Türkiye Ju Jitsu Federasyonu Başkanlığının Seviye belirleme, Diploma denklik ve terfi semineri 18-20 Mart Tarihlerinde Hatay ilinde gerçekleştirildi.
Türkiye Ju Jitsu Federasyonu Başkanı Hulusi Elmas Hatay Ju-Jitsu İl Temsilcisi İbrahim Nur’un düzenlemiş olduğu Seminere oldukça geniş katılımlı ilgi oldu. Seminere ayrıca Genel Koordinatör Mehmet Halaç, Genel Sekreter M.Çetin Karakurt ve Milli Takım Teknik Koordinatörü Alpaslan Gülbay katıldı. Türkiye Ju Jİtsu Federasyonu Başkanı Hulusi Elmas Uluslararası birçok başarılarda imzası olan spor insanlarının Hatay iline gelerek gençlerle ve antrenörlerle bir araya gelmiştir. Başkan Hulusi Elmas ve Türkiye Ju Jitsu Fedarasyonu Teknik Koordinatörü ve Combat Ju Jitsu Teknik Kurul Başkanı Alpaslan Gülbay seminer eğitiminin başarı ile tamamlandığını ilettiler. Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof .Dr Hasan Hallaçeli’nin de katılmış olduğu seminerde gençlere Ju-Jitsu Savaş sanatının teknik, mücadele yönü ile antrenörlük & hakem eğitimi konuları anlatılmıştır. Ju Jitsu sporu özellikle güç kazanmanın yanında, spor ve savunma amaçlı Dünya’da artan bir ilgiye sahiptir. Türkiye’de daha güçlü temsil edilme ve gençler arasında katılımın sağlanması amaçlanıyor.
KISACA JU-JİTSU TARİHİ
Japonya kökenli bir Uzak Doğu savaş sanatıdır. Japonya ve dışında söz konusu bu dövüş sanatı için kullanılan farklı söylenişi olsa da birçok federasyon başka tarzda transkripsiyonlar kullanılsa bile Ju-Jitsu'nun resmi ad olarak kullanılması konusunda anlaştılar. Ju-Jitsu (veya Yawara) eski bir Japon dövüş sanatıdır. Kökeni, efsaneye göre Shirobei Akiyama'nın, bir kar fırtınası sırasında çoğu ağacın dallarının nasıl kırıldığına tanık olduğu, söğütün daha esnek dallarının eğilip kendilerini kardan verimli bir şekilde kurtardığı on altıncı yüzyıla kadar uzanır. Böylece “Nazik Sanat” veya “Esneklik Sanatı” (Japonca'da ju-jitsu'nun anlamı budur) gücü güçle etkisiz hale getirmez, ancak rasyonel olarak bir saldırıyı absorbe etmeyi ve bu enerjiyi rakibin kendi zararına dönüştürmeyi amaçlar. Bu yüzden sizi şiddete karşı esnek bir tepki ile savunmak için tasarlanmıştır. Samurayların savaşlarda silahsız kaldıklarında kullandıkları tekniklerle ortaya çıkmıştır. Rakibin saldırısından faydalanarak vuruş kırış fırlatma boğma ve kilitleme tekniklerinden oluşmaktadır. Uzun ve çok tekrara dayanan bir sistemi vardır. Genel amaç güç kullanmadan uygulanan tekniklerle rakibi etkisiz hale getirmek olduğundan güç gerektirmeyen bir sanattır. Judo, Aikido, Hapkido gibi savunma sanatları juijutsu tekniklerinden yola çıkılarak üretilmiştir.
EMNİYET TEŞKİLATI’NDA DA ÖĞRETİLİYOR
Ju-jitsu'nun altın çağı, imparatorun Japonya'ya dönüşü ve ardından feodalizmin kaldırılmasının samurayların ayrıcalıklı statülerini kaybetmelerine neden olduğu 1869'a kadar sürdü. Yine de samuray geleneği ju-jitsu'yu canlı tuttu ve gezginler sanatı dünyanın dört bir yanına getirdi.
Japonya'dan tüm dünyaya yayıldı ve spor, şiddeti önleme ve modern öz savunma olarak gelişti. Günümüzde birçok polis, özel güvenlik birimleri ve askeri birlikler Ju-Jitsu öğrenir ve uygular.
Haber: Samim SELÇUK