Otomotiv sektöründe sahte yedek parça kullanımı ciddi boyutlara ulaştı. “Merdiven altı” üretim olarak adlandırılan ve resmi denetimlerden uzak bu parçalar, araç sahiplerinin bütçesini zorlamakla kalmayıp trafikteki güvenliği de tehdit ediyor.
Taklit ürünler, uzun yıllar yalnızca giyim, kozmetik veya teknoloji alanında görülürken artık otomobil parçalarında da sıkça rastlanıyor. Piyasada orijinaline neredeyse tıpatıp benzeyen ancak hiçbir kalite kontrolünden geçmemiş parçaların sayısının hızla arttığı dikkat çekiyor.
Otomotiv uzmanları, bu parçaların gerçek ürünlerle ayırt edilemeyecek kadar benzer göründüğünü, bu nedenle kullanıcıların yanıltıldığını belirtiyor. Fakat görünüşün ardında, düşük dayanıklılık ve test edilmemiş malzeme kalitesi gibi ciddi riskler gizli. Sonuçta araçlarda beklenmedik arızalar, performans düşüşleri ve sürüş güvenliğinde aksaklıklar ortaya çıkabiliyor.
Sektör temsilcileri, sahte parçalara yönelmenin temel nedeninin orijinal yedek parça fiyatlarındaki hızlı artış olduğunu söylüyor. Kısa vadeli tasarruf amacıyla tercih edilen bu parçalar, uzun vadede hem maddi hem de güvenlik açısından ağır bedeller doğurabiliyor. Uzmanlar, araç bakımının yetkili servislerde, garanti kapsamındaki logolu parçalar kullanılarak yapılması gerektiğinin altını çiziyor.
Yetkililer, sürücüleri bilinçli olmaları konusunda uyarıyor: “Bir aracın performansı kadar güvenliği de kullanılan parçaların kalitesine bağlıdır. Ucuz diye tercih edilen sahte fren balatası veya ateşleme sistemi, bir canın bedeli olabilir. Bu nedenle araç sahipleri seçimlerini yalnızca fiyat üzerinden değil, güvenlik öncelikli yapmalıdır.”
(Haber Merkezi)
ABDULVAHİT GÜRASLAN