CHP Hatay İl Başkanı Hasan Ramiz Parlar, son dönemde bir kez daha gündeme gelen Suriyeli mülteciler konusuna ilişkin konuştu.CHP Hatay İl Başkanı Hasan Ramiz Parlar, Suriyelilerin kente altyapıdan sağlığa kadar büyük bir yük getirdiklerini söyledi. Suriyelilerin “geçici” olarak getirildiklerini fakat bu durumun “kalıcı” hale getirildiğine dikkat çeken CHP’li Parlar, eğitimde, istihdamda, sağlıkta çeşitli sorunlar oluştuğunu vurgulayarak şunları söyledi:
“YURTTAŞLARIN ŞİKÂYETİ ARTIYOR”
“Kiralar arttı. Suriyeliler ucuz işgücü olarak çalıştırılıyorlar. Bu da kentte işsizlik yaratıyor. Trafik yoğunlaştı. Kent kalabalıklaştı. Hastanelerde yoğunluk var. Hastaneye giden yurttaş daha fazla sıra bekliyor ve bundan şikâyet ediyor. Hırsızlık gibi olaylarda da artış olunca, bunlar Suriyelilerin üzerine kalabiliyor.”
“ONLARI DÜŞMAN OLARAK GÖREMEYİZ”
“Suriyelilerin genel olarak yüzde 60’ı eğitim alabiliyor. Birçoğu dışarıda para toplayarak geçimini sağlamaya çalışıyor. Çocuklar işçi olarak kullanılıyor. Şu anda yüzde 40’ı eğitim alamıyor. Bu ileride sorun yaratacak. Bu çocuklar hırsızlık gibi suçlara itilebilirler. Suriyeliler de birer insan. Onları düşman olarak göremeyiz. Onlar buraya hiç neden yokken gelmediler. Savaştan kaçarak sığındılar. Ayrıca kapıları açarak onların gelmelerini de teşvik ettik. Direkt suçlamak doğru olmaz. İnsanlık olarak da siyasi anlayışımız olarak da doğru olmaz.”
“NAZİLERİN TÜRKLER DIŞARI DEDİĞİ GİBİ YAPAMAYIZ”
“Çözüm, ‘Suriyelileri istemiyorum’ demek değildir. Almanya’da bir dönem Nazi bozmalarının ‘Türkler dışarı’ dediği gibi biz de ‘Suriyeliler dışarı’ diyecek durumda değiliz. Biz, bunların gitmeleri için gerekli ortamı hazırlamalıyız. Bunun için de genel başkanımızın çalışması var. İktidara gelince Suriye’nin resmi yöneticileri ile resmi ilişkiler kurarak bu vatandaşların oraya gitmesini sağlayacak ortamı hazırlayacağız. Onların sağlıklı yaşayacağı, ekonomik sorunlarının olmayacağı bir ortamı yaşattıktan sonra bu insanlar gönüllü olarak ülkelerine gidecektir. En azından çoğunluğu gidecektir.”
“BURADA KALANLARA İNSANCA DAVRANMAYA MECBURUZ”
“Kimse kendi vatanından ayrı olmak istemez. Hele Türkiye’de bu şartlarda yaşamayı hiç istemezler. Belki durumu burada iyi olan işini kurmuş olan Suriyeliler kalmak ister onları da zorla gönderemezsiniz. Ama onlar için de çalışma yapmak lazım. Uyum sağlanması, çocuklarının en iyi şekilde eğitim görmesi, sağlık sorunlarının çözülmesi ve burada uygun şartlarda yaşayabilmesi, Türk halkıyla beraber dostça yaşayabilmesi için gerekli şartları hazırlamak zorundayız.
Fakat öncelikle oraya gitmeyi kabullenen insanları Suriye’ye gönüllü olarak göndermemiz lazım ve bu işlem yapılana kadar da burada kalanlara insanca davranmaya mecburuz. Burada kalanları küçümseyemeyiz, onlara hakaret edemeyiz. Bu çok yanlış bir şey.”
(Hanifi Eker)
“YURTTAŞLARIN ŞİKÂYETİ ARTIYOR”
“Kiralar arttı. Suriyeliler ucuz işgücü olarak çalıştırılıyorlar. Bu da kentte işsizlik yaratıyor. Trafik yoğunlaştı. Kent kalabalıklaştı. Hastanelerde yoğunluk var. Hastaneye giden yurttaş daha fazla sıra bekliyor ve bundan şikâyet ediyor. Hırsızlık gibi olaylarda da artış olunca, bunlar Suriyelilerin üzerine kalabiliyor.”
“ONLARI DÜŞMAN OLARAK GÖREMEYİZ”
“Suriyelilerin genel olarak yüzde 60’ı eğitim alabiliyor. Birçoğu dışarıda para toplayarak geçimini sağlamaya çalışıyor. Çocuklar işçi olarak kullanılıyor. Şu anda yüzde 40’ı eğitim alamıyor. Bu ileride sorun yaratacak. Bu çocuklar hırsızlık gibi suçlara itilebilirler. Suriyeliler de birer insan. Onları düşman olarak göremeyiz. Onlar buraya hiç neden yokken gelmediler. Savaştan kaçarak sığındılar. Ayrıca kapıları açarak onların gelmelerini de teşvik ettik. Direkt suçlamak doğru olmaz. İnsanlık olarak da siyasi anlayışımız olarak da doğru olmaz.”
“NAZİLERİN TÜRKLER DIŞARI DEDİĞİ GİBİ YAPAMAYIZ”
“Çözüm, ‘Suriyelileri istemiyorum’ demek değildir. Almanya’da bir dönem Nazi bozmalarının ‘Türkler dışarı’ dediği gibi biz de ‘Suriyeliler dışarı’ diyecek durumda değiliz. Biz, bunların gitmeleri için gerekli ortamı hazırlamalıyız. Bunun için de genel başkanımızın çalışması var. İktidara gelince Suriye’nin resmi yöneticileri ile resmi ilişkiler kurarak bu vatandaşların oraya gitmesini sağlayacak ortamı hazırlayacağız. Onların sağlıklı yaşayacağı, ekonomik sorunlarının olmayacağı bir ortamı yaşattıktan sonra bu insanlar gönüllü olarak ülkelerine gidecektir. En azından çoğunluğu gidecektir.”
“BURADA KALANLARA İNSANCA DAVRANMAYA MECBURUZ”
“Kimse kendi vatanından ayrı olmak istemez. Hele Türkiye’de bu şartlarda yaşamayı hiç istemezler. Belki durumu burada iyi olan işini kurmuş olan Suriyeliler kalmak ister onları da zorla gönderemezsiniz. Ama onlar için de çalışma yapmak lazım. Uyum sağlanması, çocuklarının en iyi şekilde eğitim görmesi, sağlık sorunlarının çözülmesi ve burada uygun şartlarda yaşayabilmesi, Türk halkıyla beraber dostça yaşayabilmesi için gerekli şartları hazırlamak zorundayız.
Fakat öncelikle oraya gitmeyi kabullenen insanları Suriye’ye gönüllü olarak göndermemiz lazım ve bu işlem yapılana kadar da burada kalanlara insanca davranmaya mecburuz. Burada kalanları küçümseyemeyiz, onlara hakaret edemeyiz. Bu çok yanlış bir şey.”
(Hanifi Eker)
