Türkiye Tasarım Vakfı, Kültür ve Turizm Bakanlığı öncülüğünde Bilim Kurulu iş birliğiyle yürütülen ve Hatay'ın tarihi merkezinin yeniden hayat bulmasını, kültürel mirasını ve kent kimliğinin korunmasını amaçlayan "Antakya Tarihi Kent Merkezi Koruma Amaçlı Planlama Çalışmaları" kapsamında çalıştay düzenledi.
Türkiye Tasarım Vakfı'ndan yapılan açıklamaya göre, Kültür ve Turizm Bakanlığının inisiyatifiyle ulusal ve uluslararası alanda tarihçi, arkeolog, yer bilimci, şehir plancıları ve mimarlardan oluşan bir çalışma grubuna liderlik eden Türkiye Tasarım Vakfı, Bilim Kurulu'nun çalışmalarında gönüllü yer alarak koruma planları ile Hatay'ı, aslına uygun şekilde ihya süreçlerinde çalışmaya başladı.
15 farklı disiplinden yerli ve yabancı fikir önderlerinin ve Hatay'a gönül verenlerin katılımıyla yapılan çalıştayda, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ve Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Foster+ Partners, Kentsel Yenileme Merkezi (KEYM) ve DB Architects iş birliğinde yürütülen çalışmalar masaya yatırıldı.
Yapısal mühendislik ve felaket risk azaltma alanlarında uluslararası düzeyde çalışmalar yapan Dr. Kit Miyamato, çalıştaya çevrim içi olarak katılan isimler arasında yer aldı.
Açıklamada görüşlerine yer verilen Miyamato, bu tür bir felaket sonrası Hatay'ın toplumsal sermayesini yeniden kurabilmek için doğru strateji ve çabalar gerektiğini bildirdi.
Dünya genelindeki iyi ve kötü örneklerden ders çıkarılabilineceğini belirten Miyamato, şunları kaydetti: "Bazı ülkeler benzer felaketlerin ardından başarılı bir şekilde toparlanmayı başarırken, diğerleri zorlanmıştır. Burada unutmamamız gereken önemli nokta, şehirdeki tüm planlamanın kamusal kaynaklarla finanse edilmediğidir, çünkü büyük bir bölümü özel yatırıma dayanıyor. Örneğin, Japonya'nın Kobe şehrinde 1995 yılında yaşanan yıkıcı depremde 6 binden fazla insan hayatını kaybetti ve büyük zararlar meydana geldi. Ancak Japonya, bölgeyi yatırıma uygun hale getirmek için düzenlemeleri basitleştirerek ve özel yatırımı teşvik ederek adımlar attı. Bu, Kobe'nin sadece birkaç yıl içinde daha güçlü bir şekilde toparlanmasına yol açtı. Hatay'ın ise zengin bir tarihe ve canlı bir kültüre sahip olması gibi bir özgünlüğü var. Bu özgünlük, uluslararası yatırımcılar için büyük bir çekicilik unsuru olabilir. Buraya özel sektör yatırımlarını çekmek için çaba göstermeliyiz."
Türkiye Tasarım Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Kalyoncu da tarihsel ve milli bir önemi olan Hatay'ın tarihi merkezinde Kültür ve Turizm Bakanlığının öncülüğünde yürütülecek koruma amaçlı planlama çalışmalarına vakıf olarak gönüllü katkı için yakın zamanda aksiyon almaya başladıklarını aktardı.
Kalyoncu, paydaşların da katılımıyla düzenlenen çalıştayda aksiyon planlarının tartışıldığını aktararak, şu bilgileri verdi: "Ulusal ve uluslararası uzmanlarla birlikte oluşturduğumuz çalışma grubumuz ve Hatay'a gönül veren tüm paydaşlarımızın katkısı ile bu eşsiz mirasın bizden sonraki nesillere aktarılmasını ve tarihi Hatay merkezinin korunmuş kültür mirasıyla birlikte daha yaşanabilir ve dayanıklı bir hale gelmesini amaçlıyoruz. Çalıştay raporumuzun, ülkemizin tarihi kent merkezlerinin geleceğine ışık tutacak bir değer ortaya koyacağına inanıyoruz."
Şehri yeniden kalkındırmayı kendilerine vazife edindiklerini belirten Kalyoncu, kentleri ileriye taşımak amacıyla hareket ettiklerini ve Cumhuriyetin 100. yılına yakışır kentsel stratejiler oluşturarak şehirlerin kentsel refah seviyesini artırmayı amaçladıklarını vurguladı.
Kalyoncu, iklim krizi, küresel ısınma, göç gibi küresel sorunların tüm dünyanın gündeminde yer aldığına, bunun çözümünde ise iş birliğine dikkati çekti.
Hayallerinin, iş birliği kurgusunun Türkiye'den çıkıp tüm dünyaya bir model olabilmesi şeklinde olduğunu belirten Kalyoncu, "Hatay'daki çalışmalarımızı başarıyla tamamlayabilirsek bu iş birliği ruhunu daha fazla gecikmeden İstanbul'un problemlerinin çözümüne de dahil ederek etkili ve faydalı sonuçlara ulaşabiliriz." ifadelerini kullandı. (AA)
ABDULVAHİT GÜRASLAN
