Türkiye Esnaf Sendikaları Konfederasyonu (TESK) Başkanı Bendevi Palandöken, 9 Eylül 2025 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan Cumhurbaşkanlığı Kararı ile 30 büyükşehirde faaliyet gösteren basit usul mükellef esnaf ve sanatkârların 2026 yılı itibarıyla gerçek usule geçirilmesine dair önemli açıklamalarda bulundu. Kararın ekonomide ve küçük işletmeler üzerindeki olası etkilerine dikkat çeken Palandöken, geçiş sürecinin altyapı ve destek eksiklikleri nedeniyle erken uygulanmasının ciddi riskler taşıdığını belirtti.
“ALTYAPI HENÜZ HAZIR DEĞİL”
Palandöken, basit usulde vergilendirmenin yalnızca bir vergi sistemi olmadığını, aynı zamanda küçük esnafın ekonomik ve toplumsal istikrarını sağlayan temel bir unsur olduğunu vurguladı. “Büyükşehirlerde gerçek usule geçişin en az 3 yıl ertelenmesini talep ediyoruz. Bu süreçte esnafımızın dijital altyapısı ve muhasebe kapasitesi göz önünde bulundurulmalıdır. Altyapı hazır olmadan adımlar atılması, küçük esnafın faaliyetlerini sürdürmesini imkânsız hale getirebilir” dedi.
VERGİ YÜKÜ VE KÜÇÜK İŞLETMELERE ETKİSİ
Basit usulde vergilendirilen esnafın mevcut durumda sınırlı kazançla faaliyet gösterdiğine işaret eden Palandöken, gerçek usule geçişin yaratacağı mali yükü şöyle açıkladı: “Gerçek usule geçildiğinde esnaf, düzenli defter tutma ve beyanname verme zorunluluğuna sahip olacak. KDV, geçici vergi, stopaj gibi vergi kalemleri de yükümlülükler arasında yer alacak. Bu durum, küçük işletmelerin gelirinden fazla gider yapmasına, hatta bazı işletmelerin kepenk kapatmasına yol açabilir. Esnafımızın ayakta kalabilmesi için destek mekanizmalarının acilen devreye alınması şarttır.”
DİJİTAL UYUM SÜRECİ BÜYÜK SORUN YARATABİLİR
Gerçek usule geçişle birlikte e-fatura, e-defter ve diğer dijital uygulamaların zorunlu hale geleceğini hatırlatan TESK Başkanı, esnafın büyük çoğunluğunun henüz bu altyapıya erişemediğini belirtti. Özellikle yaşı ilerlemiş veya dijital okuryazarlığı sınırlı esnaf için süreçte ciddi bir uyum sorunu doğacağını söyleyen Palandöken, “Teknolojik dönüşüme ayak uyduramayan esnaf, faaliyetlerini sonlandırmak zorunda kalabilir. Bu durum yerel ekonomide ciddi boşluklar yaratacak ve istihdam kaybına neden olacaktır” dedi.
ESNAFIN SOSYAL VE EKONOMİK ÖNEMİ
Palandöken, basit usulde vergilendirilen esnafın yalnızca ekonomik değil, sosyal hayatın da vazgeçilmez bir parçası olduğunu vurguladı. “Mahalle bakkalından terziye, ayakkabı tamircisinden marangozuna kadar pek çok meslek dalı yerel ekonominin temel direğidir. Bu işletmelerin kapanması, sadece ekonomik değil, sosyal dengeleri de olumsuz etkileyecektir. Yerel toplulukların ihtiyaçları karşılanamayacak, kayıt dışı ekonomi artacak ve sosyal dayanışma zayıflayacaktır” ifadelerini kullandı.
ESNAFIN GÖRÜŞLERİ VE ENDİŞELERİ
Antakya’da faaliyet gösteren bir terzi, “Basit usulde çalıştığımız için işleri sürdürebiliyoruz. Gerçek usule geçişte muhasebe ve vergi yükleri bizim için çok büyük bir problem olur. Küçük bir hata bile işletmemizi zor durumda bırakabilir” derken, bir bakkal ise, “E-fatura ve e-defter uygulamalarına geçmemiz lazım deniyor, ancak bu konuda eğitim ve altyapı desteği yok. Böyle giderse birçok küçük esnaf işlerini kapatmak zorunda kalabilir” diye konuştu.
TESK’in talepleri
TESK Başkanı, geçiş sürecinin sağlıklı ve sürdürülebilir olabilmesi için devlet yetkililerine şu çağrıda bulundu: Geçişin en az 3 yıl ertelenmesi, Esnafın dijital altyapısının tamamlanması, Eğitim ve destek programlarının hızla devreye alınması, Küçük işletmelerin vergi ve muhasebe yüklerinin azaltılması. Palandöken, “Esnafımız hem yerel ekonominin hem de sosyal hayatın bel kemiğidir. Onların korunması ve desteklenmesi, ülke ekonomisinin sağlıklı işleyişi açısından kritik öneme sahiptir” diyerek sözlerini tamamladı.
Haber Merkezi
ABDULVAHİT GÜRASLAN