ÖZEL'DEN ERDOĞAN'A SEÇİM MEYDANI DAVETİ!

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel’in, İstanbul Sultanbeyli’de düzenlenen mitingde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yönelik sarf ettiği sözler, Ankara kulislerinde önemli bir başlık olarak öne çıktı. Özel’in konuşmasında dile getirdiği “Siyasi mücadeleyi seninle sandıkta yapmaya hazırım. Aday olursan seninle yarışmaya, olamazsan seni emekli etmeye varım” ifadesi, son dönemde muhalefet cephesinde sık sık tartışılan “cumhurbaşkanı adaylığı” dosyasının yeniden gündeme taşınmasına neden oldu.Özel’in bu çıkışının sadece bir miting söylemi ya da anlık bir politik tepki olmadığı; CHP’nin özellikle 2026–2027 siyasi takvimine yönelik pozisyon arayışının işaretlerinden biri olduğu değerlendirmeleri yapılıyor. Parti içinde uzun süredir devam eden adaylık tartışmalarının, özellikle İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun karşı karşıya bulunduğu hukuki süreç nedeniyle farklı bir boyuta evrildiği görülüyor. İmamoğlu’nun seçimlere yaklaşırken hukuki risk altında olması, kulislerde “alternatif aday senaryolarını” yeniden gündeme taşıyor. Bu tablo içinde Özel’in çıkışı, kimi yorumlarda “CHP liderinin kendini potansiyel aday olarak konumlandırdığı” yönünde değerlendirilirken, parti kaynakları bu tarz yorumları doğrulamaktan kaçınıyor ve sürecin çok erken olduğunu vurguluyor.Siyaset kulislerinde konuşulan bir diğer başlık ise Mansur Yavaş’ın isminin bu dönemde eskisi kadar güçlü telaffuz edilmemesi. Söylemlere göre, Yavaş’ın son aylarda artan idari ve hukuki incelemeler nedeniyle parti içinde “riskli aday” değerlendirmesine konu olduğu ifade ediliyor. Bu durumun, Özel’in çıkışını daha görünür kılan bir etki yarattığı belirtiliyor. Ancak hem Özel cephesi hem de parti kurmayları, adaylık tartışmalarının şu aşamada kurumsal gündemde olmadığı mesajını vermeyi sürdürüyor.Özel’in açıklamalarının siyasî etkisi yalnızca CHP ile sınırlı kalmadı. Cumhur İttifakı cephesinde de bu sözlerin “Erken konumlanma çabasının bir parçası mı?” yoksa “Muhalefet tabanına moral verme gayreti mi?” olduğu üzerine değerlendirmeler yapılıyor. Bazı siyasî gözlemciler, Özel’in konuşmasının hem iktidar hem muhalefet tarafında yeni bir siyasi dil ve yeni bir yarışın hazırlık dönemine işaret ettiğini belirtiyor. Diğer bir görüş ise bu çıkışın, muhalefetin gelecek seçimlere yönelik stratejik mimarisinde “başlangıç adımı” niteliği taşıdığı yönünde.Önümüzdeki süreçte MYK toplantıları, parti meclisi değerlendirmeleri, saha çalışmaları ve kamuoyu yoklamaları gibi unsurların, Özel’in çıkışı sonrasında daha farklı bir çerçevede ele alınması bekleniyor. Siyaset analistleri, bu tür açıklamaların ilerleyen aylarda artabileceği ve liderlerin hem parti içi dengeleri hem de kamuoyu algısını şekillendirme amaçlı daha görünür mesajlar verebileceği görüşünde birleşiyor.Sonuç olarak, Özgür Özel’in Erdoğan’a yönelik çağrısı, sadece iki lider arasındaki siyasi polemik başlığı olmanın ötesinde; muhalefetin adaylık hazırlıkları, parti içi dengelerin yeniden tartışılması ve Türkiye siyasetinin önümüzdeki iki yıla yayılan rekabet atmosferi açısından önemli bir dönüm noktası olarak değerlendiriliyor. Açıklamanın etkisinin, hem kamuoyu tepkileri hem de siyasi aktörlerin vereceği yanıtlarla birlikte ilerleyen günlerde daha somut bir çerçeveye oturması bekleniyor.