Sadakat, Allah’a gönülden iman eden insanların en önemli
özelliklerindendir. Müminlerin gösterdikleri sadakat,
onların niyetlerinin samimi oldugunu ortaya koymaktadır.
Çünkü bir insanın iman ettikten sonra, doyumsuz tutkulara
sahip nefsinin degil sadece Allah’ın hosnutlugunu
gözetmesi, yaptıgı her iste O’nun rızasını kazanmaya
çalısması ve dünya hayatında Allah’ın imtihan olarak
yarattıgı görüntüler karsısında sabır ve tevekkül
gösterebilmesi için sadakat duygusuna ihtiyacı vardır.
Kuran’da, tüm insan karakterleri çok detaylı olarak tarif
edilmistir. Ýman edenler ve inkar edenler arasındaki en
büyük farklardan biri de sadakat konusundadır. Ýnkarcılar
asla gerçek bir sadakate sahip olamazlar. Onların yasamdaki
tek kıstasları yalnızca kendi çıkarlarıdır ve çıkarları söz
konusu oldugunda, en yakın dostlarını bile aldatabilirler.
Oysa müminlerin kıstasları kendi çıkarları degil, yalnızca
Allah rızasıdır. Tüm tavırlarını Allah’ın istedigi sekilde
düzenlerler. Bu nedenle de diger müminlere küçük çıkar
hesapları gözeterek arkalarını dönmezler. Karsılastıkları
zorluklar nedeniyle Ýslam’ın ve müminlerin yararına olan
davranıstan vazgeçmeleri söz konusu olmaz. Allah’a, dine
ve müminlere büyük bir sadakatle baglıdırlar. Allah
müminlerin sadakatini söyle tarif eder:
Müminlerden öyle erkek -adamlar vardır ki- Allah ile
yaptıkları ahide sadakat gösterdiler; böylece onlardan kimi
adagını gerçeklestirdi, kimi beklemektedir. Onlar hiçbir
degistirme ile (sözlerini) degistirmediler. (Ahzab Suresi, 23)