Geçtiğimiz günlerde okuduğum bir haber üzerine bu köşe yazısını kaleme almak istedim. Çünkü konu gerçekten çok ciddi.
Paintball oyunu sırasında 20 yaşındaki Sercan Cömert isimli gencin ölümü üzerine sporda ani ölüm konusu yeniden gündeme geldi. Sporda ani ölüm vakalarının önlenmesi açısından; kamuoyunun, sporcunun, antrenörün ve yöneticilerin bilgilendirilmesinin önem taşıdığını düşünüyorum. Sportif aktivite sırasında yaşanan ani ölümlerin büyük kısmı kardiyak kökenlidir.
Sporcularda ani kardiyak ölüm oranı, değişik istatistik kaynaklarına göre, 1/100.000 ile 1/10.000 arasındadır. Bu çok yüksek bir oran olmamakla birlikte genç yaşlarda ölümlerin olması yada naklen yayınlar sırasında üst düzeyde sporcuların izleyicilerin gözleri önünde ölmesi konunun daha trajik olarak algılanmasına yol açmaktadır. 30 yaş altında hipertrofik kardiyomiyopati ilk sırada yer alırken 30 yaş üzerinde koroner arterlerin anomalileri ve arteriosklerotik kalp patolojileri yer alır. Yapılan geniş çaplı bir araştırmada ani kardiyak ölümlerden sorumlu patolojilerin sıklık sırası; hipertrofik kardiyomiyopati, koroner anomali, aort rüptürü, sol anterior inen koroner arter anomalisi, aort stenozu, aritmojenik sağ ventrikül displazisi, dilate kardiyomiyopati, miyokardit, koroner arter hastalığı, mitral valv prolapsusu ve kardiyak dışı nedenler olarak bulunmuştur.
Risk Grubu: Sigara kullananlar, şeker hastalığı, hipertansiyon, kolesterol ve trigliserid yüksekliği, doğumsal kalp rahatsızlığı olan sporcular, egzersiz sırasında ya da sonrasında bayılma, baş dönmesi ve göğüs ağrısı şikayeti olan sporcular ile ailesinde ya da yakın akrabalarında kalp problemine bağlı ölüm ya da 50 yaşından önce ani ölüm vakası olan sporcular risk altındadır.
Korunma: Spora yeni başlayanlarda, sezon öncesi dönemde ve özellikle 35 yaşın üzerindeki sporcularda mutlaka sporcu muayenesi yapılması gerekir. Sporda ani ölüm vakalarını önlenebilmesi için bu taramaların yapılması faydalıdır. Sporcu muayenesinde ilk adım hastalık hikayesi alarak risk faktörlerinin belirlenmesi, fizik muayene, tam kan ve rutin biyokimyasal tetkikler, akciğer grafisi ve kalp elektrosu (EKG) çekilmesidir. Hipertrofik kardiyomiyopatiyi belirlemede en önemli tetkik EKO' dur. İlk adımda ciddi bir problem tespit edilen sporcularda ve riskli grupta; EKO ve Eforlu EKG tetkiklerinin yapılmasını önerilmektedir. Gerekirse Holter, MR, miyokart perfüzyon sintigrafisi, koroner anjiyografi, elektro fizyolojik çalışma ve genetik araştırma yapılarak patoloji aydınlatılmaya çalışılır.
Sporcularda geniş anlamda ani ölüm dar anlamda ani kardiyak ölüm önemli bir sorundur. Ebeveynlerde ciddi bir endişe kaynağıdır. Peki neden bilim insanları sporcularda ani ölüm riskine rağmen sağlıklı yaşam için spor yapılmasını önermektedir. Gerek medyaya yansıyan örneklerde de görüldüğü üzere daha önce sağlıklı olduğu düşünülen bireylerde-bunlara çocuk ve genç erişkinlerde dahil- sportif faaliyet sırasında ani ölüm gerçekleşmektedir. Sporcularda ani ölüm tamamına yakın neden kalpten kaynaklanır, ani kardiyak ölüm olarak tanımlanır. Erişkinlerdeki kalp krizi terimi sporcularda ki ani kardiyak ölüm içinde sıkça telaffuz edilir. Oysa çocuk gençlerde koroner sorunlar oldukça nadirdir. Spor yapan gençlerde sedanter yaşayanlara kıyasla ani kardiyak ölüm riski daha yüksektir. Bu durum var olan kalp hastalığının spor sırasında açığa çıkması şeklinde açıklanmaktadır.
Son yıllarda gittikçe artan sportif aktiviteler nedeniyle aile hekimleri ve çocuk hekimlerine artan sayıda spor öncesi bu aktiviteye uygunluk için değerlendirme yapılması istenilmektedir. Rapor onayı istenen hekimlerin en önemli kaygısı, normal rutin muayenede saptanamayan kalp hastalıklarının tanısının atlanma olasılığıdır. Ancak her yıl milyonlarca çocuk ve gencin bu aktivitelere katıldığı düşünüldüğünde, spora katılım öncesi kalp taramasının nasıl olması gerektiği hususu önemli bir konudur. Bu değerlendirme öncelikle uygulanabilir olmalı ama aynı zamanda velilerin, sporcunun ve kulüplerin beklentilerini de karşılayabilmelidir. Ebeveynler çocuklarının sağlıklı ve güvende olmasını beklerken, hekimlerinde koruyucu ve öngörülü kılavuzları uygulaması gereklidir. Kulüpler basına da sık sık yansıyan sporcularda ani ölüm nedeniyle çoğu zaman sportif faaliyetten kaynaklanacak yaralanma ve hastalıklara bağlı sorumlulukları üstünden atma istemektedir. Sporcu çocuklar ise arkadaşlarıyla oynayabilmek için bir an önce evraklarının onaylanması beklentisindedir.
Paintball oyunu sırasında 20 yaşındaki Sercan Cömert isimli gencin ölümü üzerine sporda ani ölüm konusu yeniden gündeme geldi. Sporda ani ölüm vakalarının önlenmesi açısından; kamuoyunun, sporcunun, antrenörün ve yöneticilerin bilgilendirilmesinin önem taşıdığını düşünüyorum. Sportif aktivite sırasında yaşanan ani ölümlerin büyük kısmı kardiyak kökenlidir.
Sporcularda ani kardiyak ölüm oranı, değişik istatistik kaynaklarına göre, 1/100.000 ile 1/10.000 arasındadır. Bu çok yüksek bir oran olmamakla birlikte genç yaşlarda ölümlerin olması yada naklen yayınlar sırasında üst düzeyde sporcuların izleyicilerin gözleri önünde ölmesi konunun daha trajik olarak algılanmasına yol açmaktadır. 30 yaş altında hipertrofik kardiyomiyopati ilk sırada yer alırken 30 yaş üzerinde koroner arterlerin anomalileri ve arteriosklerotik kalp patolojileri yer alır. Yapılan geniş çaplı bir araştırmada ani kardiyak ölümlerden sorumlu patolojilerin sıklık sırası; hipertrofik kardiyomiyopati, koroner anomali, aort rüptürü, sol anterior inen koroner arter anomalisi, aort stenozu, aritmojenik sağ ventrikül displazisi, dilate kardiyomiyopati, miyokardit, koroner arter hastalığı, mitral valv prolapsusu ve kardiyak dışı nedenler olarak bulunmuştur.
Risk Grubu: Sigara kullananlar, şeker hastalığı, hipertansiyon, kolesterol ve trigliserid yüksekliği, doğumsal kalp rahatsızlığı olan sporcular, egzersiz sırasında ya da sonrasında bayılma, baş dönmesi ve göğüs ağrısı şikayeti olan sporcular ile ailesinde ya da yakın akrabalarında kalp problemine bağlı ölüm ya da 50 yaşından önce ani ölüm vakası olan sporcular risk altındadır.
Korunma: Spora yeni başlayanlarda, sezon öncesi dönemde ve özellikle 35 yaşın üzerindeki sporcularda mutlaka sporcu muayenesi yapılması gerekir. Sporda ani ölüm vakalarını önlenebilmesi için bu taramaların yapılması faydalıdır. Sporcu muayenesinde ilk adım hastalık hikayesi alarak risk faktörlerinin belirlenmesi, fizik muayene, tam kan ve rutin biyokimyasal tetkikler, akciğer grafisi ve kalp elektrosu (EKG) çekilmesidir. Hipertrofik kardiyomiyopatiyi belirlemede en önemli tetkik EKO' dur. İlk adımda ciddi bir problem tespit edilen sporcularda ve riskli grupta; EKO ve Eforlu EKG tetkiklerinin yapılmasını önerilmektedir. Gerekirse Holter, MR, miyokart perfüzyon sintigrafisi, koroner anjiyografi, elektro fizyolojik çalışma ve genetik araştırma yapılarak patoloji aydınlatılmaya çalışılır.
Sporcularda geniş anlamda ani ölüm dar anlamda ani kardiyak ölüm önemli bir sorundur. Ebeveynlerde ciddi bir endişe kaynağıdır. Peki neden bilim insanları sporcularda ani ölüm riskine rağmen sağlıklı yaşam için spor yapılmasını önermektedir. Gerek medyaya yansıyan örneklerde de görüldüğü üzere daha önce sağlıklı olduğu düşünülen bireylerde-bunlara çocuk ve genç erişkinlerde dahil- sportif faaliyet sırasında ani ölüm gerçekleşmektedir. Sporcularda ani ölüm tamamına yakın neden kalpten kaynaklanır, ani kardiyak ölüm olarak tanımlanır. Erişkinlerdeki kalp krizi terimi sporcularda ki ani kardiyak ölüm içinde sıkça telaffuz edilir. Oysa çocuk gençlerde koroner sorunlar oldukça nadirdir. Spor yapan gençlerde sedanter yaşayanlara kıyasla ani kardiyak ölüm riski daha yüksektir. Bu durum var olan kalp hastalığının spor sırasında açığa çıkması şeklinde açıklanmaktadır.
Son yıllarda gittikçe artan sportif aktiviteler nedeniyle aile hekimleri ve çocuk hekimlerine artan sayıda spor öncesi bu aktiviteye uygunluk için değerlendirme yapılması istenilmektedir. Rapor onayı istenen hekimlerin en önemli kaygısı, normal rutin muayenede saptanamayan kalp hastalıklarının tanısının atlanma olasılığıdır. Ancak her yıl milyonlarca çocuk ve gencin bu aktivitelere katıldığı düşünüldüğünde, spora katılım öncesi kalp taramasının nasıl olması gerektiği hususu önemli bir konudur. Bu değerlendirme öncelikle uygulanabilir olmalı ama aynı zamanda velilerin, sporcunun ve kulüplerin beklentilerini de karşılayabilmelidir. Ebeveynler çocuklarının sağlıklı ve güvende olmasını beklerken, hekimlerinde koruyucu ve öngörülü kılavuzları uygulaması gereklidir. Kulüpler basına da sık sık yansıyan sporcularda ani ölüm nedeniyle çoğu zaman sportif faaliyetten kaynaklanacak yaralanma ve hastalıklara bağlı sorumlulukları üstünden atma istemektedir. Sporcu çocuklar ise arkadaşlarıyla oynayabilmek için bir an önce evraklarının onaylanması beklentisindedir.