Darwinizm’in akıl ve bilim dışı görüşü, dünya üzerindeki yaşamın ve tüm çeşitliliğin Allah’ın yaratmasıyla değil, tesadüfler sonucunda meydana geldiğini ileri sürmektedir. Bilime ‘rağmen’ körükörüne ve hala inatla savunulmaya çalışılan bu teoriye göre, tüm varlıkları meydana getiren, onları çeşitlendiren ve olağanüstü derecede mükemmel ve kusursuz kılan güç “tesadüflerdir”.
Darwinizm, Yaratılış fikrini ortadan kaldırarak tesadüfleri ilah edinmiş bilimsel hiçbir kanıta sahip olmayan bir teoridir. Maddenin mutlak varlığını savunan materyalist inancı temel alan Darwinizm; canlı varlıkların Allah tarafından yoktan yaratıldıklarına, insan ruhunun metafizik varlığına ve canlı- cansız tüm varlıkların Yüce Allah’ın İradesi ve Kontrolü altında olduğu gerçeğine karşı mücadele amacıyla ortaya çıkmış sapkın bir dindir.
150 yıldır ısrarla savunulmuş, ancak 21. Yüzyılda yaratılışı kanıtlayan 100 milyon fosilin ortaya çıkmasıyla inananlarının çoğunu yitirmiştir. Ancak bazı evrimciler bu gerçeği örtbas etme çabasındadırlar. Amaçları da, Darwinizm’in tekrar dünya çapında etkin olabilmesi için farklı çevreleri kendilerine çekme ve sapkın Darwinizm ideolojisini ılımlı göstermektir. Bunu yaparken de, evrimin dinle çelişmediğini, insanlara, evrime inanmanın Allah’ı inkar anlamına gelmeyeceği telkinini vermeye çalışırlar.
Oysa bu çok büyük bir yalandır. Darwinizm, Allah’ı inkar etmek adına ortaya atılmış olan ve bu yönde propaganda yapan son derece tehlikeli bir ideolojidir. Bu sapkın ideoloji Allah inancı ile asla bağdaşmaz.
Bazı Darwinistler ise, ideolojilerinin kesin olarak Allah’ı inkar için ortaya çıktığını ve insanları ateizme sürüklediğini açık açık ifade etmekten çekinmezler. Son aylarda İngiltere’deki bir grup ateistin Londra otobüslerine “Muhtemelen Tanrı yok. Endişelenmeyi bırakın ve hayatın tadını çıkarmaya bakın” –haşa- yazılı ilanlar asması gündeme geldi. Bu grubun içinde çok iyi tanınan Darwinistlerin de bulunması oldukça dikkat çekiciydi.
İnkar eden bu insanlar, müminlerin mutlu yaşamaları için (!) onları Allah’ın yolundan döndürmek amacıyla otobüsler kiralamakta, t-shirtler hazırlamakta ve paralarını harcamaktadırlar. Oysa onların anlayamadığı önemli gerçek, müminlerin zaten mutlu bir yaşam sürüyor olmalarıdır. Müminlerin yaşadığı mutluluk- Allah’ın izniyle- ahirette de sonsuza kadar sürerken, inkar edenler sonsuz azabı tadacaklardır:
Gerçek şu ki, inkâr edenler, (insanları) Allah’ın yolundan engellemek için mallarını harcarlar; bundan böyle de harcayacaklar. Sonra bu, onlara yürek acısı olacaktır, sonra bozguna uğratılacaklardır. İnkâr edenler sonunda cehenneme sürülüp toplanacaklardır. (Enfal Suresi, 36)
Müminler Allah’ın emri olduğu için ve ecir amacıyla tebliğ yaparlar, gelene sevinip gidene üzülmezler ve sonucu Allah’a bırakırlar. Çünkü hidayeti verecek olan Rabbimizdir. İnkar edenler de kendi çaplarında çalışmaktadırlar, ancak yaptıkları işler doğaldır ki, ne Allah’ın emrettikleridir ne de ecir vesilesi olabilecek salih amellerdir. Tek amaçları vardır; iman edenleri Allah’ın yolundan döndürmek. Ve müminlerin aksine sonucu önemsemektedirler. Eğer insanları Allah’ın Yolundan çevirmeyi –Allah’ın dilemesiyle- başarabilirlerse sevinmektedirler. Dolayısıyla inkarcılar, müminlerin tam anlamıyla zıddı olan şeytani bir karaktere sahiptirler.
İşte bu şeytani karakterdeki kişiler, diledikleri kadar çabalasınlar, artık insanları sahtekarlıklarıyla kandıramayacaklardır. Evrim teorisi gerçekten de günümüzün en büyük ‘espri malzemesi’ olmuştur bile! Darwinistler önceleri bağırmış çağırmış, sonra sesleri gittikçe boğuklaşmış, kısılmış, sonunda Yaratılışın delillerini görmezden gelemeyecek duruma gelmişlerdir ve bu sapkın teori nihayet son nefesini vermek üzeredir. Yukarıdaki ayette de bildirildiği gibi, yapıp ettikleri inkarcılara ‘yürek acısı’ olacaktır. Allah’tan korkan vicdanlı ve samimi bir insanın üzerine düşen, bu büyük belaya karşı hala inanan varsa uyarmak ve bu sapkın fikir sistemi ortadan kalkıncaya kadar Allah adına mücadele etmek olacaktır. Rabbimiz bir Kuran ayetinde şöyle bildirmektedir:
Öyleyse kafirlere itaat etme ve onlara (Kur’an’la) büyük bir mücadele ver. (Furkan Suresi, 52)
Darwinizm, Yaratılış fikrini ortadan kaldırarak tesadüfleri ilah edinmiş bilimsel hiçbir kanıta sahip olmayan bir teoridir. Maddenin mutlak varlığını savunan materyalist inancı temel alan Darwinizm; canlı varlıkların Allah tarafından yoktan yaratıldıklarına, insan ruhunun metafizik varlığına ve canlı- cansız tüm varlıkların Yüce Allah’ın İradesi ve Kontrolü altında olduğu gerçeğine karşı mücadele amacıyla ortaya çıkmış sapkın bir dindir.
150 yıldır ısrarla savunulmuş, ancak 21. Yüzyılda yaratılışı kanıtlayan 100 milyon fosilin ortaya çıkmasıyla inananlarının çoğunu yitirmiştir. Ancak bazı evrimciler bu gerçeği örtbas etme çabasındadırlar. Amaçları da, Darwinizm’in tekrar dünya çapında etkin olabilmesi için farklı çevreleri kendilerine çekme ve sapkın Darwinizm ideolojisini ılımlı göstermektir. Bunu yaparken de, evrimin dinle çelişmediğini, insanlara, evrime inanmanın Allah’ı inkar anlamına gelmeyeceği telkinini vermeye çalışırlar.
Oysa bu çok büyük bir yalandır. Darwinizm, Allah’ı inkar etmek adına ortaya atılmış olan ve bu yönde propaganda yapan son derece tehlikeli bir ideolojidir. Bu sapkın ideoloji Allah inancı ile asla bağdaşmaz.
Bazı Darwinistler ise, ideolojilerinin kesin olarak Allah’ı inkar için ortaya çıktığını ve insanları ateizme sürüklediğini açık açık ifade etmekten çekinmezler. Son aylarda İngiltere’deki bir grup ateistin Londra otobüslerine “Muhtemelen Tanrı yok. Endişelenmeyi bırakın ve hayatın tadını çıkarmaya bakın” –haşa- yazılı ilanlar asması gündeme geldi. Bu grubun içinde çok iyi tanınan Darwinistlerin de bulunması oldukça dikkat çekiciydi.
İnkar eden bu insanlar, müminlerin mutlu yaşamaları için (!) onları Allah’ın yolundan döndürmek amacıyla otobüsler kiralamakta, t-shirtler hazırlamakta ve paralarını harcamaktadırlar. Oysa onların anlayamadığı önemli gerçek, müminlerin zaten mutlu bir yaşam sürüyor olmalarıdır. Müminlerin yaşadığı mutluluk- Allah’ın izniyle- ahirette de sonsuza kadar sürerken, inkar edenler sonsuz azabı tadacaklardır:
Gerçek şu ki, inkâr edenler, (insanları) Allah’ın yolundan engellemek için mallarını harcarlar; bundan böyle de harcayacaklar. Sonra bu, onlara yürek acısı olacaktır, sonra bozguna uğratılacaklardır. İnkâr edenler sonunda cehenneme sürülüp toplanacaklardır. (Enfal Suresi, 36)
Müminler Allah’ın emri olduğu için ve ecir amacıyla tebliğ yaparlar, gelene sevinip gidene üzülmezler ve sonucu Allah’a bırakırlar. Çünkü hidayeti verecek olan Rabbimizdir. İnkar edenler de kendi çaplarında çalışmaktadırlar, ancak yaptıkları işler doğaldır ki, ne Allah’ın emrettikleridir ne de ecir vesilesi olabilecek salih amellerdir. Tek amaçları vardır; iman edenleri Allah’ın yolundan döndürmek. Ve müminlerin aksine sonucu önemsemektedirler. Eğer insanları Allah’ın Yolundan çevirmeyi –Allah’ın dilemesiyle- başarabilirlerse sevinmektedirler. Dolayısıyla inkarcılar, müminlerin tam anlamıyla zıddı olan şeytani bir karaktere sahiptirler.
İşte bu şeytani karakterdeki kişiler, diledikleri kadar çabalasınlar, artık insanları sahtekarlıklarıyla kandıramayacaklardır. Evrim teorisi gerçekten de günümüzün en büyük ‘espri malzemesi’ olmuştur bile! Darwinistler önceleri bağırmış çağırmış, sonra sesleri gittikçe boğuklaşmış, kısılmış, sonunda Yaratılışın delillerini görmezden gelemeyecek duruma gelmişlerdir ve bu sapkın teori nihayet son nefesini vermek üzeredir. Yukarıdaki ayette de bildirildiği gibi, yapıp ettikleri inkarcılara ‘yürek acısı’ olacaktır. Allah’tan korkan vicdanlı ve samimi bir insanın üzerine düşen, bu büyük belaya karşı hala inanan varsa uyarmak ve bu sapkın fikir sistemi ortadan kalkıncaya kadar Allah adına mücadele etmek olacaktır. Rabbimiz bir Kuran ayetinde şöyle bildirmektedir:
Öyleyse kafirlere itaat etme ve onlara (Kur’an’la) büyük bir mücadele ver. (Furkan Suresi, 52)