtlar enine veya boyuna parçalara bölünse, her parça ayrı ayrı bir planarya kurdu meydana getirir. Yer solucanı iki parçaya kesilse, her parça ayrı ayrı hayatına devam eder. Deniz yıldızı ve istakoz kopan kol ve bacaklarını yeniler.
Ayrıca kavak, söğüt, gül gibi bitkilerin kesilmiş dal parçaları ile üremesi –çelikleme yöntemi- birer regenerasyondur. Patates, lâle gibi bitkilerin yumrularının bir gözünden yeni bitki meydana getirmesi de regenerasyona örnektir.
Bu örnekte de görüldüğü gibi tüm canlılardaki organlar ve sistemler mucizevi özelliklere sahiptir. Bütün bu özellikleri canlıların bilinçle ve kendi kendilerine düşünüp karar vererek yapmış olabilecekleri düşünülemez bile. Canlıların tasarımlarındaki özellikler incelendiğinde insan, yaşamın ne denli ince hesaplara dayandığını ve yaratılıştaki mucizeleri görecektir ve Allah’ın sonsuz ilmini ve kusursuz sanatını bir kez daha kavrayacaktır.
Allah Kuran’da, bizi yarattıklarıyla ilgili düşünmeye yönlendirmektedir. Yaratılmış herşeye samimi bir şekilde bakıldığı zaman ise insan, sebeplerin sadece zahiri olduğunu anlayabilir ve ülfet perdesini aralayabilir. Kuran bizim bu perdeleri teker teker kaldırmamızı sağlamakta, Allah’ın ayetlerini görmemize yol açmaktadır. İşte o zaman zahiri sebeplerden batıni sebeplere geçmemiz mümkün olabilir.
Yüce Allah, görünürde akla uygun olması için her sonucu sebeplere bağlı yaratmıştır, dileseydi sebepsiz de yaratabilirdi. Herşeyi sadece “Ol” emriyle yoktan vareden Allah, sebeplerden münezzehtir ve dilediği şekilde yaratmaya da güç yetirendir. Allah bize bunu Kuran’da bildirmektedir:
Allah, yedi göğü ve yerden de onların benzerini yarattı. Emir, bunların arasında durmadan iner; sizin gerçekten Allah’ın her şeye güç yetirdiğini ve gerçekten Allah’ın ilmiyle her şeyi kuşattığını bilmeniz, öğrenmeniz için. (Talak Suresi, 12)
Ayrıca kavak, söğüt, gül gibi bitkilerin kesilmiş dal parçaları ile üremesi –çelikleme yöntemi- birer regenerasyondur. Patates, lâle gibi bitkilerin yumrularının bir gözünden yeni bitki meydana getirmesi de regenerasyona örnektir.
Bu örnekte de görüldüğü gibi tüm canlılardaki organlar ve sistemler mucizevi özelliklere sahiptir. Bütün bu özellikleri canlıların bilinçle ve kendi kendilerine düşünüp karar vererek yapmış olabilecekleri düşünülemez bile. Canlıların tasarımlarındaki özellikler incelendiğinde insan, yaşamın ne denli ince hesaplara dayandığını ve yaratılıştaki mucizeleri görecektir ve Allah’ın sonsuz ilmini ve kusursuz sanatını bir kez daha kavrayacaktır.
Allah Kuran’da, bizi yarattıklarıyla ilgili düşünmeye yönlendirmektedir. Yaratılmış herşeye samimi bir şekilde bakıldığı zaman ise insan, sebeplerin sadece zahiri olduğunu anlayabilir ve ülfet perdesini aralayabilir. Kuran bizim bu perdeleri teker teker kaldırmamızı sağlamakta, Allah’ın ayetlerini görmemize yol açmaktadır. İşte o zaman zahiri sebeplerden batıni sebeplere geçmemiz mümkün olabilir.
Yüce Allah, görünürde akla uygun olması için her sonucu sebeplere bağlı yaratmıştır, dileseydi sebepsiz de yaratabilirdi. Herşeyi sadece “Ol” emriyle yoktan vareden Allah, sebeplerden münezzehtir ve dilediği şekilde yaratmaya da güç yetirendir. Allah bize bunu Kuran’da bildirmektedir:
Allah, yedi göğü ve yerden de onların benzerini yarattı. Emir, bunların arasında durmadan iner; sizin gerçekten Allah’ın her şeye güç yetirdiğini ve gerçekten Allah’ın ilmiyle her şeyi kuşattığını bilmeniz, öğrenmeniz için. (Talak Suresi, 12)