HABİB-İ NECCAR CAMİİ - 2
Caminin avluya bakan yönünde 6 basık kemerli penceresi var. Kapının sağ ve solunda sivri kemerli mihrabiyeler vardır. Caminin harim kısmına iki kademeli geometrik süslemelerle çerçevelenmiş kapıdan girilir. Avlu taç kapı üzerinde bir kitabe yer alır(**)
Cami içine girişin sol kısmında bulunan pencerenin içinden duvar içine bir kapı açılır. Bu kapıdan 11 basamaklı dönerek yükselen bu merdivenle üst mahfile ulaşılır. Kubbeye geçiş 4 büyük sivri kemerlerin arasından girilir. Kubbe kasnağı çok geniş biçiminde 12 kenarlı ve 12 pencerelidir. Kıble duvarından hafif taşıntı yapan mihrap sivri kemerli kavsaraya sahip bir nişten ibaret olup, mihrap nişi içerisine bir pencere yerleştirilmiştir. Mihrabın hemen sağında yer alan klasik bir minber bulunuyor.
Avludan zemininden aşağıda 1853 yılında yapılmış olan bir şadırvanı vardır. Şadırvan üzerinde bulunan kitabe şöyle; Himmeti sahibi-i Yasin’inin olunmaz inkâr,Eder elbet şefâat bize bâ hakk-ı civar, Akdı havz-ı dili Sıdkiye bu mısra de tarih, Oldu pakize bina havz-ı Habibünneccar Sene 1270 (M. 1858) Kitabeden şadırvanın M. 1858 yılında inşa edildiğini öğreniyoruz. Cami külliyesi ile ilgili 8 kitabe vardır.
Eserin inşa tarihini belirleyen herhangi bir kitabe bulunmadığından caminin yapıldığı tarih tam olarak bilinmemektedir. Cami üzerindeki bir kitabeye göre, Antakya’nın fethinden sonra hicri 12.yılında Ebu Ubeyde bin Cerrah tarafından hem cami hem de türbenin inşa edildiği belirtiliyor. Başka bir görüşe göre de Memluk sultanı Baybars tarafından 1268-1271 yılları arasında bir teke olarak inşa edilmiş daha sonra teke cami olarak adlandırılmıştır.
Cami, 1721-1826-1829-1858 yıllarında onarım görmüştür. Daha sonra 638 yılında Ebu Ubeyd’e bin Cerrah,968 yılında Bizanslılar,1084 yılında Araplar tarafından onarılmıştır. Yapı cami olarak,1285 yılında Memluklardan Melik Zahir Baybars tarafından inşa edilmiş, 1516 yılında Yavuz Sultan Selim zamanında da yenilenmiştir. Cami en son 2007 yılında onarılmıştır. 2016-2017 yıllarında çevre düzenlemesi yapılarak bugünkü duruma getirilmiştir.
Cami, Kültür ve tabiat Varlıklarını koruma kurulunun,15.11.1985 tarihinde almış olduğu 1558 sayılı kararıyla Tescil edilerek korumaya alınmıştır.
Caminin avluya bakan yönünde 6 basık kemerli penceresi var. Kapının sağ ve solunda sivri kemerli mihrabiyeler vardır. Caminin harim kısmına iki kademeli geometrik süslemelerle çerçevelenmiş kapıdan girilir. Avlu taç kapı üzerinde bir kitabe yer alır(**)
Cami içine girişin sol kısmında bulunan pencerenin içinden duvar içine bir kapı açılır. Bu kapıdan 11 basamaklı dönerek yükselen bu merdivenle üst mahfile ulaşılır. Kubbeye geçiş 4 büyük sivri kemerlerin arasından girilir. Kubbe kasnağı çok geniş biçiminde 12 kenarlı ve 12 pencerelidir. Kıble duvarından hafif taşıntı yapan mihrap sivri kemerli kavsaraya sahip bir nişten ibaret olup, mihrap nişi içerisine bir pencere yerleştirilmiştir. Mihrabın hemen sağında yer alan klasik bir minber bulunuyor.
Avludan zemininden aşağıda 1853 yılında yapılmış olan bir şadırvanı vardır. Şadırvan üzerinde bulunan kitabe şöyle; Himmeti sahibi-i Yasin’inin olunmaz inkâr,Eder elbet şefâat bize bâ hakk-ı civar, Akdı havz-ı dili Sıdkiye bu mısra de tarih, Oldu pakize bina havz-ı Habibünneccar Sene 1270 (M. 1858) Kitabeden şadırvanın M. 1858 yılında inşa edildiğini öğreniyoruz. Cami külliyesi ile ilgili 8 kitabe vardır.
Eserin inşa tarihini belirleyen herhangi bir kitabe bulunmadığından caminin yapıldığı tarih tam olarak bilinmemektedir. Cami üzerindeki bir kitabeye göre, Antakya’nın fethinden sonra hicri 12.yılında Ebu Ubeyde bin Cerrah tarafından hem cami hem de türbenin inşa edildiği belirtiliyor. Başka bir görüşe göre de Memluk sultanı Baybars tarafından 1268-1271 yılları arasında bir teke olarak inşa edilmiş daha sonra teke cami olarak adlandırılmıştır.
Cami, 1721-1826-1829-1858 yıllarında onarım görmüştür. Daha sonra 638 yılında Ebu Ubeyd’e bin Cerrah,968 yılında Bizanslılar,1084 yılında Araplar tarafından onarılmıştır. Yapı cami olarak,1285 yılında Memluklardan Melik Zahir Baybars tarafından inşa edilmiş, 1516 yılında Yavuz Sultan Selim zamanında da yenilenmiştir. Cami en son 2007 yılında onarılmıştır. 2016-2017 yıllarında çevre düzenlemesi yapılarak bugünkü duruma getirilmiştir.
Cami, Kültür ve tabiat Varlıklarını koruma kurulunun,15.11.1985 tarihinde almış olduğu 1558 sayılı kararıyla Tescil edilerek korumaya alınmıştır.