Lider olmak için hem bireysel düzeyde hem de toplum olarak gittikçe karışık, zor süreçleri hızla aşmak gerekmektedir. Çünkü; Toplumların ekonomik, kültürel ve politik yapıları, teknolojik gelişmelere ayak uydurma aşamasında, çok yönlü değişimler yaşamaktadır. Sonuç, ciddi düzeyde zorlu intibak sürelerini aşmaktan geçer. Kalkınmış ve refah düzeyini yakalamış bir Türkiye ancak ve ancak bilgili, iyi eğitilmiş ve melek sahibi genç nesillerin varlığı ve gücü ile gerçekleşecektir. Yalnızca üniversite diplomasına sahip, aydın gençlerin iş gücüne katılımları ülke ekonomisine önemli katkı sağlayamamaktadır. İçinde yaşadığımız yüzyılda teorik bilgi tek başına yetersiz kalmaktadır. Pratik bilgi, el becerisi, teknik yeterlilik, “Sanayi-Bilişim-Hizmet” sektörlerinde çok etkin, aranan ve gereken bir donanım bütünlüğüdür. Bu noktada, Publius Syrus’un, “Pratik, bütün öğretmenlerin en iyisidir,” deyişini hatırlatmakta yarar görüyorum. Gerçektir ki, ülkemizde gençlerin meslek okullarına ilgisi yetersiz düzeydedir. Öte yandan hizmet sektörü, üretim sektörü ve sanayi ara eleman bulmakta zorlanmaktadır. Dışa açık ekonomi politikamız ülke düzeyinde iş gücünün daha nitelikli ve verimli olmasını zorlamaktadır. Bu çözüm, ekonomik kalkınmanın desteklenmesi ve hızlanması adına da son derece zorunludur. Üniversite mezunları, ülkemizde iş bulmakta her yıl biraz daha zorlanmaktalar. Diğer yandan bir meslek okulu mezunu ya da mesleki becerileri olan gençlerin iş bulmaları çok daha kolaydır. Nitelikli ara eleman yetiştirmekte meslek okulları ülkemizin gelişmesine büyük katkı sağlamaktadır. Bu okullar eğitim süresince uygulamaya önem vererek, mezun olan gencin iş başı yaptığı gün, “Neyi-nasıl-ne zaman-nerede” yapacağını çok iyi bilmesini sağlar. Meslek eğitimi alan öğrenciler, gören, dokunan ve uygulayan elemanlardır. Hayata yaşıtlarından daha erken, bir adım önde başlarlar. Hayatlarını düzene koyma yolunda daha şanslıdırlar. Hem ülkemizde hem de dünyada işsizlik sorunu meslek liseleri ile kolayca çözülebilir. Hizmet, sanayi, iletişim, tarım ve hatta her alanda bilgi, beceri, iş tecrübesine sahip kalifiye insan gücünün önemi çok büyüktür. Yalnız dikkati çekmek isterim ki, Meslek liselerinde okuyan öğrencilerin tümüne göre oranı yüzde 70 iken ülkemide hala yüzde 30’lardadır. Meslek okulları ya da liseleri yalnızca eğitim ve öğretim kurumları değil, emeğin ve terin paylaşıldığı gerçek hayatın okullarıdır. Birer “Altın bilezik” kazanmak için çaba harcamaları, işe yaradıklarının bilinciyle başlarını yastığa koymaları, ailelerine ve devletine yük olmadığının farkındalığı ile yetişen meslek okulu gençleri sağlam bir ekonominin teminatıdır.
Yazarlar
Yayınlanma: 03 Mart 2018 - 12:53
Meslek Eğitimi
Lider olmak için hem bireysel düzeyde hem de toplum olarak gittikçe karışık, zor süreçleri hızla aşmak gerekmektedir
Yazarlar
03 Mart 2018 - 12:53