Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Vizyoner Anadolu Buluşmaları programına, Hatay’da devam ediyor. Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan ve Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Cahit Turhan’ın teşrifleriyle, 28-29 Şubat 2020 tarihlerinde düzenlenecek programda, “Türkiye’nin Jeopolitik Konumunun, Lojistik Yollarına, Üretim Ve Ticarete Yansıması” konusu etraflıca ele alınacak.
Konu ile ilgili değerlendirmelerde bulunan MÜSİAD Lojistikte Yeni Yaklaşımlar ve Yollar Komitesi Başkanı Ahmet Yayman, Uluslararası ticaret hacminin artmasına, ülkeler arasındaki sınırların kalkmasına ve küreselleşme kavramının gelişmesine paralel olarak lojistik sektörünün dünyadaki en önemli, en büyük ve en dinamik sektörlerden biri haline geldiğini belirtti.
Türkiye Lojistik Üs Merkezi İşlevi Görüyor
Üreten şirketleri küresel yarışta öne çıkaran ve avantajlı hale getiren etkenin hız ve zamanında teslimat olarak ortaya çıktığını vurgulayan Yayman, Türkiye’nin, Avrupa, Orta Asya, Orta Doğu ve Afrika’ya kolay erişim imkânı sağlayan avantajlı konumunun bölgedeki lojistik faaliyetler için bir merkezi üs işlevi sağladığını belirtti.
Ülkemizin ulaşım alanında yapılan yatırımlar, Türk karayolu taşımacılık filosunun büyümesi ve Türk Hava Yolu öncülüğünde gelişen hava taşımacılığı ile son yıllarda dış ticarette büyük bir ilerleme kaydettiğini kaydeden Yayman, bu durumun uluslararası rekabette henüz yeterli olmadığının altını çizdi.
Türkiye Demir Yolu Taşımacılığına Ağırlık Vermeli
Ekonominin ağırlık noktasının giderek Doğu’ya kaydığına dikkat çeken Yayman, “Denizyolunun zaman aldığı, havayolunun pahalı olduğu ortamda karayolu lojistiği ile fark yaratılıyor. İpek yolunda ticareti lojistik ile geliştirmek mümkün. Avrupa, CIS ve Orta Doğu coğrafyası için demiryolu taşımacılığını geliştirmek, hem emisyon sorunlarını hem de geçiş engelleri sorunlarını çözmüş olur. Türkiye’nin bu durumları göz önünde bulundurarak demir yolu taşımacılığına ağırlık vermesi gerekiyor.” dedi.
3D yazıcılarla üretim, drone ile teslimatlar ve insansız depolar gibi kavramların gelecekte lojistik sektörüne doğrudan etki edeceğini vurgulayan Yayman, sektör temsilcileri ve devlet olarak bu gelişmelere ayak uydurmanın elzem olduğunu ifade etti.(Haber Merkezi)
Konu ile ilgili değerlendirmelerde bulunan MÜSİAD Lojistikte Yeni Yaklaşımlar ve Yollar Komitesi Başkanı Ahmet Yayman, Uluslararası ticaret hacminin artmasına, ülkeler arasındaki sınırların kalkmasına ve küreselleşme kavramının gelişmesine paralel olarak lojistik sektörünün dünyadaki en önemli, en büyük ve en dinamik sektörlerden biri haline geldiğini belirtti.
Türkiye Lojistik Üs Merkezi İşlevi Görüyor
Üreten şirketleri küresel yarışta öne çıkaran ve avantajlı hale getiren etkenin hız ve zamanında teslimat olarak ortaya çıktığını vurgulayan Yayman, Türkiye’nin, Avrupa, Orta Asya, Orta Doğu ve Afrika’ya kolay erişim imkânı sağlayan avantajlı konumunun bölgedeki lojistik faaliyetler için bir merkezi üs işlevi sağladığını belirtti.
Ülkemizin ulaşım alanında yapılan yatırımlar, Türk karayolu taşımacılık filosunun büyümesi ve Türk Hava Yolu öncülüğünde gelişen hava taşımacılığı ile son yıllarda dış ticarette büyük bir ilerleme kaydettiğini kaydeden Yayman, bu durumun uluslararası rekabette henüz yeterli olmadığının altını çizdi.
Türkiye Demir Yolu Taşımacılığına Ağırlık Vermeli
Ekonominin ağırlık noktasının giderek Doğu’ya kaydığına dikkat çeken Yayman, “Denizyolunun zaman aldığı, havayolunun pahalı olduğu ortamda karayolu lojistiği ile fark yaratılıyor. İpek yolunda ticareti lojistik ile geliştirmek mümkün. Avrupa, CIS ve Orta Doğu coğrafyası için demiryolu taşımacılığını geliştirmek, hem emisyon sorunlarını hem de geçiş engelleri sorunlarını çözmüş olur. Türkiye’nin bu durumları göz önünde bulundurarak demir yolu taşımacılığına ağırlık vermesi gerekiyor.” dedi.
3D yazıcılarla üretim, drone ile teslimatlar ve insansız depolar gibi kavramların gelecekte lojistik sektörüne doğrudan etki edeceğini vurgulayan Yayman, sektör temsilcileri ve devlet olarak bu gelişmelere ayak uydurmanın elzem olduğunu ifade etti.(Haber Merkezi)
