Birey; kelime anlamıyla kendine özgü nitelikleri olan kişi anlamında esasında. İşte bu noktada tanımda bir sıkıntı yok ancak sahiden de kendimize özgü müyüz? Tüm kararlarımızı kendi öz kimliğimize göre alıp, tercihlerimizi dış etkenlerden bağımsız yapabiliyor muyuz? …Hayır! Büyük çoğunluğumuz etki faktörlerinin kontrolü altında. Bu faktörler bizi yaşamımızın her alanında iş, aile, dış çevre gibi alanlardan sarmış durumda. İşin en acıklı tarafı da bunun farkında olmamamız. Hatta bunun iyi olduğunu düşünmemiz…
Hiç düşündünüz mü? Neden hayatınızda bir şeyler değişmiyor diye? Biraz daha dikkatle baktığınızda bir engellemeyle karşı karşıyasınızdır. Bu engelleme kimi zaman duygusal, kimi zaman sizin hassas noktalarınıza yönelik, kimi zaman da çok sofistik zekice yöntemlerle yapılıyor. Yapanlar da tabi ki 1.dereceden bilmem kaçıncı dereceye kadar gidebiliyor. Hatta bu siz bile olabilirsiniz.
Burada mevzu bahis bu değildir. Asıl meselenin herkesin sadece kendisi için durumları değiştirmesidir. Burada köprüleri yakalım demiyorum. Ancak dikkat etmemiz gereken şey farkında olmamız. Şu soruyu soralım hemen, hayatımızı biz mi kontrol ediyoruz? Eğer birileri aslında şu istediğim gibi değil, aslında şurada bir etkileme oldu gibi hayıflanıcı cümleler kuruyorsa orada dış etkilere maruz kalınmışlık vardır.
İşte bu noktada hayatınıza kimsenin müdahale etmemesini sağlayabilirsiniz. “Ama ben bunu nasıl yaparım? O benim x dereceden yakınım. Yapamam o benim en iyi arkadaşım, bana bunu yapmamalısın diyorsa yapmasam daha iyi olur” gibi cümleler duyuyor gibiyim. Ama asla ve asla bunu düşünmemelisiniz. Sizi sizden daha iyi anlayan biri olamaz. Ben size onları dinlemeyin, asla onların dediği olmamalı demiyorum. Tabi ki fikirlerini alın ama eğer siz bu fikirleri uygulamak isterseniz uygulayın, onlar istiyor diye yapmayın. Neden bunu yapmalıyım? diye kendinize sorun. Siz bunun kendi yararınıza olduğuna inanırsanız bunu yapmanız faydalı olacaktır. Ve başkası için yapacaksanız ve buna da fedakarlık diyorsanız fedakarlık bir maskedir, çoğu zaman çok gereksizdir, sizden çok şeyi götürür.
Hiç düşündünüz mü? Neden hayatınızda bir şeyler değişmiyor diye? Biraz daha dikkatle baktığınızda bir engellemeyle karşı karşıyasınızdır. Bu engelleme kimi zaman duygusal, kimi zaman sizin hassas noktalarınıza yönelik, kimi zaman da çok sofistik zekice yöntemlerle yapılıyor. Yapanlar da tabi ki 1.dereceden bilmem kaçıncı dereceye kadar gidebiliyor. Hatta bu siz bile olabilirsiniz.
Burada mevzu bahis bu değildir. Asıl meselenin herkesin sadece kendisi için durumları değiştirmesidir. Burada köprüleri yakalım demiyorum. Ancak dikkat etmemiz gereken şey farkında olmamız. Şu soruyu soralım hemen, hayatımızı biz mi kontrol ediyoruz? Eğer birileri aslında şu istediğim gibi değil, aslında şurada bir etkileme oldu gibi hayıflanıcı cümleler kuruyorsa orada dış etkilere maruz kalınmışlık vardır.
İşte bu noktada hayatınıza kimsenin müdahale etmemesini sağlayabilirsiniz. “Ama ben bunu nasıl yaparım? O benim x dereceden yakınım. Yapamam o benim en iyi arkadaşım, bana bunu yapmamalısın diyorsa yapmasam daha iyi olur” gibi cümleler duyuyor gibiyim. Ama asla ve asla bunu düşünmemelisiniz. Sizi sizden daha iyi anlayan biri olamaz. Ben size onları dinlemeyin, asla onların dediği olmamalı demiyorum. Tabi ki fikirlerini alın ama eğer siz bu fikirleri uygulamak isterseniz uygulayın, onlar istiyor diye yapmayın. Neden bunu yapmalıyım? diye kendinize sorun. Siz bunun kendi yararınıza olduğuna inanırsanız bunu yapmanız faydalı olacaktır. Ve başkası için yapacaksanız ve buna da fedakarlık diyorsanız fedakarlık bir maskedir, çoğu zaman çok gereksizdir, sizden çok şeyi götürür.