Köy ve Mahalli İdareleri Muhtarlar Derneği ile Türkiye Muhtarlar Sendikası Genel Başkanı Mustafa Altay, 19 Ekim Muhtarlar Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada muhtarların yaşadığı yapısal sorunlara dikkat çekti.
Altay, "Muhtarlar Günü var ama muhtarların yetkisi yok. Bu anlamlı gün, yalnızca kutlamalarla değil, muhtarların sorunlarına çözüm getiren adımlarla anlam kazanmalıdır." dedi.
MUHTARLAR VAAT DEĞİL, GERÇEK ÇÖZÜM BEKLİYOR
Altay, 19 Ekim Muhtarlar Günü'nün sadece bir kutlama günü olarak kalmaması gerektiğini belirterek, bu günün muhtarların ekonomik, sosyal ve hukuksal haklarının gündeme alınması için bir fırsat olduğunu vurguladı. "Muhtarlarımız köy ve mahalle halkının güvenini kazanarak demokratik şekilde seçiliyor. Devlet ile vatandaş arasında köprü görevi görüyorlar. Ancak birçok yetkileri kısıtlanmış durumda. 19 Ekim'de vaatlerle değil, çözüm üreten yaklaşımlarla muhtarların yüzü güldürülmelidir." ifadelerini kullandı. Altay, şu önerilerde bulundu: Muhtarların statüsü kanunla kamu görevlisi olarak tanımlanmalı. Mahalle muhtarlıklarına tüzel kişilik kazandırılmalı, seçilmiş azalar aktif görev almalıdır. Muhtarlık kurumları modernize edilmeli ve teknolojik altyapı ile güçlendirilmelidir. Altay, ülke genelinde görev yapan 50 binden fazla muhtarın yaklaşık 30 bininin uygun bir fiziki çalışma alanına sahip olmadığını belirtti. "İçişleri Bakanlığı, acilen her köy ve mahallede muhtarlık binaları inşa ederek hizmet verimliliğini artırmalıdır" dedi.
MUHTARLIKLARA BÜTÇE VE SEKRETERYA DESTEĞİ ŞART
Muhtarların en önemli sorunlarından birinin kurumsal bütçe eksikliği olduğunu dile getiren Altay, merkezi hükümet tarafından muhtarlıklara doğrudan bütçe ayrılması gerektiğini söyledi.
"Muhtarlar vatandaşın talebini iletmek için belediye ya da devlet kurumlarına gittiğinde bürosunu kapatmak zorunda kalıyor. Vatandaş bu durumu şikayet konusu yapıyor. Bu yüzden her muhtarlığa sekreterya desteği verilmelidir. Ayrıca mesai saatleri kanunla belirlenmelidir." açıklamasında bulundu.
MUHTARLARA İNSANCA YAŞAYACAK ÜCRET VERİLMELİ
Altay, muhtarlara verilen maaşların asgari ücret seviyesinde olmasını kabul edilemez buldu.
"Devlet adına hizmet veren muhtarlarımızın, diğer kamu görevlileri gibi 45 ila 60 bin TL arasında bir ödenek alması gerekir." dedi. Ayrıca muhtarların sosyal güvenlik primlerinin 4/b yerine 4/c statüsünden yatırılması gerektiğini belirten Altay, muhtarlara kıdem tazminatı hakkı tanınmasının da zorunlu olduğunu ifade etti.
TEBLİĞAT KONUSU MUHTARLARI MAĞDUR EDİYOR
Altay, binlerce muhtarın tebligat sürecinde yaşanan aksaklıklar nedeniyle haksız yere cezai soruşturmalarla karşılaştığını belirtti. "Muhtarların görevi yalnızca PTT'den gelen tebligatı teslim alıp üç ay muhafaza etmektir. Buna rağmen birçok muhtar şikayet edilmekte ve mağdur edilmektedir. Tebligat sistemi yasal olarak yeniden düzenlenmeli, bu haksızlık sona erdirilmelidir. Muhtarlar, toplumsal dayanışmanın öncüleridir. Deprem, sel, pandemi gibi afetlerde hem devlet kurumlarıyla hem de vatandaşla koordineli şekilde çalışarak büyük sorumluluk üstlenirler" dedi.
MUHTARLIK KANUNU GÜNCELLENMELİ
Mevcut 442 sayılı Köy Kanunu ile 4541 sayılı Mahalle Muhtarlığı Kanunu'nun günün ihtiyaçlarını karşılamadığını ifade eden Altay, bu kanunların çağın gereklerine uygun biçimde yeniden düzenlenmesi gerektiğini söyledi. "Bu iki yasa muhtarların görev alanını sınırlandırıyor. Oysa muhtarlarımız bu sınırların çok ötesine geçerek halkın her kesimine hizmet veriyor. Akademisyenlerin de katılımıyla yeni bir Muhtarlık Kanunu taslağı hazırlanmalı ve yasalaştırılmalıdır" dedi.
GERÇEK ANLAMDA KUTLANACAK BİR 19 EKİM İÇİN
Açıklamasının sonunda Altay, "Muhtarlık kurumu güçlendirilip modern bir yapıya kavuşturulmadıkça 19 Ekim Muhtarlar Günü yalnızca bir sembol olarak kalır. Muhtarlarımız demokrasimizin en temel unsurlarıdır. Onların haklarını teslim ettiğimiz gün, 19 Ekim gerçekten kutlanacak bir gün olacaktır." sözleriyle çağrısını tamamladı.
Haber Merkezi
ABDULVAHİT GÜRASLAN