Hatay’da 65 Yılın En Kurak Yılında Kuruyan Kuyudan Su Çıktı: Bilim mi Mucize mi?Hatay’ın İskenderun ilçesine bağlı Karayılan Mahallesi’nde 2023 depremleri sonrası tamamen kuruyan Sondaj kuyusu, 2025 yılının en kurak döneminde yeniden su vermeye başladı. Mahalle halkı bu gelişmeyi coşkuyla karşılarken, uzmanlar ve yetkililer dikkatli olunması gerektiği uyarısında bulundu.Kuruyan kuyu nasıl yeniden su verdi?
Söz konusu kuyu, bölgede 2023 depremi sonrası tamamen kurumuştu. Yıllardır kullanılmayan ve “ölü kaynak” olarak nitelendirilen kuyudan, Devlet Su İşleri (DSİ) tarafından yapılan yeniden sondaj çalışmasıyla 6 Temmuz 2025 tarihinde tekrar su alınmaya başlandı. Yetkililere göre bu durum, hem jeolojik hareketlerin hem de yeni sondaj teknolojilerinin etkisiyle mümkün oldu.DSİ yetkilisi Engin Demirtaş, süreci şöyle açıkladı: “Bu kuyu, geçmişte aktifti ancak zamanla hem debisi düştü hem de 2023 sonrası tamamen susuz kaldı. Bu yıl başında başlattığımız jeolojik analiz ve yeni sondaj uygulamalarıyla tabanı daha derine inerek tekrar suya ulaştık. Yüzeydeki kuraklık aldatıcı olabilir; yeraltında farklı dinamikler var.”Bilimsel mi, tesadüf mü? Hatay ve çevresi, 2025 yazına Türkiye’nin son 65 yılındaki en kurak iklim verileriyle girdi. Bu nedenle kuruyan bir kuyudan yeniden su çıkması ilk bakışta “çelişkili” görünse de hidroloji uzmanları bu durumu olağan dışı ama mümkün olarak değerlendiriyor. Jeoloji Mühendisleri Odası Hatay Temsilcisi Dr. Figen Tokuş, konuyla ilgili şu açıklamada bulundu:“Depremler yeraltı su yollarını değiştirebilir, tıkanan damarları açabilir. Ayrıca sondaj derinliği artırıldığında daha eski su katmanlarına ulaşmak mümkündür. Ancak bunun sürdürülebilir olup olmadığını anlamak için düzenli ölçüm yapılmalı.” Teknik yönlerin ötesinde, olayın insani boyutu dikkat çekici. Kuraklıkla mücadele eden mahalle halkı, kuyudan gelen suya hem sevinç hem şükürle karşılık verdi. Mahallede kurban kesildi, dualar okundu. Çocuklar hortumla akan suyla oynarken, yaşlılar bu anı “yeniden doğuş” olarak nitelendirdi.Karayılan Mahalle Muhtarı Hüseyin Yaşar ise şu ifadeyi kullandı:“Bu sadece bir su meselesi değil. Susuzluk hem tarlamızı hem moralimizi kurutmuştu. Şimdi yeniden umutlandık. Ama biliyoruz ki bu suyu dikkatli kullanmak zorundayız.” Uyarılar var: Sevinç temkinle karışmalı.İlgili kurumlar, çıkan suyun sürdürülebilirliğine dair henüz net bir garanti vermiş değil. Uzmanlar, kuyudan gelen suyun "birikmiş veya sıkışmış rezerv" olabileceğini, bu nedenle sevincin kontrollü bir yaklaşımla sürdürülmesi gerektiğini vurguluyor. Ayrıca bölgedeki diğer kuruyan kuyuların benzer tekniklerle yeniden değerlendirilebileceği belirtiliyor.
Hatay'da su krizi büyüyor mu?2025 yazı itibariyle Hatay genelinde baraj ve gölet doluluk oranları rekor seviyede düştü. Yeraltı sularına yüklenilmesi, uzmanlara göre kısa vadeli çözüm olabilir ancak uzun vadede bölgesel su yönetimi stratejilerinin yeniden ele alınması şart. Aksi takdirde, geçici sevinçlerin ardından çok daha ciddi su krizleri yaşanabilir. Sonuç: Su bulundu, ama sorular bitmedi. Hatay Karayılan’da bir kuyudan yeniden su çıkması, sadece teknik bir gelişme değil; aynı zamanda psikolojik ve sosyolojik etkileri de olan bir olay. Ancak elde edilen bu başarı, daha büyük bir sorunun geçici perdesi mi, yoksa kalıcı çözümün işareti mi, bunu zaman gösterecek.ABDULVAHİT GÜRASLAN
Söz konusu kuyu, bölgede 2023 depremi sonrası tamamen kurumuştu. Yıllardır kullanılmayan ve “ölü kaynak” olarak nitelendirilen kuyudan, Devlet Su İşleri (DSİ) tarafından yapılan yeniden sondaj çalışmasıyla 6 Temmuz 2025 tarihinde tekrar su alınmaya başlandı. Yetkililere göre bu durum, hem jeolojik hareketlerin hem de yeni sondaj teknolojilerinin etkisiyle mümkün oldu.DSİ yetkilisi Engin Demirtaş, süreci şöyle açıkladı: “Bu kuyu, geçmişte aktifti ancak zamanla hem debisi düştü hem de 2023 sonrası tamamen susuz kaldı. Bu yıl başında başlattığımız jeolojik analiz ve yeni sondaj uygulamalarıyla tabanı daha derine inerek tekrar suya ulaştık. Yüzeydeki kuraklık aldatıcı olabilir; yeraltında farklı dinamikler var.”Bilimsel mi, tesadüf mü? Hatay ve çevresi, 2025 yazına Türkiye’nin son 65 yılındaki en kurak iklim verileriyle girdi. Bu nedenle kuruyan bir kuyudan yeniden su çıkması ilk bakışta “çelişkili” görünse de hidroloji uzmanları bu durumu olağan dışı ama mümkün olarak değerlendiriyor. Jeoloji Mühendisleri Odası Hatay Temsilcisi Dr. Figen Tokuş, konuyla ilgili şu açıklamada bulundu:“Depremler yeraltı su yollarını değiştirebilir, tıkanan damarları açabilir. Ayrıca sondaj derinliği artırıldığında daha eski su katmanlarına ulaşmak mümkündür. Ancak bunun sürdürülebilir olup olmadığını anlamak için düzenli ölçüm yapılmalı.” Teknik yönlerin ötesinde, olayın insani boyutu dikkat çekici. Kuraklıkla mücadele eden mahalle halkı, kuyudan gelen suya hem sevinç hem şükürle karşılık verdi. Mahallede kurban kesildi, dualar okundu. Çocuklar hortumla akan suyla oynarken, yaşlılar bu anı “yeniden doğuş” olarak nitelendirdi.Karayılan Mahalle Muhtarı Hüseyin Yaşar ise şu ifadeyi kullandı:“Bu sadece bir su meselesi değil. Susuzluk hem tarlamızı hem moralimizi kurutmuştu. Şimdi yeniden umutlandık. Ama biliyoruz ki bu suyu dikkatli kullanmak zorundayız.” Uyarılar var: Sevinç temkinle karışmalı.İlgili kurumlar, çıkan suyun sürdürülebilirliğine dair henüz net bir garanti vermiş değil. Uzmanlar, kuyudan gelen suyun "birikmiş veya sıkışmış rezerv" olabileceğini, bu nedenle sevincin kontrollü bir yaklaşımla sürdürülmesi gerektiğini vurguluyor. Ayrıca bölgedeki diğer kuruyan kuyuların benzer tekniklerle yeniden değerlendirilebileceği belirtiliyor.
Hatay'da su krizi büyüyor mu?2025 yazı itibariyle Hatay genelinde baraj ve gölet doluluk oranları rekor seviyede düştü. Yeraltı sularına yüklenilmesi, uzmanlara göre kısa vadeli çözüm olabilir ancak uzun vadede bölgesel su yönetimi stratejilerinin yeniden ele alınması şart. Aksi takdirde, geçici sevinçlerin ardından çok daha ciddi su krizleri yaşanabilir. Sonuç: Su bulundu, ama sorular bitmedi. Hatay Karayılan’da bir kuyudan yeniden su çıkması, sadece teknik bir gelişme değil; aynı zamanda psikolojik ve sosyolojik etkileri de olan bir olay. Ancak elde edilen bu başarı, daha büyük bir sorunun geçici perdesi mi, yoksa kalıcı çözümün işareti mi, bunu zaman gösterecek.ABDULVAHİT GÜRASLAN