CHP Hatay Milletvekili Mehmet Güzelmansur, Suudi Arabistan ambargosuyla ilgili yaşanan gelişmeler hususunda TBMM’de basın toplantısı düzenledi.CHP’li Güzelmansur "İçinde bulunduğumuz bir ekonomik kriz var. Pandeminin yarattığı olumsuzluklar var. Dolayısıyla hiçbir pazarı kaybetme lüksümüz yok." dedi. Suudi Arabistan'ın Türk mallarına uyguladığı ambargoyla ilgili 1,5 yıldır açıklamalar yaptığını söyleyen Güzelmansur “Gelişmeleri, olacakları ve muhtemel tehlikeleri defaatle anlattığını.
Duyan, dinleyen olmadı. Son kez Temmuz 2020'de iktidarı, uygulanan gizli ambargonun açık ve tam ambargoya dönüşeceği konusunda bilgilendirdim, tedbir istedim. Yine görmediler, duymadılar, yokmuş gibi davrandılar. Bu ambargonun Suudi Arabistan'ın ittifak halinde olduğu diğer ülkelere de yayılacağı konusunda tehlikeye dikkati çektim. Bugün de tam dediğim gibi Birleşik Arap Emirlikleri, Fas, Tunus, Cezayir gibi ülkelerden ambargo uygulayacaklarına dair haberler geliyor ama iktidardan hala çıt çıkmıyor.
UYGULANAN AMBARGO DTÖ KURALLARINA AYKIRI
Bunca bilgi, belgeye ve delile rağmen, Suudi Arabistan yaptığı resmi açıklamada, dalga geçer gibi, ambargo uygulamadığını söylüyor. Böyle söylüyorlar, çünkü uyguladıkları ambargo Dünya Ticaret Örgütü kurallarına aykırı. Resmi olarak ticareti engelliyoruz diyemezler. Yapıp yapıp, yapmıyoruz diyecekler.
İKTİDAR 1,5 YILDIR SESSİZ
1,5 yıldır hiç “Ey Suudi Arabistan’la başlayan bir uyarı işittik mi? Ticaret Bakanından, Dışişleri Bakanından, diğer yetkililerden bir açıklama duyduk mu? Bir karşı hamleye, bir stratejiye şahit olduk mu? Misliyle karşılık verileceğine dair bir açıklama geldi mi? Dünya Ticaret Örgütü’ne şikâyet ettik mi? Uluslararası arenada hak arayışına girdik mi? Hepsine hayır… İktidarın, Suudi Arabistan'a karşı boynu hep eğri. Niye eğri bunu da bilmiyoruz. Bunun nedenini açıklamak zorundalar.
İçinde bulunduğumuz bir ekonomik kriz var. Pandeminin yarattığı olumsuzluklar var. Dolayısıyla hiçbir pazarı kaybetme lüksümüz yok. Ne Suudi Arabistan'ı ne diğer Orta Doğu ülkelerini ne de Afrika ve Arap ülkelerini. Bu ülkelerin vatandaşları Türk mallarını seviyor. Bizde mal ve satacak ihracatçılarımız var. Dolayısıyla bu sorun bir an önce çözülmeli. Sorun çözüme kavuşmazsa ihracatçıların iflası kaçınılmaz olur.
İflaslar sadece ihracatçıyla da sınırlı kalmaz. Çünkü ihracatın sekteye uğraması üreticileri, sandıkçıları, ambalajcıları, nakliyecileri ve daha pek çok sektörü de olumsuz etkiler. İşsizler ordusu daha da büyür. Türkiye’nin, şu an içinde bulunduğu ekonomik krizde bu sorunu çözümsüz bırakması gibi bir lüksü yok.” (Haber Merkezi)
Duyan, dinleyen olmadı. Son kez Temmuz 2020'de iktidarı, uygulanan gizli ambargonun açık ve tam ambargoya dönüşeceği konusunda bilgilendirdim, tedbir istedim. Yine görmediler, duymadılar, yokmuş gibi davrandılar. Bu ambargonun Suudi Arabistan'ın ittifak halinde olduğu diğer ülkelere de yayılacağı konusunda tehlikeye dikkati çektim. Bugün de tam dediğim gibi Birleşik Arap Emirlikleri, Fas, Tunus, Cezayir gibi ülkelerden ambargo uygulayacaklarına dair haberler geliyor ama iktidardan hala çıt çıkmıyor.
UYGULANAN AMBARGO DTÖ KURALLARINA AYKIRI
Bunca bilgi, belgeye ve delile rağmen, Suudi Arabistan yaptığı resmi açıklamada, dalga geçer gibi, ambargo uygulamadığını söylüyor. Böyle söylüyorlar, çünkü uyguladıkları ambargo Dünya Ticaret Örgütü kurallarına aykırı. Resmi olarak ticareti engelliyoruz diyemezler. Yapıp yapıp, yapmıyoruz diyecekler.
İKTİDAR 1,5 YILDIR SESSİZ
1,5 yıldır hiç “Ey Suudi Arabistan’la başlayan bir uyarı işittik mi? Ticaret Bakanından, Dışişleri Bakanından, diğer yetkililerden bir açıklama duyduk mu? Bir karşı hamleye, bir stratejiye şahit olduk mu? Misliyle karşılık verileceğine dair bir açıklama geldi mi? Dünya Ticaret Örgütü’ne şikâyet ettik mi? Uluslararası arenada hak arayışına girdik mi? Hepsine hayır… İktidarın, Suudi Arabistan'a karşı boynu hep eğri. Niye eğri bunu da bilmiyoruz. Bunun nedenini açıklamak zorundalar.
İçinde bulunduğumuz bir ekonomik kriz var. Pandeminin yarattığı olumsuzluklar var. Dolayısıyla hiçbir pazarı kaybetme lüksümüz yok. Ne Suudi Arabistan'ı ne diğer Orta Doğu ülkelerini ne de Afrika ve Arap ülkelerini. Bu ülkelerin vatandaşları Türk mallarını seviyor. Bizde mal ve satacak ihracatçılarımız var. Dolayısıyla bu sorun bir an önce çözülmeli. Sorun çözüme kavuşmazsa ihracatçıların iflası kaçınılmaz olur.
İflaslar sadece ihracatçıyla da sınırlı kalmaz. Çünkü ihracatın sekteye uğraması üreticileri, sandıkçıları, ambalajcıları, nakliyecileri ve daha pek çok sektörü de olumsuz etkiler. İşsizler ordusu daha da büyür. Türkiye’nin, şu an içinde bulunduğu ekonomik krizde bu sorunu çözümsüz bırakması gibi bir lüksü yok.” (Haber Merkezi)
