Geçenlerde meclis toplantısı bitmiş. Arabamı almak üzere HBB’nin otoparkına inmiştim.
Aşağıda arabamın anahtarını beklerken, protokol parkının bariyerine bir araç yaklaşıp sürekli korna çalmaya başladı.
Güvenlikçinin yetişip aracı tanıyıp bariyeri açmasına kadar birkaç dakika geçti.
Açılan bariyerden bekleyen araç büyük bir hızla içeri daldı ve protokol kısmına aracı parkederek araçtan çıktı.
Unutmadan söyleyeyim, biz meclis üyelerine o protokol otoparkı yasaktır, bariyer açılmaz. Ancak meclis üyeleri personele ait kısma araçlarını parkedebilirler.
Aracından hırsla inen o kişi görevlileri karşısına alarak ağza alınmayacak en galiz küfürleri savurmaya başladı. Karşısında bulunan garaj görevlileri esas duruşa geçerek bariyeri birkaç dakika geç açmalarından dolayı en galiz küfürleri yiyorlardı.
Şahıs bununla da yetinmeyerek gürültüye yukarı çıkan diğer garaj personelini de bir güzel yıkayıverdi. Neredeyse personelden kalaylanmayan kimse kalmamıştı.
O hırsla yıne Büyükşehir Belediyesinin üst düzey personelinin geçtiği ve şifreyle açılan kapıya yöneldi, o kapıyı açarak hırsla yukarıya doğru çıktı.
Tüm personelin o anki haleti ruhiyesini gayet güzel anlayabilmek mümkündü. Sessizliklerini korurken iç dünyalarında ne çığlıklar attıklarını görmek mümkündü.
Meraklandım.
En yakın görevliye herhangi bir bürokrata da benzetemediğim bu şahsın kim olduğunu sordum.
Lütfü Savaş’ın yeğeni Sıtkı Savaş olduğunu söylediler.
“Ne yaparsın ekmek parası, sesimiz çıkmıyor bu kadar zulme deyiverdi” görevli olan kişi ağlamaklı bir ses tonuyla.
Hayretler içerisindeydim. Biran kölelik sistemi aklıma takılıverdi.
Bu kölelikten bile beterdi.
Karın tokluğuna çalışan bu insanlar bir de başkanın akrabalarına hizmet etmek zorundaydılar. Her türlü küfür ve hakareti de sineye ekmekleri için çekmek durumundaydılar.
Eğer Savaş’ın böyle birkaç tane daha yeğeni ve akrabası varsa aslında İbrahim Güler’ın fazla çalışmasına gerek olmayabilir.
Bu yeğenler, akrabalar piyasaya çıkıp halkın arasına da katılsınlar emin olun İbrahim Güler kesin kazanır.
Lütfü Savaş’ta bu yeğenleriyle tatlı bir emeklilik yaşayabilir.
Şaka bir yana Lütfü Savaş’ı bu kafa yapısındaki akrabalar yeterince yıpratır. Böyle bir muameleye maruz kalan o personelin Savaş’a destek vereceği düşünülebilir mi?
Aşağıda arabamın anahtarını beklerken, protokol parkının bariyerine bir araç yaklaşıp sürekli korna çalmaya başladı.
Güvenlikçinin yetişip aracı tanıyıp bariyeri açmasına kadar birkaç dakika geçti.
Açılan bariyerden bekleyen araç büyük bir hızla içeri daldı ve protokol kısmına aracı parkederek araçtan çıktı.
Unutmadan söyleyeyim, biz meclis üyelerine o protokol otoparkı yasaktır, bariyer açılmaz. Ancak meclis üyeleri personele ait kısma araçlarını parkedebilirler.
Aracından hırsla inen o kişi görevlileri karşısına alarak ağza alınmayacak en galiz küfürleri savurmaya başladı. Karşısında bulunan garaj görevlileri esas duruşa geçerek bariyeri birkaç dakika geç açmalarından dolayı en galiz küfürleri yiyorlardı.
Şahıs bununla da yetinmeyerek gürültüye yukarı çıkan diğer garaj personelini de bir güzel yıkayıverdi. Neredeyse personelden kalaylanmayan kimse kalmamıştı.
O hırsla yıne Büyükşehir Belediyesinin üst düzey personelinin geçtiği ve şifreyle açılan kapıya yöneldi, o kapıyı açarak hırsla yukarıya doğru çıktı.
Tüm personelin o anki haleti ruhiyesini gayet güzel anlayabilmek mümkündü. Sessizliklerini korurken iç dünyalarında ne çığlıklar attıklarını görmek mümkündü.
Meraklandım.
En yakın görevliye herhangi bir bürokrata da benzetemediğim bu şahsın kim olduğunu sordum.
Lütfü Savaş’ın yeğeni Sıtkı Savaş olduğunu söylediler.
“Ne yaparsın ekmek parası, sesimiz çıkmıyor bu kadar zulme deyiverdi” görevli olan kişi ağlamaklı bir ses tonuyla.
Hayretler içerisindeydim. Biran kölelik sistemi aklıma takılıverdi.
Bu kölelikten bile beterdi.
Karın tokluğuna çalışan bu insanlar bir de başkanın akrabalarına hizmet etmek zorundaydılar. Her türlü küfür ve hakareti de sineye ekmekleri için çekmek durumundaydılar.
Eğer Savaş’ın böyle birkaç tane daha yeğeni ve akrabası varsa aslında İbrahim Güler’ın fazla çalışmasına gerek olmayabilir.
Bu yeğenler, akrabalar piyasaya çıkıp halkın arasına da katılsınlar emin olun İbrahim Güler kesin kazanır.
Lütfü Savaş’ta bu yeğenleriyle tatlı bir emeklilik yaşayabilir.
Şaka bir yana Lütfü Savaş’ı bu kafa yapısındaki akrabalar yeterince yıpratır. Böyle bir muameleye maruz kalan o personelin Savaş’a destek vereceği düşünülebilir mi?