Hatay Gazeteciler Cemiyeti Kurucu Başkanı Gazeteci Ahmet Yetişen Hatay AK Parti İl Başkanı Mehmet Yeloğlu ile ilgili kaleme aldığı “Mehmet Yeloğlu Hatay AK Parti’nin en büyük şansı’ başlıklı yazısında Mehmet Yeloğlu isminin Hatay için önemli olduğunu vurguladı.
Ahmet Yetişen’in kaleme aldığı makale de şu satırlara yer verdi “Ak Parti İl Başkanı Mehmet Yeloğlu’nu Antakya belediye başkanlığı adaylığı sırasında tanıdım o zamanlar rakibi İris Şentürk benim amcamın kızıydı tabi ki bizler İris Hanıma çalışıyorduk seçimi Mehmet Yeloğlu kazanmıştı ama seçimden sonraki hiçbir görüşmemizde bana karşı düşmanca tavırları olmadı her zaman iki dost olarak arkadaşlığımız devam etti.
Şimdiye kadar Hatay Ak Parti teşkilatında görev yapıp vasi ve vesayet kabul etmeyen yegane Başkanlarından biri…
İlginç özellikleri var Mehmet Yeloğlu’nun.
Öncelikle hiç kimseyle kavgaya tutuşmuyor. Hiç kimseyle lüzumsuz ağız dalaşına girmiyor ve her zaman o naif üslubuyla cevaplarını yetiştirirken demogojiye de ihtiyaç duymuyor.
Yıllarca yaptığı TEDAŞ Müdürlüğü, Antakya Belediye Başkanlığı dönemi olmasına rağmen düşmanı yok denecek kadar az. En sıkı muhalifleri ve rakipleri bile kendisi hakkında konuşma gereği duyacakları zaman “Aslında kendilerini çok severim” diye söze başlama ihtiyacı hissediyorlar. Çünkü saygı duyuyorlar ve seviyorlar.
Yeloğlu en büyük düşmanlığı devlet kurumlarına hortumlarını uzatıp toplumun kanını emenlerden, rantı kesilenlerden, iktidardan nemalananlardan görüyor.
Zira bunlar Yeloğlu geldiğinden beridir rahat değiller ve eski düzenlerini kaybetmiş durumdalar.
Yeloğlu’nun bürokratlardan kesin talebi hiç kimsenin nüfuz kullanmasına müsaade etmeyiniz, hiç kimseye de hakkı olmayan bir şeyi vermeyiniz olmuştur. Benim yanımda en güçlü insan hakkı olan insandır düşüncesini kendisine rehber edinmiş bir başkan Yeloğlu.
Hatay’ın etnik yapısını çok iyi tanıyan Yeloğlu tüm hayatı boyunca ayrımcılığa karşı çıkmış bunu İl Başkanlığı döneminde de çok açık net göstermiş. Yönetiminde tüm Hatay’ın renkleri ve sesi olmasına özel önem vermiş.
İlçe Başkanlıklarını tespit ederken yöre halkının temsiliyetine özel dikkat göstermiş, bu konuda temiz insanlarla çalışmaya gayret sarfetmiş bir insan Yeloğlu.
Belediye Başkanlığı yaptığı kısa dönemde Antakya’ya kalıcı eserler kazandırmış, proje insanı olduğunu tüm icraatlarında göstermiştir.
Antakya’yı rahatlatan imar planı O’nun eseridir.
Bir mezbelelik olmaktan, tinercilerin mekanı olmaktan başka işlev görmeyen eski Akiş Fabrikasının yerini 18. Maddeyi işleterek nezih mekana çeviren, Antakya’ya yeni bir Alışveriş mekanı kazandıran O’dur.
Trafiği oldukça rahatlatan Mehmet Yeloğlu köprüsü O’nun zamanının eseridir.
Her cenazede Antakya’nın trafiğinin felç olmasına neden olan olayı yaptığı Mezarlık Kompleksi ile tamamen çözen ve halen üzerine bir taş bile konmayan eser O’nun eseridir.
Habibineccar projesi O’nun zamanında oluşturulmuş ve şimdiki halin oluşmasına katkı sağlamıştır.
Halen bıraktığı yerde kalan teleferik, sebze hali, mezarlık projeleri raflardan indirilememiş, Antakya O’nun yokluğunun cezasını çekmektedir.
İmar planına alınan Kisecik yolundaki 700 dönümlük mezarlık alanı hayata geçirilmemiş, İnsanlar cenazelerini Narlıca’nın dağlarına gömmek zorunda bırakılmışlardır.
Üstüste yaptığı ve alanlarını açtığı TOKİ projeleri kendisinden sonra akamete uğramış, insanlar ucuz konut sahibi olmaktan mahrum kalmışlardır.
Burada kısa süreli belediye hizmetlerinin hepsini sayacak olursak bu satırların kafi gelmeyeceği muhakkaktır.
Atandığı İl Başkanlığı görevine de hızlı başlayan ve toplumda memnuniyet oluşturan Mehmet Yeloğlu’nun en büyük handikapı atanmasından kısa süre sonra baş gösteren Pandemi süreci olmuştur.
Pandemi sürecinde tüm kısıtlı hallere rağmen çalışmalarına ara vermemiş, elinden geldiğince Hatay’a kazandırılan tüm yatırımlarda bulunmuş ve halka tanıtımında öncülük yapmış, gelen ziyaretçileri ve halkın şikayet ve dileklerini dikkatle dinleyerek gereğinin yapılmasına vesile olmuştur.
Ancak bu hızlı çalışmanın bedelini kendisinin ve eşinin Covid’e yakalanmasıyla ödemiş, ağır geçen hastalık dönemi biter bitmez yeniden aktif görevine dönmüştür.
Mehmet Yeloğlu atandığı günden itibaren kendini bir Rodeo atının üzerinde bulmuş, kendisinin seçilmelerinde hiçbir dahli olmayan bir teşkilat yapısının içerisinde görmüştür. Bu yapı içerisinde dengeli bir politika gütmeyi kendine hedef ittihaz etmiş, mevcut teşkilat yapısıyla bir pandemi ortamında faaliyetlerini ileriye taşımaya devam etmiştir.
Mehmet Yeloğlu’nun bu yapısı Toplumun bütün kesimleri tarafından da takdir görmekte, Ak Parti’ye güven endeksi her geçen gün Hatay’da artmaya devam etmektedir.
Kongre tarihinin gecikmesi bazı rantsever çevreleri heyecanlandırmaya devam etmekte, Ak Parti içerisinde bunlar algı operasyonları yapmaya gayret göstermektedirler. Sayın Yeloğlu’nu ve çevresindeki insanları yıpratma politikaları gütmektedirler.
Genellikle bunlar en ufak bir rüzgarda başka mahfillere yelken açmakta beis görmeyen, 15 Temmuzlarda sonuç alınıncaya kadar evden dışarı adım atmayan bulanık su balıkçılarıdır.
Ak Partideki bir kaos bunların çok işine gelmektedir. Ancak kısa sürede oluşacak bir İl Kongresi bunların ipliğini pazara çıkarmaya kafi gelecektir.
Mehmet Yeloğlu ilk günkü azim ve çalışmasıyla dışarıdan gelen hiçbir parazite kulak asmamakta kendi projelerini hayata geçirme çabasına durmaksızın devam etmeye kararlı görünmektedir.
Şu bir gerçektir ki Mehmet Yeloğlu ile Ak Parti çıtası halkın gözünde daha da yükselmiştir ve yükselmeye devam edecektir. Benim yıllardır tanıdığım Mehmet Yeloğlu böyle biridir.”
Ahmet Yetişen’in kaleme aldığı makale de şu satırlara yer verdi “Ak Parti İl Başkanı Mehmet Yeloğlu’nu Antakya belediye başkanlığı adaylığı sırasında tanıdım o zamanlar rakibi İris Şentürk benim amcamın kızıydı tabi ki bizler İris Hanıma çalışıyorduk seçimi Mehmet Yeloğlu kazanmıştı ama seçimden sonraki hiçbir görüşmemizde bana karşı düşmanca tavırları olmadı her zaman iki dost olarak arkadaşlığımız devam etti.
Şimdiye kadar Hatay Ak Parti teşkilatında görev yapıp vasi ve vesayet kabul etmeyen yegane Başkanlarından biri…
İlginç özellikleri var Mehmet Yeloğlu’nun.
Öncelikle hiç kimseyle kavgaya tutuşmuyor. Hiç kimseyle lüzumsuz ağız dalaşına girmiyor ve her zaman o naif üslubuyla cevaplarını yetiştirirken demogojiye de ihtiyaç duymuyor.
Yıllarca yaptığı TEDAŞ Müdürlüğü, Antakya Belediye Başkanlığı dönemi olmasına rağmen düşmanı yok denecek kadar az. En sıkı muhalifleri ve rakipleri bile kendisi hakkında konuşma gereği duyacakları zaman “Aslında kendilerini çok severim” diye söze başlama ihtiyacı hissediyorlar. Çünkü saygı duyuyorlar ve seviyorlar.
Yeloğlu en büyük düşmanlığı devlet kurumlarına hortumlarını uzatıp toplumun kanını emenlerden, rantı kesilenlerden, iktidardan nemalananlardan görüyor.
Zira bunlar Yeloğlu geldiğinden beridir rahat değiller ve eski düzenlerini kaybetmiş durumdalar.
Yeloğlu’nun bürokratlardan kesin talebi hiç kimsenin nüfuz kullanmasına müsaade etmeyiniz, hiç kimseye de hakkı olmayan bir şeyi vermeyiniz olmuştur. Benim yanımda en güçlü insan hakkı olan insandır düşüncesini kendisine rehber edinmiş bir başkan Yeloğlu.
Hatay’ın etnik yapısını çok iyi tanıyan Yeloğlu tüm hayatı boyunca ayrımcılığa karşı çıkmış bunu İl Başkanlığı döneminde de çok açık net göstermiş. Yönetiminde tüm Hatay’ın renkleri ve sesi olmasına özel önem vermiş.
İlçe Başkanlıklarını tespit ederken yöre halkının temsiliyetine özel dikkat göstermiş, bu konuda temiz insanlarla çalışmaya gayret sarfetmiş bir insan Yeloğlu.
Belediye Başkanlığı yaptığı kısa dönemde Antakya’ya kalıcı eserler kazandırmış, proje insanı olduğunu tüm icraatlarında göstermiştir.
Antakya’yı rahatlatan imar planı O’nun eseridir.
Bir mezbelelik olmaktan, tinercilerin mekanı olmaktan başka işlev görmeyen eski Akiş Fabrikasının yerini 18. Maddeyi işleterek nezih mekana çeviren, Antakya’ya yeni bir Alışveriş mekanı kazandıran O’dur.
Trafiği oldukça rahatlatan Mehmet Yeloğlu köprüsü O’nun zamanının eseridir.
Her cenazede Antakya’nın trafiğinin felç olmasına neden olan olayı yaptığı Mezarlık Kompleksi ile tamamen çözen ve halen üzerine bir taş bile konmayan eser O’nun eseridir.
Habibineccar projesi O’nun zamanında oluşturulmuş ve şimdiki halin oluşmasına katkı sağlamıştır.
Halen bıraktığı yerde kalan teleferik, sebze hali, mezarlık projeleri raflardan indirilememiş, Antakya O’nun yokluğunun cezasını çekmektedir.
İmar planına alınan Kisecik yolundaki 700 dönümlük mezarlık alanı hayata geçirilmemiş, İnsanlar cenazelerini Narlıca’nın dağlarına gömmek zorunda bırakılmışlardır.
Üstüste yaptığı ve alanlarını açtığı TOKİ projeleri kendisinden sonra akamete uğramış, insanlar ucuz konut sahibi olmaktan mahrum kalmışlardır.
Burada kısa süreli belediye hizmetlerinin hepsini sayacak olursak bu satırların kafi gelmeyeceği muhakkaktır.
Atandığı İl Başkanlığı görevine de hızlı başlayan ve toplumda memnuniyet oluşturan Mehmet Yeloğlu’nun en büyük handikapı atanmasından kısa süre sonra baş gösteren Pandemi süreci olmuştur.
Pandemi sürecinde tüm kısıtlı hallere rağmen çalışmalarına ara vermemiş, elinden geldiğince Hatay’a kazandırılan tüm yatırımlarda bulunmuş ve halka tanıtımında öncülük yapmış, gelen ziyaretçileri ve halkın şikayet ve dileklerini dikkatle dinleyerek gereğinin yapılmasına vesile olmuştur.
Ancak bu hızlı çalışmanın bedelini kendisinin ve eşinin Covid’e yakalanmasıyla ödemiş, ağır geçen hastalık dönemi biter bitmez yeniden aktif görevine dönmüştür.
Mehmet Yeloğlu atandığı günden itibaren kendini bir Rodeo atının üzerinde bulmuş, kendisinin seçilmelerinde hiçbir dahli olmayan bir teşkilat yapısının içerisinde görmüştür. Bu yapı içerisinde dengeli bir politika gütmeyi kendine hedef ittihaz etmiş, mevcut teşkilat yapısıyla bir pandemi ortamında faaliyetlerini ileriye taşımaya devam etmiştir.
Mehmet Yeloğlu’nun bu yapısı Toplumun bütün kesimleri tarafından da takdir görmekte, Ak Parti’ye güven endeksi her geçen gün Hatay’da artmaya devam etmektedir.
Kongre tarihinin gecikmesi bazı rantsever çevreleri heyecanlandırmaya devam etmekte, Ak Parti içerisinde bunlar algı operasyonları yapmaya gayret göstermektedirler. Sayın Yeloğlu’nu ve çevresindeki insanları yıpratma politikaları gütmektedirler.
Genellikle bunlar en ufak bir rüzgarda başka mahfillere yelken açmakta beis görmeyen, 15 Temmuzlarda sonuç alınıncaya kadar evden dışarı adım atmayan bulanık su balıkçılarıdır.
Ak Partideki bir kaos bunların çok işine gelmektedir. Ancak kısa sürede oluşacak bir İl Kongresi bunların ipliğini pazara çıkarmaya kafi gelecektir.
Mehmet Yeloğlu ilk günkü azim ve çalışmasıyla dışarıdan gelen hiçbir parazite kulak asmamakta kendi projelerini hayata geçirme çabasına durmaksızın devam etmeye kararlı görünmektedir.
Şu bir gerçektir ki Mehmet Yeloğlu ile Ak Parti çıtası halkın gözünde daha da yükselmiştir ve yükselmeye devam edecektir. Benim yıllardır tanıdığım Mehmet Yeloğlu böyle biridir.”
