Kırıkhan Belediye Başkanı Ayhan YAVUZ,06-12 Mayıs tarihleri arasında kutlanmakta olan Vakıflar haftası münasebetiyle yazılı bir mesaj yayınladı.“Vakıflarımız, Savaşta ve barışta insanlara hizmet eden, Sosyal devlet anlayışımızın en önemli unsurlarından birisidir” diyen Başkan Yavuz mesajında şunları söyledi;
Vakıflar, insanlık tarihinin en eski kuruluşlarından birisi olup serveti hizmete dönüştüren tek müessedir.Bu hizmetin odağında ,sevgi ,şefkat, merhamet, dayanışma, yardımlaşma, koruma ve kollama yatmaktadır .Yaptığı faaliyetlerle, insanlar arasındaki sosyal dengenin sağlanmasında önemli bir görev üstlenen vakıflar, aynı zamanda geçmişi de geleceğe taşıyan önemli bir kurumdur. Bugün dünyamızda yaşanan bir çok sorunun temelinde insanlar arasındaki hayır ve yardımlaşma kültürünün eksikliği yatmaktadır Böylece vakıfların toplumda sosyal dayanışma ve yardımlaşmanın sağlanarak ,sosyal yaşamın güçlendirilmesi amacıyla kurulan sosyal kurumlardır. “Vakıflarımız, Toplumumuzda birlik ve beraberliğin güçlendirilmesi, şefkat ve dayanışmanın tesis edilmesi hususunda ecdadımızın bize bıraktığı en değerli miraslardandır. Binlerce yıllık köklü bir geçmişe sahip Türk Milleti, insan hayatını doğrudan etkileyen sosyal, ekonomik, kültürel, kısaca her alanda insanlara değer vermiş, bunun en güzel göstergesi olarak da çok değerli vakıf eserlerini ortaya koymuştur.
Bu eserler, bazen ticarethane, bazen cami bazen iş hanı, bazen medrese olmuş, böylelikle hayatın her alanına hakim olmuş, Fakirin, garibin , yolda kalmışın, öğrencinin çeşitli ihtiyaçlarını karşılamışlardır.
Vakıflarımızın ve Derneklerimizin insanlığın bekası için yapmış oldukları her türlü hizmet elbette parayla ölçülemez. Zira Vakıflarımız; Dini ve manevi değerlerimize sahip çıkan, sosyal hayat içerisindeki standart yaşam dengelerini sağlayan, sahip olduğumuz kültürümüzü bir sonraki nesillere aktaran, geçmişten geleceğe yansıyan tarihi eserlerimizi koruyan, insanlığın bekası için akademik seviyede hizmet edecek, gelecek yönetimlerde söz sahibi olacak genç nesilleri yetiştiren kurumlardır.Vakıf, Allah rızası kazanmak dışında hiçbir karşılık beklemeden elindekini ihtiyaç sahibi ile paylaşmaktır. Vakıf olgusu topraklarımızda Selçuklu döneminde yaygınlaşmış, Osmanlı Devleti döneminde ise kurumsallaşarak adeta bir medeniyet haline dönüşmüştür. Vakıflar Osmanlı döneminde iç ve dış güvenlik hizmetleri ile adalet hizmetleri dışındaki hemen her alanda önem arz etmiştir. Vakıf ruhunu; asırlar ötesinden alarak, asırlar sonrasına taşımak milli bir sorumluluktur.
Anadolu’nun ilk Camisi olan Habib-i Neccar Camisi, Hıristiyanların en eski kiliselerinden olan St. Pierre Kilisesi ve 7500 yıllık tarihi boyunca birçok medeniyetin izlerine ev sahipliği yapmanın getirdiği sorumluluk ile halkımız vakıf kültürünü en canlı haliyle yaşatmaktadır.
Vakıf varlıkları ülkemizin tapusu hükmündedir. Medeniyetimizin devamı, toplumumuzun barış, kardeşlik ve yardımlaşma içinde yaşaması için vakıf şuurunu ve ona atfedilen önemi iyi anlamak ve bu şuurun gelecek nesillere aktarılmasını sağlamak bizlerin asli görevidir. Günümüze kadar gelmiş, tarihimize ışık tutan birçok eser, Vakıflarımız tarafından yapılmış ve önümüzdeki nesillere miras bırakılmak amacıyla koruma altına alınmıştır. Ecdadlarımızın Vakıflara ne kadar çok değer verdiğini, geçmişten günümüze gelen binaların mimarisiyle, zamana meydan okumalarıyla, binaların sağlamlığıyla karşımıza çıktığını rahatlıkla görmekteyiz.
Vakıflar ile insanlığa hizmet edenleri rahmet ve minnetle anıyorum. Vakıflarımızın yaşatılmasına katkıda bulunan hayırsever kişi ve kuruluşlara teşekkür ediyor, bu duygu ve düşüncelerle Vakıflar Haftası’nı en içten duygularımla kutluyorum.”(Haber Merkezi)
Vakıflar, insanlık tarihinin en eski kuruluşlarından birisi olup serveti hizmete dönüştüren tek müessedir.Bu hizmetin odağında ,sevgi ,şefkat, merhamet, dayanışma, yardımlaşma, koruma ve kollama yatmaktadır .Yaptığı faaliyetlerle, insanlar arasındaki sosyal dengenin sağlanmasında önemli bir görev üstlenen vakıflar, aynı zamanda geçmişi de geleceğe taşıyan önemli bir kurumdur. Bugün dünyamızda yaşanan bir çok sorunun temelinde insanlar arasındaki hayır ve yardımlaşma kültürünün eksikliği yatmaktadır Böylece vakıfların toplumda sosyal dayanışma ve yardımlaşmanın sağlanarak ,sosyal yaşamın güçlendirilmesi amacıyla kurulan sosyal kurumlardır. “Vakıflarımız, Toplumumuzda birlik ve beraberliğin güçlendirilmesi, şefkat ve dayanışmanın tesis edilmesi hususunda ecdadımızın bize bıraktığı en değerli miraslardandır. Binlerce yıllık köklü bir geçmişe sahip Türk Milleti, insan hayatını doğrudan etkileyen sosyal, ekonomik, kültürel, kısaca her alanda insanlara değer vermiş, bunun en güzel göstergesi olarak da çok değerli vakıf eserlerini ortaya koymuştur.
Bu eserler, bazen ticarethane, bazen cami bazen iş hanı, bazen medrese olmuş, böylelikle hayatın her alanına hakim olmuş, Fakirin, garibin , yolda kalmışın, öğrencinin çeşitli ihtiyaçlarını karşılamışlardır.
Vakıflarımızın ve Derneklerimizin insanlığın bekası için yapmış oldukları her türlü hizmet elbette parayla ölçülemez. Zira Vakıflarımız; Dini ve manevi değerlerimize sahip çıkan, sosyal hayat içerisindeki standart yaşam dengelerini sağlayan, sahip olduğumuz kültürümüzü bir sonraki nesillere aktaran, geçmişten geleceğe yansıyan tarihi eserlerimizi koruyan, insanlığın bekası için akademik seviyede hizmet edecek, gelecek yönetimlerde söz sahibi olacak genç nesilleri yetiştiren kurumlardır.Vakıf, Allah rızası kazanmak dışında hiçbir karşılık beklemeden elindekini ihtiyaç sahibi ile paylaşmaktır. Vakıf olgusu topraklarımızda Selçuklu döneminde yaygınlaşmış, Osmanlı Devleti döneminde ise kurumsallaşarak adeta bir medeniyet haline dönüşmüştür. Vakıflar Osmanlı döneminde iç ve dış güvenlik hizmetleri ile adalet hizmetleri dışındaki hemen her alanda önem arz etmiştir. Vakıf ruhunu; asırlar ötesinden alarak, asırlar sonrasına taşımak milli bir sorumluluktur.
Anadolu’nun ilk Camisi olan Habib-i Neccar Camisi, Hıristiyanların en eski kiliselerinden olan St. Pierre Kilisesi ve 7500 yıllık tarihi boyunca birçok medeniyetin izlerine ev sahipliği yapmanın getirdiği sorumluluk ile halkımız vakıf kültürünü en canlı haliyle yaşatmaktadır.
Vakıf varlıkları ülkemizin tapusu hükmündedir. Medeniyetimizin devamı, toplumumuzun barış, kardeşlik ve yardımlaşma içinde yaşaması için vakıf şuurunu ve ona atfedilen önemi iyi anlamak ve bu şuurun gelecek nesillere aktarılmasını sağlamak bizlerin asli görevidir. Günümüze kadar gelmiş, tarihimize ışık tutan birçok eser, Vakıflarımız tarafından yapılmış ve önümüzdeki nesillere miras bırakılmak amacıyla koruma altına alınmıştır. Ecdadlarımızın Vakıflara ne kadar çok değer verdiğini, geçmişten günümüze gelen binaların mimarisiyle, zamana meydan okumalarıyla, binaların sağlamlığıyla karşımıza çıktığını rahatlıkla görmekteyiz.
Vakıflar ile insanlığa hizmet edenleri rahmet ve minnetle anıyorum. Vakıflarımızın yaşatılmasına katkıda bulunan hayırsever kişi ve kuruluşlara teşekkür ediyor, bu duygu ve düşüncelerle Vakıflar Haftası’nı en içten duygularımla kutluyorum.”(Haber Merkezi)
