https://youtu.be/OOM4tU8r7Vk
VM Medical Park Pendik Hastanesi’nde görev yapan Antakyalı Genel Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Samet Yardımcı Antakya’da ki vatandaşları bilgilendirmek adına ‘Obezite ve Diyabet Cerrahisi’ konusu ile ilgili basın mensupları ile bir araya geldi. Obezite ile ilgili çarpıcı bilgiler veren Doç. Dr. Samet Yardımcı ölümcül sonuçlara yol açabilecek hastalığın tedavisiyle ilgili bilgiler verdi.
Antakya’da bir restaurantta basın mensupları ile bir araya gelen ve obezite hastalığı ile ilgili bilgiler veren hemşerimiz Genel Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Samet Yardımcı kontrol altına alınamayan ilerlemiş obezite, şeker hastalığı (Tip 2 diyabet), kalp hastalıkları, hipertansiyon, kalp krizi ve beyin kanaması gibi ölümcül hastalıklara da neden olduğunu belirterek “son yıllarda, hareketsiz yaşam ve işlenmiş gıda tüketimin artmasının bir sonucu olarak dünya ile eşzamanlı olarak ülkemizde de hızla artış gösteren obezite, birçok sağlık problemini de beraberinde getiriyor. VM Medical Park Pendik Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Samet Yardımcı, dünyada 2 milyardan fazla insanın obezite sorunuyla karşı karşıya geldiğine dikkat çekerek ülkemizin obezite görülme sıklığı açısından yüzde 20 oranla dünyada ilk 5’te yer aldığını vurguladı. Doç. Dr. Yardımcı, tedavi edilmediği durumlarda ölümcül sonuçlara yol açabilecek hastalığın tedavisiyle ilgili bilgiler verdi.
Son 50 yılda dünyada giderek büyüyen bir sorun haline gelen obezite insan hayatında kısır döngüye yol açan bir olgu. Dünya Sağlık Örgütü rakamlarına göre 2014 yılında 18 yaş üzerinde yaklaşık 2 milyar insan fazla kilo sorunuyla mücadele etti. Bunların 600 milyonuna ‘morbid’ adı verilen ‘ileri obezite’ teşhisi kondu. Diğer yandan kontrol altına alınamayan ilerlemiş obezite, şeker hastalığı (Tip 2 diyabet), kalp hastalıkları, hipertansiyon, kalp krizi ve beyin kanaması gibi ölümcül hastalıklara da neden oluyor.
VM Medical Park Pendik Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Samet Yardımcı, obezite tedavisinin multidisipliner bir yaklaşımla ele alınması gerektiğinin altını çizerek önemli açıklamalarda bulundu: “Günümüzün en önemli sağlık sorunlarından biri olan obezite, beslenmeden cerrahiye kadar bütünsel bir yaklaşımla ele alınmalı. Kişinin tedavisi endokrinoloji uzmanı, kardiyolog, diyetisyen, psikiyatr ve obezite cerrahisi gibi birçok uzmanının katılımıyla planlanmalı. Obez hastaların tedavisinde öncelikle diyet ve egzersiz hedeflenmeli, bu yöntemlerle netice alınamayan hastalarda ise ancak Vücut Kitle Endeksi hesaplamalarına göre zorunluluk durumlarında cerrahi alternatifler değerlendirilmelidir.”
En büyük sebebi şehir hayatı ve hareketsiz yaşam
Doç. Dr. Yardımcı, yapılan doğru cerrahi müdahale ile beslenme ve hareketsiz yaşam arasındaki kısır döngüyü kırarak hastanın sağlıklı bir yaşama kavuştuğunun altını çizdi. İşlenmiş gıda tüketiminin artmasının obezitenin yaygınlaşmasında büyük bir rol aldığını belirten Doç. Dr. Samet Yardımcı, şehir hayatının dezavantajlarına dikkat çekti: “Motorlu araçların yaygınlaşması, televizyon ve bilgisayar kullanımının artması ve masa başındaki durağan çalışma koşullarıyla birlikte hareketsiz bir hayata hızlı bir geçiş yaptık. Sık yerleşimli binalar ve yoğun trafik arasında spor yapacak yerlerin de gitgide azalması ile birlikte hareketsiz yaşam daha da arttı. Tüm bunların sonucu olarak daha yüksek kalori ile beslenen, ancak daha az hareket eden bir hayat tarzı tüm dünyada obezite hastalığının ve beraberinde getirdiği diğer hastalıkların da artmasına sebep oldu.”
Kimler ameliyat olabilir?
Genel Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Samet Yardımcı, Dünya Sağlık Örgütü’nün vücut kitle indeksi 30’un üzerinde olan kişileri obez saydığını açıkladı. Vücut ağırlığının boyun karesine bölünmesi ile hesaplanan vücut kitle indeksi 40’ın üzerinde olan obez hastaların başka hiçbir neden aranmaksızın ameliyat olabileceğini işaret eden Doç. Dr. Yardımcı, vücut kitle indeksi 35’in üzerinde olan ve diyabet, hipertansiyon, koroner arter hastalığı veya uyku apnesi gibi yandaş hastalıkları olanların da obezite cerrahisi ile tedavi edilebileceğini vurguladı.
Kalp krizi riskinden kurtulun!
Obezite cerrahisinde mide küçültücü ameliyatlar, gıda emilimini azaltan ameliyatlar ve mide bypass’ı olmak üzere üç tip ameliyat yöntemi olduğunu açıklayan Doç. Dr. Samet Yardımcı, uygulanacak ameliyat tipinin hastanın yaşı, beslenme alışkanlıkları ve şeker hastalığının veya uyku apnesinin derecesine bağlı olarak karar verildiğini belirtti ve ekledi: “Yapılan cerrahi müdahale ile hastaların diyabet, hipertansiyon, uyku apnesi, astım, kolesterol bozuklukları, karaciğer yağlanması, gut, bel fıtığı gibi eklem hastalıkları, hatta migren bile değişen oranlarda iyileşebilmektedir. Kadın hastalarda ise meme ve rahim kanserine yakalanma ihtimali belirgin olarak azalmaktadır. Ayrıca yemek borusu kanseri, böbrek kanseri, pankreas kanseri ve kalın barsak kanserine yakalanma ihtimali de azalmaktadır. Azalan kiloya bağlı olarak hastaların kalp krizi riski azalarak yaşam kaliteleri yükselmektedir.”
15 günde normal yaşama dönülüyor
“Her şey yolunda giderse ameliyattan sonraki 3. veya 4. gün taburcu olup, evde de 10—15 günlük bir istirahat dönemi sonrası işe başlayabilirsiniz. Ağır yükler kaldırmanız 3 aya kadar sakıncalıdır. Ameliyat esnasında veya sonrasında istenmeyen bir problemle karşılaşılırsa veya normal iyileşme sürecinden her hangi bir nedenle çıkılırsa, hastanede yatış ve iyileşme süreleri değişiklik gösterebilir, problem çözülünceye kadar uzun süreli hastanede yatmak veya taburcu sonrası tekrar hastaneye yatmak gerekli olabilir.” (Haber-Foto: Gökhan AKLAN)
VM Medical Park Pendik Hastanesi’nde görev yapan Antakyalı Genel Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Samet Yardımcı Antakya’da ki vatandaşları bilgilendirmek adına ‘Obezite ve Diyabet Cerrahisi’ konusu ile ilgili basın mensupları ile bir araya geldi. Obezite ile ilgili çarpıcı bilgiler veren Doç. Dr. Samet Yardımcı ölümcül sonuçlara yol açabilecek hastalığın tedavisiyle ilgili bilgiler verdi.
Antakya’da bir restaurantta basın mensupları ile bir araya gelen ve obezite hastalığı ile ilgili bilgiler veren hemşerimiz Genel Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Samet Yardımcı kontrol altına alınamayan ilerlemiş obezite, şeker hastalığı (Tip 2 diyabet), kalp hastalıkları, hipertansiyon, kalp krizi ve beyin kanaması gibi ölümcül hastalıklara da neden olduğunu belirterek “son yıllarda, hareketsiz yaşam ve işlenmiş gıda tüketimin artmasının bir sonucu olarak dünya ile eşzamanlı olarak ülkemizde de hızla artış gösteren obezite, birçok sağlık problemini de beraberinde getiriyor. VM Medical Park Pendik Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Samet Yardımcı, dünyada 2 milyardan fazla insanın obezite sorunuyla karşı karşıya geldiğine dikkat çekerek ülkemizin obezite görülme sıklığı açısından yüzde 20 oranla dünyada ilk 5’te yer aldığını vurguladı. Doç. Dr. Yardımcı, tedavi edilmediği durumlarda ölümcül sonuçlara yol açabilecek hastalığın tedavisiyle ilgili bilgiler verdi.
Son 50 yılda dünyada giderek büyüyen bir sorun haline gelen obezite insan hayatında kısır döngüye yol açan bir olgu. Dünya Sağlık Örgütü rakamlarına göre 2014 yılında 18 yaş üzerinde yaklaşık 2 milyar insan fazla kilo sorunuyla mücadele etti. Bunların 600 milyonuna ‘morbid’ adı verilen ‘ileri obezite’ teşhisi kondu. Diğer yandan kontrol altına alınamayan ilerlemiş obezite, şeker hastalığı (Tip 2 diyabet), kalp hastalıkları, hipertansiyon, kalp krizi ve beyin kanaması gibi ölümcül hastalıklara da neden oluyor.
VM Medical Park Pendik Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Samet Yardımcı, obezite tedavisinin multidisipliner bir yaklaşımla ele alınması gerektiğinin altını çizerek önemli açıklamalarda bulundu: “Günümüzün en önemli sağlık sorunlarından biri olan obezite, beslenmeden cerrahiye kadar bütünsel bir yaklaşımla ele alınmalı. Kişinin tedavisi endokrinoloji uzmanı, kardiyolog, diyetisyen, psikiyatr ve obezite cerrahisi gibi birçok uzmanının katılımıyla planlanmalı. Obez hastaların tedavisinde öncelikle diyet ve egzersiz hedeflenmeli, bu yöntemlerle netice alınamayan hastalarda ise ancak Vücut Kitle Endeksi hesaplamalarına göre zorunluluk durumlarında cerrahi alternatifler değerlendirilmelidir.”
En büyük sebebi şehir hayatı ve hareketsiz yaşam
Doç. Dr. Yardımcı, yapılan doğru cerrahi müdahale ile beslenme ve hareketsiz yaşam arasındaki kısır döngüyü kırarak hastanın sağlıklı bir yaşama kavuştuğunun altını çizdi. İşlenmiş gıda tüketiminin artmasının obezitenin yaygınlaşmasında büyük bir rol aldığını belirten Doç. Dr. Samet Yardımcı, şehir hayatının dezavantajlarına dikkat çekti: “Motorlu araçların yaygınlaşması, televizyon ve bilgisayar kullanımının artması ve masa başındaki durağan çalışma koşullarıyla birlikte hareketsiz bir hayata hızlı bir geçiş yaptık. Sık yerleşimli binalar ve yoğun trafik arasında spor yapacak yerlerin de gitgide azalması ile birlikte hareketsiz yaşam daha da arttı. Tüm bunların sonucu olarak daha yüksek kalori ile beslenen, ancak daha az hareket eden bir hayat tarzı tüm dünyada obezite hastalığının ve beraberinde getirdiği diğer hastalıkların da artmasına sebep oldu.”
Kimler ameliyat olabilir?
Genel Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Samet Yardımcı, Dünya Sağlık Örgütü’nün vücut kitle indeksi 30’un üzerinde olan kişileri obez saydığını açıkladı. Vücut ağırlığının boyun karesine bölünmesi ile hesaplanan vücut kitle indeksi 40’ın üzerinde olan obez hastaların başka hiçbir neden aranmaksızın ameliyat olabileceğini işaret eden Doç. Dr. Yardımcı, vücut kitle indeksi 35’in üzerinde olan ve diyabet, hipertansiyon, koroner arter hastalığı veya uyku apnesi gibi yandaş hastalıkları olanların da obezite cerrahisi ile tedavi edilebileceğini vurguladı.
Kalp krizi riskinden kurtulun!
Obezite cerrahisinde mide küçültücü ameliyatlar, gıda emilimini azaltan ameliyatlar ve mide bypass’ı olmak üzere üç tip ameliyat yöntemi olduğunu açıklayan Doç. Dr. Samet Yardımcı, uygulanacak ameliyat tipinin hastanın yaşı, beslenme alışkanlıkları ve şeker hastalığının veya uyku apnesinin derecesine bağlı olarak karar verildiğini belirtti ve ekledi: “Yapılan cerrahi müdahale ile hastaların diyabet, hipertansiyon, uyku apnesi, astım, kolesterol bozuklukları, karaciğer yağlanması, gut, bel fıtığı gibi eklem hastalıkları, hatta migren bile değişen oranlarda iyileşebilmektedir. Kadın hastalarda ise meme ve rahim kanserine yakalanma ihtimali belirgin olarak azalmaktadır. Ayrıca yemek borusu kanseri, böbrek kanseri, pankreas kanseri ve kalın barsak kanserine yakalanma ihtimali de azalmaktadır. Azalan kiloya bağlı olarak hastaların kalp krizi riski azalarak yaşam kaliteleri yükselmektedir.”
15 günde normal yaşama dönülüyor
“Her şey yolunda giderse ameliyattan sonraki 3. veya 4. gün taburcu olup, evde de 10—15 günlük bir istirahat dönemi sonrası işe başlayabilirsiniz. Ağır yükler kaldırmanız 3 aya kadar sakıncalıdır. Ameliyat esnasında veya sonrasında istenmeyen bir problemle karşılaşılırsa veya normal iyileşme sürecinden her hangi bir nedenle çıkılırsa, hastanede yatış ve iyileşme süreleri değişiklik gösterebilir, problem çözülünceye kadar uzun süreli hastanede yatmak veya taburcu sonrası tekrar hastaneye yatmak gerekli olabilir.” (Haber-Foto: Gökhan AKLAN)