Hamok Dönem Sözcüsü Nebil Seyfettin yazılı olarak yaptığı açıklamasında, Çanakkale’nin Kaz Dağları bölgesinde yer alan Kirazlı köyünde Kanada firması Alamos Gold’un yerli ortağı Doğu Biga Madencilik şirketi tarafından yürütülen altın madeni projesinde, ÇED raporunda 45 bin denmesine rağmen yaklaşık 195 bin ağaç kesildiği ortaya çıkması nedeniyle başlayan “vicdan ve su nöbeti” binlerce insanın katılımıyla sürüyor.
Tarihsel ve kültürel mirasa yapılan bu topyekûn saldırılara karşı, toprağını, suyunu, tarihini, ağacını, doğasını ve bu doğada yaşayan tüm canlıları korumak isteyen binlerce insan; daha evvel Karadeniz’de HES’lere karşı derelerine, İstanbul’da Kuzey Ormanları’na, Ilısu Barajı nedeniyle suyun altında kalacak olan Hasankeyf’e, Toki Projesiyle millet bahçesine dönüştürülmeye çalışılan Salda Gölü’ne ve bugün de Kaz Dağları’nda altın aramaya gelen firma ve yerli destekçilerine karşı topraklarını savunmak üzere nöbetini sürdürüyor.
Barolar, meslek ve çevre örgütleri ile vatandaşların yoğun destek verdiği nöbetin hedefi maden şirketini tıpkı Bergamalı Köylülerin yaptığı gibi topraklarından atmak.
Kaz Dağlarında Çanakkale merkeze 30 km uzaklıkta olan ve madene kurban edilmesi planlanan bölgenin yüzde 98,7’si orman alanında. Bölgede 18 memeli, 41 kuş, 10 sürüngen ve 117 böcek türü yaşıyor. Orman 283 farklı bitki türüne ev sahipliği yapıyor. Proje alanında tespit edilen türlerin yedisi dünyada sadece Türkiye’de yaşıyor.
Salda Gölü, dünyanın en temiz 5. gölü, dünyanın en derin 3. gölü, Türkiye’nin en derin gölü, 110 kuş türünün yaşam alanı.
Toplam 60 km olan ve tamamı maden sahası ilan edilen Munzur Dağları dünyanın en değerli temiz su kaynaklarına ve pek çok nadir hayvan türünün yaşam alanı.
Eskişehir’de planlanan termik santral ve altın işletmeciliği alanları, gürül gürül akan Karadeniz derelerini kurutan HES Projeleri, yok edilen zeytinlikler…
Kaz Dağları, Şirince, Munzur Dağları, Kelebekler Vadisi, Salda Gölü, İznik, Hasankeyf, Ilgaz, Pınarbaşı, Tosya, Mersin, Sinop ve diğerleri...
Kiminde doğa talanı, kiminde nükleer, kiminde siyanür...
Sadece bugünümüzü değil geleceğimizi de korumak için tüm doğal kaynakların bir bütün halinde değerli olduğunu bilerek ve koruyucu halk sağlığı misyonumuzu doğayı koruma önceliğimiz ile bütünleştirerek vicdanımız ve Anayasanın bize verdiği hak ve sorumlulukla haykırıyoruz:
Kaz Dağları, Şirince, Munzur Dağları, Kelebekler Vadisi, Salda Gölü, İznik, Hasankeyf, Ilgaz, Pınarbaşı, Tosya, Mersin, Sinop ve tüm ülkede; Geleceğimizi savunacağız!(Haber Merkezi)
Tarihsel ve kültürel mirasa yapılan bu topyekûn saldırılara karşı, toprağını, suyunu, tarihini, ağacını, doğasını ve bu doğada yaşayan tüm canlıları korumak isteyen binlerce insan; daha evvel Karadeniz’de HES’lere karşı derelerine, İstanbul’da Kuzey Ormanları’na, Ilısu Barajı nedeniyle suyun altında kalacak olan Hasankeyf’e, Toki Projesiyle millet bahçesine dönüştürülmeye çalışılan Salda Gölü’ne ve bugün de Kaz Dağları’nda altın aramaya gelen firma ve yerli destekçilerine karşı topraklarını savunmak üzere nöbetini sürdürüyor.
Barolar, meslek ve çevre örgütleri ile vatandaşların yoğun destek verdiği nöbetin hedefi maden şirketini tıpkı Bergamalı Köylülerin yaptığı gibi topraklarından atmak.
Kaz Dağlarında Çanakkale merkeze 30 km uzaklıkta olan ve madene kurban edilmesi planlanan bölgenin yüzde 98,7’si orman alanında. Bölgede 18 memeli, 41 kuş, 10 sürüngen ve 117 böcek türü yaşıyor. Orman 283 farklı bitki türüne ev sahipliği yapıyor. Proje alanında tespit edilen türlerin yedisi dünyada sadece Türkiye’de yaşıyor.
Salda Gölü, dünyanın en temiz 5. gölü, dünyanın en derin 3. gölü, Türkiye’nin en derin gölü, 110 kuş türünün yaşam alanı.
Toplam 60 km olan ve tamamı maden sahası ilan edilen Munzur Dağları dünyanın en değerli temiz su kaynaklarına ve pek çok nadir hayvan türünün yaşam alanı.
Eskişehir’de planlanan termik santral ve altın işletmeciliği alanları, gürül gürül akan Karadeniz derelerini kurutan HES Projeleri, yok edilen zeytinlikler…
Kaz Dağları, Şirince, Munzur Dağları, Kelebekler Vadisi, Salda Gölü, İznik, Hasankeyf, Ilgaz, Pınarbaşı, Tosya, Mersin, Sinop ve diğerleri...
Kiminde doğa talanı, kiminde nükleer, kiminde siyanür...
Sadece bugünümüzü değil geleceğimizi de korumak için tüm doğal kaynakların bir bütün halinde değerli olduğunu bilerek ve koruyucu halk sağlığı misyonumuzu doğayı koruma önceliğimiz ile bütünleştirerek vicdanımız ve Anayasanın bize verdiği hak ve sorumlulukla haykırıyoruz:
Kaz Dağları, Şirince, Munzur Dağları, Kelebekler Vadisi, Salda Gölü, İznik, Hasankeyf, Ilgaz, Pınarbaşı, Tosya, Mersin, Sinop ve tüm ülkede; Geleceğimizi savunacağız!(Haber Merkezi)
