Yedi kat yer ve yedi kat göklerdeki bütün mahlukat yani bütün melekler, insanlar, cinler, seytanlar, karada
ve denizdeki -karıncaya varıncaya kadar- hayvanlar dirilip kıyamet günü bir araya gelince Sidre-i
Münteha’ya kadar bütün göklerin melekleri mahşere inecek ve yetmis bin saf olup insanları ve cinleri
etraftan kusatacak ve sıkacaktır. Mahserde günesin harareti çok siddetli olacaktır. Mahserdekiler sıcaktan ve sıkılmaktan dolayı çok terleyecekler. Her insan ameline ve günahına göre; kimi dizine kadar, kimi beline kadar, kimi boğazına kadar kendi terine gark olacaktır. Ve hepsi gözlerini yukarı dikmis, kalpleriyle acaba bize ferahlık gelir mi, diye ümit ederler. Üç yüz sene yahut elli bin sene böyle azap çekerler.
Mahserde Ars-ı Aladan baska gölge yoktur. Bütün peygamberler, sıddıklar, sehitler ve muttakiler;
Allah’tan korkanlar Ars-ı Alanın gölgesindedir. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) buyurdular: “Evlatlarınızı üç hasletle terbiye ediniz: Peygamberinizin sevgisi, onun Ehl-i Beyti’nin sevgisi ve Kur’ân-ı Kerim okumaya devam etmek. Muhakkak Allâhü Teâlâ, Kur’ân’ı ögrenip amel edeni, baska hiçbir gölgenin bulunmadıgı kıyamet
gününde Ars’ın gölgesi altında peygamberler ve evliyalar ile beraber gölgelendirecektir.”