AK Parti Hatay İl Başkanlığı tarafından “İl Danışma Meclisi toplantısı” düzenlendi.İl Kültür Merkezi’nde geniş katılımla düzenlenen programa, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Kahramanmaraş Milletvekili Mahir Ünal, AK Parti Kahramanmaraş Milletvekili Habibe Öçal, AK Parti Hatay Milletvekilleri Hacı Bayram Türkoğlu, Hüseyin Yayman, Abdulkadir Özel, Hüseyin Şanverdi ve Sabahat Özgürsoy Çelik, AK Parti Hatay İl Başkanı Mehmet Yeloğlu, AK Parti Kadın Kolları Hatay İl Başkanı Sara Gök ile belediye başkanları, ilçe başkanları, bir önceki dönemlerde görev yapan il, ilçe, belediye ve milletvekillerinin yanı sıra çok sayıda partili ve davetliler katıldı. Toplantı saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı.
BUGÜN SÖZ DE KARAR DA EGEMENLİK TE MİLLETİN KENDİSİNDE
Hatay İl Danışma Meclisi Toplantısı'nda konuşan AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Kahramanmaraş Milletvekili Mahir Ünal; “Teröristlerin, siyasi ve sivil toplum ayağı olan uzantılarının, kendilerinin terörle mücadelelerini sanki demokrasiye, insan haklarına ve özgürlüklere karşı verilmiş bir mücadele gibi anlatılıyor. Şimdi bunlar Kandil'den emir alıp, silahların gölgesinde siyaset yapıp, o gencecik fidanların dağa çıkarılmasının sorumluları olanlar, Diyarbakır'daki annelerin her bir damla gözyaşının müsebbibi olanlar, 40 yıldan beri bu ülkedeki Kürk kardeşlerimizin sırtından, ama Kürtlükle ve Kürt meselesiyle uzaktan yakından ilgisi olmayanlar bize neyden bahsediyorlar? Demokrasiden, barıştan bahsediyorlar. Bugün söz de karar da egemenlik te milletin kendisinde. Bu mücadeleyi, 1950'lerde "Yeter, söz de karar da milletindir" diyen Adnan Menderes'in başlattı, Turgut Özal, Necmettin Erbakan sürdürdü, şimdi de mücadelenin bayraktarlığını Recep Tayyip Erdoğan yürütüyor.” Dedi.
Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Barış Pınarı'nda Suriye'ye girdiğinde başkomutan Cumhurbaşkanı karargahından canlı olarak askerimizin önünü, arkasını herhangi bir risk var mı yok, karargahından izlediğini vurgulayan Ünal; “O teröristlere binlerce tır silahı ücretsiz gönderenler bize parasıyla neyi vermediler? Silahı vermediler. Peki, biz ne yaptık? Cumhurbaşkanımızın dediği gibi 'kötü komşu, bizi ev sahibi yaptı', şimdi biz insansız hava aracı, silahlı insansız hava aracı ve en son TİHA dediğimiz Akıncı yine insansız hava aracını şu anda kullanıyor muyuz? Kullanıyoruz. Türkiye bunu başardı. Peki, Kemal Efendi ne dedi konuşmasında? Dedi ki 'savunma sanayini Erdoğan'ın ailesi ele geçiriyor' E be insafsız, E be vicdansız, bu insanlar 30 senedir gece gündüz yatmadan, uyumadan bu ülkeye aşkla bağlı oldukları için Türkiye'nin savunma sanayisine katkı sunmaya çalışan bu insanlar... 30 sene önce hayatlarında Tayyip Erdoğan mı var bu insanların? Siz aynısını Nuri Demirağ'a yaptınız, Vecihi Hurkuş'a yaptınız, sizin bu ülkede uçak üreten Nuri Demirağ'a neler yaptığınızı tarih yazıyor. O yüzden Nuri Demirağ'a, Vecihi Hurkuş'a yapılanları unutursak bugün Bayraktar ailesine yapılmak istenenler bize normal gelmeye başlar. Bakıyorsunuz Gezi olayları oluyor, DHKP-C'si, HDP'si, bütün terör örgütleri MLKP'si Gezi olaylarının içerisinde, bakıyorsunuz CHP onlardan yana. 17-25 Aralık oluyor, 17-25 Aralık gününe kadar FETÖ'ye düşman olanlar 17-25 Aralık'tan sonra bakıyorsunuz ki FETÖ'nün kurumlarının önünde canlı kalkan oluyorlar. 15 Temmuz oluyor bakıyorsunuz ki adamlar 15 Temmuz'a 'kontrollü darbe, tiyatro' demeye başlıyorlar. Yahu bu CHP ne zaman bu milletin yanında duracak, bu milletin hassasiyetlerinin yanında duracak?” diye konuştu.
BİZ DAHA YENİ BAŞLIYORUZ
Yola ikna olmuşlarla değil inanmışlarla çıkılması gerektiğine vurgu yapan Ünal son olarak; “Şimdi gene birileri, küresel çetenin Türkiye ve Erdoğan planlarından korktuğu için gene birileri gitmeye başladılar ya... Gene birileri, Türkiye'nin bu meydan okuyucu duruşuna, Türkiye'nin bölgesinde düzen kurucu aklına, 'küresel güçler izin vermez, Türkiye'yi cezalandırır' diye düşünenler var ya ve öyle düşündükleri için de ufak ufak gitme taraftarı olanlar. Şimdi işte bunu bildikleri için 2005'te, 2006'da topluma korku yayarlardı, umutsuzluk, çaresizlik, karamsarlık yayarlardı. O günleri beraberce aştık mı kardeşlerim?" Daha sonra 2011 yılında da "böcek" olayıyla FETÖ'nün ilk kafasını gösterdiği yer olduğu hatırlatan Ünal, "Şimdi diyorlar ki, bu da önemli bakın, o konuda çok kötü bir propaganda yapıyorlar. Efendim 'bu FETÖ'yü bu hale siz getirdiniz', yahu biz geldiğimizde 2002'de bu adamlar zaten devletin içerisine yerleşmişler." dedi.
KURTULUŞ SAVAŞININ ADETA BİR BENZERİNİ ŞU GÜNLERDE YAŞAMAKTAYIZ
Daha sonra konuşan AK Parti Hatay İl Başkanı Mehmet Yeloğlu ise; “Bugünkü İl Danışma Toplantımızı Türkiye’nin tarihi günlerden geçtiği bir zamanda yapıyoruz. Bundan dolayıdır ki burada, ülkemizin ve bölgemizin bugününe ve geleceğine yön verebileceğimiz duyarlılıkta tarihe notlar düşüyoruz. Ülkemizin geçmişte verdiği ve millet olarak çok bedel ödediğimiz o bedelin karşılığında bir vatan edindiğimiz Kurtuluş Savaşının adeta bir benzerini şu günlerde yaşamaktayız. Düşmanlarımız 100 yıl önce hedefledikleri, ancak başarılı olamadıkları hesaplarını yeniden açmış, bu hesapları bizlere ödetmek üzere yeniden saldırıya geçmişlerdir. Önceleri üstü kapalı PKK, DEAŞ, FETÖ gibi örgütlerle vesayet savaşı yapan şer güçler son zamanlarda maskelerini çıkarmış, gerek tırlar dolusu silah vererek, gerekse açık destekler ambargolar ve yaptırımlar uygulayarak savaşın diğer merhalesine geçmişlerdir. Şükürler olsun ki Cumhurbaşkanımız, Genel Başkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın dirayetli liderliği sayesinde bütün oyunlar bozulmuş, bütün tuzaklar boşa çıkmıştır. Kahraman Mehmetçiğimiz Fırat Kalkanında, Zeytin Dalı Harekatında olduğu gibi Barış Pınarı Harekatında da dosta düşmana bu Milletin ferasetini ve kahramanlığını yeniden hatırlatmış, İçerisinde güzel Hatay’ımızın da olduğu terör koridoru planları paramparça edilmiştir.” Dedi.
BİZ BİRLİKTE HATAY’IZ
Başkan Yeloğlu son olarak;” Ömer Halis Demir bu bedeli vücuduna saplanan 33 kurşunla şehadet şerbetini içerek, Kahraman Mehmetçiklerimiz cephede şehitler ve gaziler vererek ödemişlerdir, ödemeye devam etmektedirler. Onlar canlarıyla kanlarıyla vatanımızı korurken, çocuklarımızın geleceklerini güvence altına alırken birileri de maalesef patlıcan, soğan fiyatları üzerinden algı operasyonlarından medet ummuştur. Bizler birer Hataylı olarak belki diğer yörelerden çok daha fazla etkileniyor, bedel daha ağır geliyor olabilir. Ancak unutmamamız gerekiyor ki bu coğrafya her zaman açgözlü düşmanlarımızın baş hedefi olmuştur. Planlarına başlarken Hatay hep ön sıralarda yer almış, haritalarında öncelikle Türkiye’den koparılma planlarını açık etmişlerdir. Bu nedenle bizler Hataylılar olarak çok daha uyanık, çok daha dikkatli, çok daha birlik ve beraberliğimize önem veriyor olmalıyız. Tüm Ülkemizde olduğu gibi Hatay’da da Ak Parti Teşkilatımız bu birlik ve beraberliğimizin lokomotif gücüdür. Bir Ak Parti neferinin dünyasında öteki yoktur. Bizler Sünni’siyle, Alevi’siyle, Türküyle, Kürdüyle, Hristiyan ve Yahudi’siyle bir ve bütünüz. Genel Başkanımız, Cumhurbaşkanımız Sn. Recep Tayyip Erdoğan’ın “Biz birlikte Türkiye’yiz” sözünü kendimize uyarlamamız gerekiyor. Eğer toplumun bir kesiminden yeterince oy alamıyorsak bunun kendimizi yeterince anlatamadığımızdan oluştuğunu bilmeliyiz. Biz Ak Partili olarak her kapıya gideceğiz, her kesimin sorunlarını bizzat kendilerinden dinlemeyi, çözümler bulmayı şiar edineceğiz.
İnsanımızı, bizlere oy veren veya vermeyen ayırımından ziyade kendimizi iyi anlattığımız ve anlatamadığımız olarak düşüneceğiz. Hatay’da yaşayan her insanın 1. Sınıf vatandaş olduğunu unutmayacağız. Köyde yaşayan da, şehirde oturan da, zengini de, yoksulu da bizim insanımızdır.” Diye konuştu.
BUGÜN SÖZ DE KARAR DA EGEMENLİK TE MİLLETİN KENDİSİNDE
Hatay İl Danışma Meclisi Toplantısı'nda konuşan AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Kahramanmaraş Milletvekili Mahir Ünal; “Teröristlerin, siyasi ve sivil toplum ayağı olan uzantılarının, kendilerinin terörle mücadelelerini sanki demokrasiye, insan haklarına ve özgürlüklere karşı verilmiş bir mücadele gibi anlatılıyor. Şimdi bunlar Kandil'den emir alıp, silahların gölgesinde siyaset yapıp, o gencecik fidanların dağa çıkarılmasının sorumluları olanlar, Diyarbakır'daki annelerin her bir damla gözyaşının müsebbibi olanlar, 40 yıldan beri bu ülkedeki Kürk kardeşlerimizin sırtından, ama Kürtlükle ve Kürt meselesiyle uzaktan yakından ilgisi olmayanlar bize neyden bahsediyorlar? Demokrasiden, barıştan bahsediyorlar. Bugün söz de karar da egemenlik te milletin kendisinde. Bu mücadeleyi, 1950'lerde "Yeter, söz de karar da milletindir" diyen Adnan Menderes'in başlattı, Turgut Özal, Necmettin Erbakan sürdürdü, şimdi de mücadelenin bayraktarlığını Recep Tayyip Erdoğan yürütüyor.” Dedi.
Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Barış Pınarı'nda Suriye'ye girdiğinde başkomutan Cumhurbaşkanı karargahından canlı olarak askerimizin önünü, arkasını herhangi bir risk var mı yok, karargahından izlediğini vurgulayan Ünal; “O teröristlere binlerce tır silahı ücretsiz gönderenler bize parasıyla neyi vermediler? Silahı vermediler. Peki, biz ne yaptık? Cumhurbaşkanımızın dediği gibi 'kötü komşu, bizi ev sahibi yaptı', şimdi biz insansız hava aracı, silahlı insansız hava aracı ve en son TİHA dediğimiz Akıncı yine insansız hava aracını şu anda kullanıyor muyuz? Kullanıyoruz. Türkiye bunu başardı. Peki, Kemal Efendi ne dedi konuşmasında? Dedi ki 'savunma sanayini Erdoğan'ın ailesi ele geçiriyor' E be insafsız, E be vicdansız, bu insanlar 30 senedir gece gündüz yatmadan, uyumadan bu ülkeye aşkla bağlı oldukları için Türkiye'nin savunma sanayisine katkı sunmaya çalışan bu insanlar... 30 sene önce hayatlarında Tayyip Erdoğan mı var bu insanların? Siz aynısını Nuri Demirağ'a yaptınız, Vecihi Hurkuş'a yaptınız, sizin bu ülkede uçak üreten Nuri Demirağ'a neler yaptığınızı tarih yazıyor. O yüzden Nuri Demirağ'a, Vecihi Hurkuş'a yapılanları unutursak bugün Bayraktar ailesine yapılmak istenenler bize normal gelmeye başlar. Bakıyorsunuz Gezi olayları oluyor, DHKP-C'si, HDP'si, bütün terör örgütleri MLKP'si Gezi olaylarının içerisinde, bakıyorsunuz CHP onlardan yana. 17-25 Aralık oluyor, 17-25 Aralık gününe kadar FETÖ'ye düşman olanlar 17-25 Aralık'tan sonra bakıyorsunuz ki FETÖ'nün kurumlarının önünde canlı kalkan oluyorlar. 15 Temmuz oluyor bakıyorsunuz ki adamlar 15 Temmuz'a 'kontrollü darbe, tiyatro' demeye başlıyorlar. Yahu bu CHP ne zaman bu milletin yanında duracak, bu milletin hassasiyetlerinin yanında duracak?” diye konuştu.
BİZ DAHA YENİ BAŞLIYORUZ
Yola ikna olmuşlarla değil inanmışlarla çıkılması gerektiğine vurgu yapan Ünal son olarak; “Şimdi gene birileri, küresel çetenin Türkiye ve Erdoğan planlarından korktuğu için gene birileri gitmeye başladılar ya... Gene birileri, Türkiye'nin bu meydan okuyucu duruşuna, Türkiye'nin bölgesinde düzen kurucu aklına, 'küresel güçler izin vermez, Türkiye'yi cezalandırır' diye düşünenler var ya ve öyle düşündükleri için de ufak ufak gitme taraftarı olanlar. Şimdi işte bunu bildikleri için 2005'te, 2006'da topluma korku yayarlardı, umutsuzluk, çaresizlik, karamsarlık yayarlardı. O günleri beraberce aştık mı kardeşlerim?" Daha sonra 2011 yılında da "böcek" olayıyla FETÖ'nün ilk kafasını gösterdiği yer olduğu hatırlatan Ünal, "Şimdi diyorlar ki, bu da önemli bakın, o konuda çok kötü bir propaganda yapıyorlar. Efendim 'bu FETÖ'yü bu hale siz getirdiniz', yahu biz geldiğimizde 2002'de bu adamlar zaten devletin içerisine yerleşmişler." dedi.
KURTULUŞ SAVAŞININ ADETA BİR BENZERİNİ ŞU GÜNLERDE YAŞAMAKTAYIZ
Daha sonra konuşan AK Parti Hatay İl Başkanı Mehmet Yeloğlu ise; “Bugünkü İl Danışma Toplantımızı Türkiye’nin tarihi günlerden geçtiği bir zamanda yapıyoruz. Bundan dolayıdır ki burada, ülkemizin ve bölgemizin bugününe ve geleceğine yön verebileceğimiz duyarlılıkta tarihe notlar düşüyoruz. Ülkemizin geçmişte verdiği ve millet olarak çok bedel ödediğimiz o bedelin karşılığında bir vatan edindiğimiz Kurtuluş Savaşının adeta bir benzerini şu günlerde yaşamaktayız. Düşmanlarımız 100 yıl önce hedefledikleri, ancak başarılı olamadıkları hesaplarını yeniden açmış, bu hesapları bizlere ödetmek üzere yeniden saldırıya geçmişlerdir. Önceleri üstü kapalı PKK, DEAŞ, FETÖ gibi örgütlerle vesayet savaşı yapan şer güçler son zamanlarda maskelerini çıkarmış, gerek tırlar dolusu silah vererek, gerekse açık destekler ambargolar ve yaptırımlar uygulayarak savaşın diğer merhalesine geçmişlerdir. Şükürler olsun ki Cumhurbaşkanımız, Genel Başkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın dirayetli liderliği sayesinde bütün oyunlar bozulmuş, bütün tuzaklar boşa çıkmıştır. Kahraman Mehmetçiğimiz Fırat Kalkanında, Zeytin Dalı Harekatında olduğu gibi Barış Pınarı Harekatında da dosta düşmana bu Milletin ferasetini ve kahramanlığını yeniden hatırlatmış, İçerisinde güzel Hatay’ımızın da olduğu terör koridoru planları paramparça edilmiştir.” Dedi.
BİZ BİRLİKTE HATAY’IZ
Başkan Yeloğlu son olarak;” Ömer Halis Demir bu bedeli vücuduna saplanan 33 kurşunla şehadet şerbetini içerek, Kahraman Mehmetçiklerimiz cephede şehitler ve gaziler vererek ödemişlerdir, ödemeye devam etmektedirler. Onlar canlarıyla kanlarıyla vatanımızı korurken, çocuklarımızın geleceklerini güvence altına alırken birileri de maalesef patlıcan, soğan fiyatları üzerinden algı operasyonlarından medet ummuştur. Bizler birer Hataylı olarak belki diğer yörelerden çok daha fazla etkileniyor, bedel daha ağır geliyor olabilir. Ancak unutmamamız gerekiyor ki bu coğrafya her zaman açgözlü düşmanlarımızın baş hedefi olmuştur. Planlarına başlarken Hatay hep ön sıralarda yer almış, haritalarında öncelikle Türkiye’den koparılma planlarını açık etmişlerdir. Bu nedenle bizler Hataylılar olarak çok daha uyanık, çok daha dikkatli, çok daha birlik ve beraberliğimize önem veriyor olmalıyız. Tüm Ülkemizde olduğu gibi Hatay’da da Ak Parti Teşkilatımız bu birlik ve beraberliğimizin lokomotif gücüdür. Bir Ak Parti neferinin dünyasında öteki yoktur. Bizler Sünni’siyle, Alevi’siyle, Türküyle, Kürdüyle, Hristiyan ve Yahudi’siyle bir ve bütünüz. Genel Başkanımız, Cumhurbaşkanımız Sn. Recep Tayyip Erdoğan’ın “Biz birlikte Türkiye’yiz” sözünü kendimize uyarlamamız gerekiyor. Eğer toplumun bir kesiminden yeterince oy alamıyorsak bunun kendimizi yeterince anlatamadığımızdan oluştuğunu bilmeliyiz. Biz Ak Partili olarak her kapıya gideceğiz, her kesimin sorunlarını bizzat kendilerinden dinlemeyi, çözümler bulmayı şiar edineceğiz.
İnsanımızı, bizlere oy veren veya vermeyen ayırımından ziyade kendimizi iyi anlattığımız ve anlatamadığımız olarak düşüneceğiz. Hatay’da yaşayan her insanın 1. Sınıf vatandaş olduğunu unutmayacağız. Köyde yaşayan da, şehirde oturan da, zengini de, yoksulu da bizim insanımızdır.” Diye konuştu.
