Türkiye Kamu Sen ve Türk Sağlık Sen İl Başkanı Hayrettin Şahin kamu çalışanlarının sorunlarına dair açıklamalarda bulundu.
Memur ve emeklilerimizin 2020 ve 2021 yıllarıyla ilgili mali ve özlük haklarının belirlendiği bir toplu sözleşme süreci yaşandığını belirten Başkan Şahin “Biz, ekonomik ve bilimsel verilere dayanarak taleplerimizi hazırladık. Memurların kayıplarını belirledik. Hangi kalemlere, ne kadar zam yapılırsa, bu zararların telafi edileceğini hesapladık. Toplu sözleşmelerde de Kamu görevlilerini ilgilendiren hayati konuların dahi masada pazarlığa açılmadığını ifade ettik ve gerekli uyarılarımızı yaptık. Masada sayın Bakana da ifade ettik. Eylem yapıp basınla da paylaştık.” dedi.
Malum-Sen ise masada ben tek olmalıyım gibi sendikacılığın ruhuna aykırı ama siyasetin işini kolaylaştırıcı bir tutumla toplu sözleşmeye başladı diyen Başkan Şahin “Toplu sözleşme görüşmelerinin ilk gününden itibaren havanda su dövdü. Bu sözde yetkili konfederasyon, kendi taleplerinin dahi arkasında durmadı. Sendika tarihine saat 3’le 5 arası iş bırakma gibi tuhaf bir eylemi geçirdiler. Memurların cüzdanların dolması için mücadele vermek yerine boş cüzdanları bakanlık önüne attılar. İşi gücü şov yapmak olan konfederasyon, iki yılda bir kez ayağımıza gelen bu fırsatı da tepti. Yetkili konfederasyonun basiretsiz, korkak ve iş bilmez hali, Kanunun aksaklıklarıyla birleşince bundan önce olduğu gibi beşinci toplu sözleşme dönemi de büyük bir fiyasko oldu.” Şeklinde konuştu.
VERGİMİZ SABİTLENSİN
Biz, her şekilde mücadelemizi sürdüreceğiz. Bunun için ilk adımı da 2020 bütçesini protesto edip, memurun bütçesi nerede diye sorduk. Adaletli bir vergi sisteminin getirilmesi ve çalışanların vergisinin %15’e sabitlenmesini talep ettik. Çünkü yıl içinde alınan bütün maaş zamları zaten vergi dilimi artışıyla elimize geçmeden, yeniden hazineye gidiyor.
KADRO MÜCADELEMİZİ SÜRDÜRÜYORUZ
Bir başka meselemiz geçici personel, vekil, sözleşmeli, idari hizmet sözleşmeli gibi istihdam biçimlerinin kaldırılması bulunuyor. Bu çerçevede bütün güvencesiz sözleşmeli personelin kadroya geçirilmesi için bir kanun teklifi hazırladık ve Meclis’e sunulmasını sağladık. Bu konudaki mücadelemiz sonuç alıncaya kadar devam edecek. Bundan hiç kimsenin şüphesi olmasın. Yardımcı hizmetlilerimizi asla unutmadık, daima gündemde tuttuk, tutmaya da devam edeceğiz. Özellikle sınıf değişikliği ve ek gösterge yardımcı hizmetlilerimiz için hayati bir konu; bu konuya bizler de son derece hassas yaklaşıyor, her platformda bu talebimizi dile getiriyoruz.
KAPSAYICI BİR 3600 DÜZENLEMESİ İSTİYORUZ
Geçtiğimiz yıl gerçekleştirilen seçimler öncesinde Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan öğretmen, polis, hemşire ve imamların ek gösterge rakamlarının 3600’e yükseltileceğini ifade etmişti. Biz de ek gösterge konusunun bütün memurların uzun yıllardan gelen beklentisi olduğunu ve belli meslek gruplarından öteye, toptan ele alınarak kapsamlı bir çalışma yapılması gerektiğini ifade etmiştik. Bu konuda hazırlanmasına katkıda bulunduğumuz kanun teklifi Meclis Plan ve Bütçe Komisyonu’nda beklemektedir. Verilen sözlerin taleplerimize uygun olarak bir an önce tutulmasını istiyoruz.
DÖNER SERMAYE SİSTEMİ YENİLENMELİDİR
Hizmet kolumuzda ki sorunlar için de acil adımlar atılmalıdır. Bunların başında döner sermaye sistemi gelmektedir. Çalıştıkça kazanılacak denilen sistemde bugün ağır iş yüküne rağmen çalışanlar 5, 6 TL gibi trajik komik performans ödemeleri almaktadırlar. Döner sermaye 10 yıl önce önemli bir ekonomik gelirimizdi bugün ise gülünç bir hale geldi. Memlekette son 10 yılda döner sermaye kadar eriyen hiçbir parasal değer yoktur. Dibi görmüş, tabana vurmuş, sıfırlanmıştır. Fakat bakanlık vurdumduymazlığa devam etmektedir. 1 yıl önce bize Sayın Bakan bir yönetmelik değişikliği yapacaklarını ve çözüm üreteceklerini ifade etmişlerdi. Hazırlıklara başlandığını da açıklanmıştı ama bugüne kadar hala somut bir adım atılmadı. Biz Türk Sağlık-Sen olarak döner sermayeler için eylem yaptık, yüzbinlerce dilekçe toplayıp Bakanlığa teslim ettik. Mücadeleden bir dakika bile geri durmadık. Sorun çözülene kadar da mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz. Sorunun büyüklüğü ve sistemin karmaşıklığı göz önünde alındığında döner sermaye sisteminin yenilenmesinin zaruri olduğu açıktır. Yapılacak olan düzenleme sosyal tarafları ile birlikte çalışılarak sonuçlandırılmalı ve mutlaka sağlık çalışanların talepleri bu düzenlemenin ana ekseninde olmalıdır.” dedi.(Haber Merkezi)
Memur ve emeklilerimizin 2020 ve 2021 yıllarıyla ilgili mali ve özlük haklarının belirlendiği bir toplu sözleşme süreci yaşandığını belirten Başkan Şahin “Biz, ekonomik ve bilimsel verilere dayanarak taleplerimizi hazırladık. Memurların kayıplarını belirledik. Hangi kalemlere, ne kadar zam yapılırsa, bu zararların telafi edileceğini hesapladık. Toplu sözleşmelerde de Kamu görevlilerini ilgilendiren hayati konuların dahi masada pazarlığa açılmadığını ifade ettik ve gerekli uyarılarımızı yaptık. Masada sayın Bakana da ifade ettik. Eylem yapıp basınla da paylaştık.” dedi.
Malum-Sen ise masada ben tek olmalıyım gibi sendikacılığın ruhuna aykırı ama siyasetin işini kolaylaştırıcı bir tutumla toplu sözleşmeye başladı diyen Başkan Şahin “Toplu sözleşme görüşmelerinin ilk gününden itibaren havanda su dövdü. Bu sözde yetkili konfederasyon, kendi taleplerinin dahi arkasında durmadı. Sendika tarihine saat 3’le 5 arası iş bırakma gibi tuhaf bir eylemi geçirdiler. Memurların cüzdanların dolması için mücadele vermek yerine boş cüzdanları bakanlık önüne attılar. İşi gücü şov yapmak olan konfederasyon, iki yılda bir kez ayağımıza gelen bu fırsatı da tepti. Yetkili konfederasyonun basiretsiz, korkak ve iş bilmez hali, Kanunun aksaklıklarıyla birleşince bundan önce olduğu gibi beşinci toplu sözleşme dönemi de büyük bir fiyasko oldu.” Şeklinde konuştu.
VERGİMİZ SABİTLENSİN
Biz, her şekilde mücadelemizi sürdüreceğiz. Bunun için ilk adımı da 2020 bütçesini protesto edip, memurun bütçesi nerede diye sorduk. Adaletli bir vergi sisteminin getirilmesi ve çalışanların vergisinin %15’e sabitlenmesini talep ettik. Çünkü yıl içinde alınan bütün maaş zamları zaten vergi dilimi artışıyla elimize geçmeden, yeniden hazineye gidiyor.
KADRO MÜCADELEMİZİ SÜRDÜRÜYORUZ
Bir başka meselemiz geçici personel, vekil, sözleşmeli, idari hizmet sözleşmeli gibi istihdam biçimlerinin kaldırılması bulunuyor. Bu çerçevede bütün güvencesiz sözleşmeli personelin kadroya geçirilmesi için bir kanun teklifi hazırladık ve Meclis’e sunulmasını sağladık. Bu konudaki mücadelemiz sonuç alıncaya kadar devam edecek. Bundan hiç kimsenin şüphesi olmasın. Yardımcı hizmetlilerimizi asla unutmadık, daima gündemde tuttuk, tutmaya da devam edeceğiz. Özellikle sınıf değişikliği ve ek gösterge yardımcı hizmetlilerimiz için hayati bir konu; bu konuya bizler de son derece hassas yaklaşıyor, her platformda bu talebimizi dile getiriyoruz.
KAPSAYICI BİR 3600 DÜZENLEMESİ İSTİYORUZ
Geçtiğimiz yıl gerçekleştirilen seçimler öncesinde Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan öğretmen, polis, hemşire ve imamların ek gösterge rakamlarının 3600’e yükseltileceğini ifade etmişti. Biz de ek gösterge konusunun bütün memurların uzun yıllardan gelen beklentisi olduğunu ve belli meslek gruplarından öteye, toptan ele alınarak kapsamlı bir çalışma yapılması gerektiğini ifade etmiştik. Bu konuda hazırlanmasına katkıda bulunduğumuz kanun teklifi Meclis Plan ve Bütçe Komisyonu’nda beklemektedir. Verilen sözlerin taleplerimize uygun olarak bir an önce tutulmasını istiyoruz.
DÖNER SERMAYE SİSTEMİ YENİLENMELİDİR
Hizmet kolumuzda ki sorunlar için de acil adımlar atılmalıdır. Bunların başında döner sermaye sistemi gelmektedir. Çalıştıkça kazanılacak denilen sistemde bugün ağır iş yüküne rağmen çalışanlar 5, 6 TL gibi trajik komik performans ödemeleri almaktadırlar. Döner sermaye 10 yıl önce önemli bir ekonomik gelirimizdi bugün ise gülünç bir hale geldi. Memlekette son 10 yılda döner sermaye kadar eriyen hiçbir parasal değer yoktur. Dibi görmüş, tabana vurmuş, sıfırlanmıştır. Fakat bakanlık vurdumduymazlığa devam etmektedir. 1 yıl önce bize Sayın Bakan bir yönetmelik değişikliği yapacaklarını ve çözüm üreteceklerini ifade etmişlerdi. Hazırlıklara başlandığını da açıklanmıştı ama bugüne kadar hala somut bir adım atılmadı. Biz Türk Sağlık-Sen olarak döner sermayeler için eylem yaptık, yüzbinlerce dilekçe toplayıp Bakanlığa teslim ettik. Mücadeleden bir dakika bile geri durmadık. Sorun çözülene kadar da mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz. Sorunun büyüklüğü ve sistemin karmaşıklığı göz önünde alındığında döner sermaye sisteminin yenilenmesinin zaruri olduğu açıktır. Yapılacak olan düzenleme sosyal tarafları ile birlikte çalışılarak sonuçlandırılmalı ve mutlaka sağlık çalışanların talepleri bu düzenlemenin ana ekseninde olmalıdır.” dedi.(Haber Merkezi)