Türk Kadınını Güçlendirme Vakfı Hatay Şube Başkanı Kadriye Umaroğlu 08 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle yaptığı açıklamasında; Kadınlar toplumu ileri götüren sosyal dinamiğin temel kaynağıdır. Kadın, annelik rolüyle bu dinamizmle yeni nesillere şekil verendir. Bu nedenle kadına yapılan yatırım aslında geleceğe yapılan yatırımdır.Dünya kadınlar günü tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de kadın sorunlarının gündeme getirilmesi, tartışılması ve bu sorunlara çözüm aranması için zemin hazırlamaktadır.
Günümüzde Türk kadını sosyal, siyasi ve ekonomik hayatın her kademesinde yer almaktadır. Ancak kadının toplumdaki yeri ve önemi konusunda hâlâ birtakım sorunların yaşandığını görmekteyiz.
Aslında Türk kadını tarih boyunca hayatın her alanında erkeğinin yanında her türlü güçlüğü paylaşmış, özellikle kurtuluş savaşı mücadelesinin her döneminde tarihten gelen sorumluluğu gereği bu kutsal savaşa destek vermiştir.
“Şuna kani olmak lazımdır ki Dünya üzerinde gördüğümüz her şey kadının eseridir. “diyen Atatürk’ün desteğiyle yürütülen çalışmalar sonucu kadınlarımız, diğer ülkelerdeki hemcinslerine göre oldukça ileri bir konum elde etmişlerdir.
Atatürk diyor ki “Ey Türk kadını sen yerlerde sürünmeye değil, omuzlar üstünde göklereyükselmeye layıksın.”
Her ne kadar günümüzde artık Türk kadını, sosyal hayat içinde aktif rol almakta, çalışan üreten kadınların sayısı hızla artmaktadır. Toplum dinamiğini oluşturan öğretmenler, bilim kadınları, hukukçular, sanatçılar, diplomatlar, doktorlar, siyasetçiler… arasında hızla yükselerek hakkettikleri yere ulaşma gayreti içinde olsalar da ne yazık ki hâlâ kadına şiddet, kadın istismarı, kadın tacizleri, kadın cinayetleri, kadının eğitimsiz bırakılması, küçük yaşta evlilik gibi sorunlar yüreğimizi kanatmaya devam etmektedir. Oysa “Cennet anaların ayakları altındadır.” diyen bir medeniyetten geliyor olmamız ile bugün kadına yöneltilen şiddete dair aldığımız üzücü haberler arasında kabul edilemez bir çelişki vardır.
Bu özel günde kadınlarımızın sorunlarından çok, başarılarını ve sevinçlerini konuşacağımız nice 8 Martlara erişmek ümidiyle hepinizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum.
(Haber Merkezi)
Günümüzde Türk kadını sosyal, siyasi ve ekonomik hayatın her kademesinde yer almaktadır. Ancak kadının toplumdaki yeri ve önemi konusunda hâlâ birtakım sorunların yaşandığını görmekteyiz.
Aslında Türk kadını tarih boyunca hayatın her alanında erkeğinin yanında her türlü güçlüğü paylaşmış, özellikle kurtuluş savaşı mücadelesinin her döneminde tarihten gelen sorumluluğu gereği bu kutsal savaşa destek vermiştir.
“Şuna kani olmak lazımdır ki Dünya üzerinde gördüğümüz her şey kadının eseridir. “diyen Atatürk’ün desteğiyle yürütülen çalışmalar sonucu kadınlarımız, diğer ülkelerdeki hemcinslerine göre oldukça ileri bir konum elde etmişlerdir.
Atatürk diyor ki “Ey Türk kadını sen yerlerde sürünmeye değil, omuzlar üstünde göklereyükselmeye layıksın.”
Her ne kadar günümüzde artık Türk kadını, sosyal hayat içinde aktif rol almakta, çalışan üreten kadınların sayısı hızla artmaktadır. Toplum dinamiğini oluşturan öğretmenler, bilim kadınları, hukukçular, sanatçılar, diplomatlar, doktorlar, siyasetçiler… arasında hızla yükselerek hakkettikleri yere ulaşma gayreti içinde olsalar da ne yazık ki hâlâ kadına şiddet, kadın istismarı, kadın tacizleri, kadın cinayetleri, kadının eğitimsiz bırakılması, küçük yaşta evlilik gibi sorunlar yüreğimizi kanatmaya devam etmektedir. Oysa “Cennet anaların ayakları altındadır.” diyen bir medeniyetten geliyor olmamız ile bugün kadına yöneltilen şiddete dair aldığımız üzücü haberler arasında kabul edilemez bir çelişki vardır.
Bu özel günde kadınlarımızın sorunlarından çok, başarılarını ve sevinçlerini konuşacağımız nice 8 Martlara erişmek ümidiyle hepinizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum.
(Haber Merkezi)