Hatay Memur Sen Kadınlar Komisyonu Başkanı ve Eğitim Bir Sen Hatay 1 No’lu Şubesi Kadınlar Komisyonu Başkanı Gülbin Alakay; Milletin iradesinin ve egemenliğinin, çoğunluğu kadın olmak üzere, kamu görevlilerinin emeğinin, ekmeğinin, hak ve özgürlüğünün gasp edildiği 28 Şubat darbesinden bugüne, tam 24 yıl geçti. Post modern olarak tesmiye 28 Şubat askeri müdahalesi, o meşum Milli Güvenlik Kurulu toplantısının tarihiyle anılsa da, 90’lı yılların başında başlamış, bir “vesayet” sürecidir.
Millete bakan yönüyle vahşi bir toplum mühendisliğinin, devlete bakan yönüyle de ülke varlığını talan etme yolsuzluğunun adıdır. Milletin içinden çıkan inançlı kadroların iktidara gelmesini hazmedemeyenlerin, şuursuz intikam hırsıyla; 6 milyon kişi hukuksuz fişlemelerle sakıncalı ilan edildi. Binlercesi haksız soruşturma ve kovuşturmalarla mahkûm edildi. Öğrenciler okullarından, kamu görevlileri memuriyetten, işçiler işlerinden ihraç edildi. Şirketler, yeşil sermaye kumpasıyla ekmeklerinden edildi. Sivil toplum kuruluşları kapatıldı. Yöneticileri hapse atıldı. Ancak asıl tahribat, değerler üzerinde gerçekleştirilmiş, milletimizin bin yıllık medeniyet değerlerinden koparılması ve nesillerin köklerinden habersiz yetiştirilmesi için düşmanca tutum takınılmış ve hak-hukuk-adalet gibi kavramların ayaklar altına alındığı uygulamalara imza atılmıştır.
Kadın çalışanların başörtülü olarak görev yapmalarına, kız öğrencilerin eğitimin tüm safhalarında okula başörtüsüyle gidebilmelerine yönelik düzenlemeler yapıldı. Memur-Sen olarak, bu çalışmaları değerli buluyor, takdir ediyoruz. Fakat yeterli görmüyoruz… Çünkü Güne ve yarına dair sorunlar giderildi, ancak geçmişteki kayıplar telafi, zararlar tazmin edilmedi. Brifingli yargının neden olduğu mağduriyetler, tam olarak giderilmedi.
28 Şubat mağdurlarının haklarını tahkim, hukukunu tanzim ve zararlarını tazmin etme iradesi; adaletin, aklın, inancın, ahlakın gereğidir. Ve bu irade, 28 Şubat’ın faillerini mahkûm etme iradesinden daha az önemli değildir. Bizim inancımız ve irfanımız; “Adalet, Mülk’ün temelidir” bakışıyla hareket eder. Bu bakış açısıyla Doğru olan; adaletsizliğin maliyetine katlanmak değil, adaletin maliyetini karşılamaktır. Yapılması gereken, yapılması beklenen, mağdurların, “mağduriyetlerinin görülmesi”, “itibarlarınının iade edilmesi” ve “zararlarının tazmin edilmesidir. Bütün bunları yapmanın yolu da bellidir, mağdurları dinlemek, fırsatları tespit etmek, kayıplarını ve zararlarını telafi ve tazmine yönelik, ortak akıl süreçleri işletmektir.
Hatay Memur Sen Kadınlar Komisyonu Başkanı Ve Eğitim Bir Sen Hatay 1 No’lu Şubesi Kadınlar Komisyonu Başkanı Gülbin Alakay; Memur-Sen Kadınlar komisyonu olarak; münhasıran ele alınıp ortak çalışma yapılması teklifiyle aşağıdaki öneri ve taleplerimizi kamuoyunun ve yetkililerin ilgisine sunuyoruz. Vesayet dönemindeki “haksız-hukuksuz cezaların” affedilmesi yerine “yok hükmünde kabul edilmesi” ne dair düzenleme yapılmalı, mağdurların haklı oldukları, özgürlüklerinin ve onurlarının ihlal edildiği ortaya konulmalı, hukuki kapsamda iade-i itibar verilmelidir,
Haklarında verilen idari kararlar ile idari yargı kararlarına yönelik hukuki yollara başvuru nedeniyle yapılan giderler, ödenen ücretler güncellenmek suretiyle ilgililere ödenmelidir. Adli ve idari soruşturma ve kovuşturmalarla taciz edilmeleri dolayısıyla mağdurlara manevi tazminat ödenmelidir, Eğitim hakkından mahrum edilenlerin maddi ve manevi zararlarını belirlemeye yönelik komisyon oluşturulmalı, komisyon tarafından yapılan çalışma sonucunda belirlenecek kişilere “vesayet tazminatı” ödenmelidir.
Hatay Memur Sen Kadınlar Komisyonu Başkanı Ve Eğitim Bir Sen Hatay 1 Nolu Şubesi Kadınlar Komisyonu Başkanı Gülbin Alakay; 28 Şubat zihniyetinin tarihin çöp sepetinde gerçek anlamda yerini alması sadece faillerinin mahkûm edilmesiyle değil mağduriyetlerin telafisi, zararlarının tazminiyle mümkün olabilir. 28 Şubat’ın bin yıl süreceği iddiasında bulunanların heveslerini kursaklarında bırakan millet iradesi ve inancı; mağdurların hukukunu koruyan, haklarını sağlayan, zararlarını karşılayan iradeyi de kayda ve hayata geçirecektir. Bu iradenin tesisi ve teşkilinde yetkili ve ilgili herkesi sorumluluk almaya çağırıyoruz” dedi. (Haber Merkezi)
Millete bakan yönüyle vahşi bir toplum mühendisliğinin, devlete bakan yönüyle de ülke varlığını talan etme yolsuzluğunun adıdır. Milletin içinden çıkan inançlı kadroların iktidara gelmesini hazmedemeyenlerin, şuursuz intikam hırsıyla; 6 milyon kişi hukuksuz fişlemelerle sakıncalı ilan edildi. Binlercesi haksız soruşturma ve kovuşturmalarla mahkûm edildi. Öğrenciler okullarından, kamu görevlileri memuriyetten, işçiler işlerinden ihraç edildi. Şirketler, yeşil sermaye kumpasıyla ekmeklerinden edildi. Sivil toplum kuruluşları kapatıldı. Yöneticileri hapse atıldı. Ancak asıl tahribat, değerler üzerinde gerçekleştirilmiş, milletimizin bin yıllık medeniyet değerlerinden koparılması ve nesillerin köklerinden habersiz yetiştirilmesi için düşmanca tutum takınılmış ve hak-hukuk-adalet gibi kavramların ayaklar altına alındığı uygulamalara imza atılmıştır.
Kadın çalışanların başörtülü olarak görev yapmalarına, kız öğrencilerin eğitimin tüm safhalarında okula başörtüsüyle gidebilmelerine yönelik düzenlemeler yapıldı. Memur-Sen olarak, bu çalışmaları değerli buluyor, takdir ediyoruz. Fakat yeterli görmüyoruz… Çünkü Güne ve yarına dair sorunlar giderildi, ancak geçmişteki kayıplar telafi, zararlar tazmin edilmedi. Brifingli yargının neden olduğu mağduriyetler, tam olarak giderilmedi.
28 Şubat mağdurlarının haklarını tahkim, hukukunu tanzim ve zararlarını tazmin etme iradesi; adaletin, aklın, inancın, ahlakın gereğidir. Ve bu irade, 28 Şubat’ın faillerini mahkûm etme iradesinden daha az önemli değildir. Bizim inancımız ve irfanımız; “Adalet, Mülk’ün temelidir” bakışıyla hareket eder. Bu bakış açısıyla Doğru olan; adaletsizliğin maliyetine katlanmak değil, adaletin maliyetini karşılamaktır. Yapılması gereken, yapılması beklenen, mağdurların, “mağduriyetlerinin görülmesi”, “itibarlarınının iade edilmesi” ve “zararlarının tazmin edilmesidir. Bütün bunları yapmanın yolu da bellidir, mağdurları dinlemek, fırsatları tespit etmek, kayıplarını ve zararlarını telafi ve tazmine yönelik, ortak akıl süreçleri işletmektir.
Hatay Memur Sen Kadınlar Komisyonu Başkanı Ve Eğitim Bir Sen Hatay 1 No’lu Şubesi Kadınlar Komisyonu Başkanı Gülbin Alakay; Memur-Sen Kadınlar komisyonu olarak; münhasıran ele alınıp ortak çalışma yapılması teklifiyle aşağıdaki öneri ve taleplerimizi kamuoyunun ve yetkililerin ilgisine sunuyoruz. Vesayet dönemindeki “haksız-hukuksuz cezaların” affedilmesi yerine “yok hükmünde kabul edilmesi” ne dair düzenleme yapılmalı, mağdurların haklı oldukları, özgürlüklerinin ve onurlarının ihlal edildiği ortaya konulmalı, hukuki kapsamda iade-i itibar verilmelidir,
Haklarında verilen idari kararlar ile idari yargı kararlarına yönelik hukuki yollara başvuru nedeniyle yapılan giderler, ödenen ücretler güncellenmek suretiyle ilgililere ödenmelidir. Adli ve idari soruşturma ve kovuşturmalarla taciz edilmeleri dolayısıyla mağdurlara manevi tazminat ödenmelidir, Eğitim hakkından mahrum edilenlerin maddi ve manevi zararlarını belirlemeye yönelik komisyon oluşturulmalı, komisyon tarafından yapılan çalışma sonucunda belirlenecek kişilere “vesayet tazminatı” ödenmelidir.
Hatay Memur Sen Kadınlar Komisyonu Başkanı Ve Eğitim Bir Sen Hatay 1 Nolu Şubesi Kadınlar Komisyonu Başkanı Gülbin Alakay; 28 Şubat zihniyetinin tarihin çöp sepetinde gerçek anlamda yerini alması sadece faillerinin mahkûm edilmesiyle değil mağduriyetlerin telafisi, zararlarının tazminiyle mümkün olabilir. 28 Şubat’ın bin yıl süreceği iddiasında bulunanların heveslerini kursaklarında bırakan millet iradesi ve inancı; mağdurların hukukunu koruyan, haklarını sağlayan, zararlarını karşılayan iradeyi de kayda ve hayata geçirecektir. Bu iradenin tesisi ve teşkilinde yetkili ve ilgili herkesi sorumluluk almaya çağırıyoruz” dedi. (Haber Merkezi)