Antakya Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Ali Celal Mursaloğlu, Hatay'ın Anavatan'a katılışının 83'üncü yıldönümüne ilişkin mesajında, “Gazi Mustafa Kemal'in üstün siyasi dehası ve atalarımızın büyük fedakarlıkları sonucu Anavatana katılan son toprak parçası olan Hatay, Milli Mücadele'nin fiilen bitişinin de sembolüdür” dedi.
Üç kıtanın kesişme noktasında Akdeniz'e açılan konumu ile bölgesinin en verimli toprakları üzerinde bulunan Hatay ili, birçok büyük medeniyete ev sahipliği yapmış özel bir ilimizdir. Bu jeo-stratejik konumu, yeraltı ve yerüstü zenginlikleri ile tarihin her döneminde önemli ve kıymetli olmuştur.
Bu özellikleri ile Birinci Dünya Savaşı sonrasında işgal güçlerinin de hedefi olan Hatay'ın, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün "Kırk asırlık Türk yurdu ecnebi elinde esir kalamaz" sözü ile ayağa kalktığını ve milletin karakteri olan bağımsızlık mücadelesinin meşalesini yakmıştır.
Gazi Mustafa Kemal'in üstün siyasi dehası ve atalarımızın büyük fedakarlıkları sonucu Anavatana katılan son toprak parçası olan Hatay, Milli Mücadele'nin fiilen bitişinin de sembolüdür.
Bugün 83'üncü yıldönümünü kutladığımız Hatay'ın Anavatana katılışı, aziz milletimizin birlik ve beraberlik ile her türlü güçlüğü aşabileceğinin de en önemli örneklerindendir.
Hatay, tarihi dokusuyla da ayakta kalmayı başarabilmiş özel bir ilimizdir. Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün 'Hatay benim şahsi meselemdir' diyerek üstlendiği, 2 Eylül 1938 tarihinde Hatay Devleti'nin kuruluşuna kadar devam eden süreç ve peşinden Türkiye Cumhuriyeti'nin bir ili olmayı devlet olmaya tercih eden bir vatanperverliğin sonucu olarak üzerinde yaşadığımız Hatay ili; farklı din, etnik köken ve kültürlerin bir arada kardeşçe sevgi iklimi içerisinde yaşama imkanı bulduğumuz müstesna bir vatan köşesidir.
Bu duygular ile Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere, bu milli davaya canlarını feda eden büyüklerimizi, anavatana katılma kararı alan Hatay Devleti Meclisi Üyeleri'ni ve bu uğurda mücadele eden herkesi rahmet ve minnetle anıyorum." Dedi.(Samim Selçuk)
Üç kıtanın kesişme noktasında Akdeniz'e açılan konumu ile bölgesinin en verimli toprakları üzerinde bulunan Hatay ili, birçok büyük medeniyete ev sahipliği yapmış özel bir ilimizdir. Bu jeo-stratejik konumu, yeraltı ve yerüstü zenginlikleri ile tarihin her döneminde önemli ve kıymetli olmuştur.
Bu özellikleri ile Birinci Dünya Savaşı sonrasında işgal güçlerinin de hedefi olan Hatay'ın, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün "Kırk asırlık Türk yurdu ecnebi elinde esir kalamaz" sözü ile ayağa kalktığını ve milletin karakteri olan bağımsızlık mücadelesinin meşalesini yakmıştır.
Gazi Mustafa Kemal'in üstün siyasi dehası ve atalarımızın büyük fedakarlıkları sonucu Anavatana katılan son toprak parçası olan Hatay, Milli Mücadele'nin fiilen bitişinin de sembolüdür.
Bugün 83'üncü yıldönümünü kutladığımız Hatay'ın Anavatana katılışı, aziz milletimizin birlik ve beraberlik ile her türlü güçlüğü aşabileceğinin de en önemli örneklerindendir.
Hatay, tarihi dokusuyla da ayakta kalmayı başarabilmiş özel bir ilimizdir. Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün 'Hatay benim şahsi meselemdir' diyerek üstlendiği, 2 Eylül 1938 tarihinde Hatay Devleti'nin kuruluşuna kadar devam eden süreç ve peşinden Türkiye Cumhuriyeti'nin bir ili olmayı devlet olmaya tercih eden bir vatanperverliğin sonucu olarak üzerinde yaşadığımız Hatay ili; farklı din, etnik köken ve kültürlerin bir arada kardeşçe sevgi iklimi içerisinde yaşama imkanı bulduğumuz müstesna bir vatan köşesidir.
Bu duygular ile Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere, bu milli davaya canlarını feda eden büyüklerimizi, anavatana katılma kararı alan Hatay Devleti Meclisi Üyeleri'ni ve bu uğurda mücadele eden herkesi rahmet ve minnetle anıyorum." Dedi.(Samim Selçuk)