Hatay’da unutulmaya yüz tutmuş mesleklerden olan ‘yorgancılık’ mesleğini yaşatmaya çalışan Nahya Güzelyurt, evine kurduğu atölye de yorganları doğal ürünlerle hazırlıyor. Türkiye’de Kültür Bakanlığı’nın sanatçı olan ve aynı zamanda tek kadın yorgancısı olan Güzelyurt, mesleğini endüstriyel sektöre karşı ayakta tutmaya çalışıyor.
Hatay Defne İlçesi Harbiye Mahallesi’nde 33 yıldan bu yana yorgancılık yapan Nahya Güzelyurt, Türkiye’nin tek kadın yorgancısı olarak ayakları üzerinde durmaya çalışıyor. Organik ürünler kullanarak, fabrikasyon yorganlara göre insanlar için daha sağlıklı ürünler üreten Güzelyurt, yaptıkları ürünlerin 50-60 yıl dayandığını söyledi.
Hatay’da yaşayan ve evine kurduğu atölye ile unutulmaya yüz tutmuş yorgan dikim ve üretim mesleğini ayakta tutmaya çalışan Nahya Güzelyurt yaptığı ürünlerin organik olduğu için çok beğenildiğini belirterek “1987 yılından bugüne kadar usta öğretici olarak çalıştım, ara ara kurslar verdim. Ben sürekli evde yaptım, çünkü severek yürekten yapıyorum. Ayaklarım üzerinde durmaya çalışıyorum, yaptığımız ürünler organik olduğu için insanlar beğeniyor. Genel olarak çeyizlik olarak alıyorlar. Bu yıl Ocak ayından bu yana işler epeyi durgun. Biz yine de iş yaptık, yapmadık değil. Organik olarak yünlü, pamuklu yorganlar, yatak örtüleri ve yastıklar yaptık. Ben aynı zamanda Kültür Bakanlığı’nın sanatçısıyım. Söylediklerine göre kadın olarak Türkiye’de sadece ben varım. Belki yapanlar vardır ama Kültür Bakanlığı sanatçısı değillerdir” dedi.
Fabrikasyon yorganların uzun süre dayanmadığını belirten Güzelyurt “endüstriyel yorganlarla benim yaptıklarım arasında fark var. Fabrikasyon yorganlar bir süre sonra top top haline geliyor. Yani yorganlıktan çıkıyor. Birde çamaşır makinasında yıkandı mı bozuluyor. Bizim yaptıklarımız 50-60 yıl dayanabilir, çünkü ince ince iş yapıyoruz, el emeği, göz nuru. Bir de biz pamuğun, yünün kaymamasına dikkat ediyoruz, her yeri eşit şekilde oluyor” dedi.
Güzelyurt, kendi yaptığı ürünlerin el emeği olduğu için fabrikasyon ürünlere göre biraz daha pahalı olduğunu ve ince işçiliği olduğu zaman bir yorganın yapımının 15 gün sürdüğünü belirterek “bizim yaptığımız yorganlar, el emeği olduğu için biraz daha pahalı fabrikasyon yorganlardan. Onlar ortalama 100 lira ise bunlar 300 liradır. Bizde de 100 liralık yorganlar var ama yünlü olan biraz daha pahalı. Birde el emeği olan ince işi olan ürünlerde fiyat yükseliyor. Bazı yaptığımız yorganları bir gün içinde de bitirebiliyoruz, ağır bir modelse ince işi uzun sürdüğü için 15 günü bulabiliyor” dedi.
Mesleğini gençlere de tavsiye eden Güzelyurt, insanların ihtiyacı olduğunu, ayrıca ürünlerinin organik ve insanlar için sağlıklı olduğunu da sözlerine ekledi. (Haber – Foto: Gökhan AKLAN)
Hatay Defne İlçesi Harbiye Mahallesi’nde 33 yıldan bu yana yorgancılık yapan Nahya Güzelyurt, Türkiye’nin tek kadın yorgancısı olarak ayakları üzerinde durmaya çalışıyor. Organik ürünler kullanarak, fabrikasyon yorganlara göre insanlar için daha sağlıklı ürünler üreten Güzelyurt, yaptıkları ürünlerin 50-60 yıl dayandığını söyledi.
Hatay’da yaşayan ve evine kurduğu atölye ile unutulmaya yüz tutmuş yorgan dikim ve üretim mesleğini ayakta tutmaya çalışan Nahya Güzelyurt yaptığı ürünlerin organik olduğu için çok beğenildiğini belirterek “1987 yılından bugüne kadar usta öğretici olarak çalıştım, ara ara kurslar verdim. Ben sürekli evde yaptım, çünkü severek yürekten yapıyorum. Ayaklarım üzerinde durmaya çalışıyorum, yaptığımız ürünler organik olduğu için insanlar beğeniyor. Genel olarak çeyizlik olarak alıyorlar. Bu yıl Ocak ayından bu yana işler epeyi durgun. Biz yine de iş yaptık, yapmadık değil. Organik olarak yünlü, pamuklu yorganlar, yatak örtüleri ve yastıklar yaptık. Ben aynı zamanda Kültür Bakanlığı’nın sanatçısıyım. Söylediklerine göre kadın olarak Türkiye’de sadece ben varım. Belki yapanlar vardır ama Kültür Bakanlığı sanatçısı değillerdir” dedi.
Fabrikasyon yorganların uzun süre dayanmadığını belirten Güzelyurt “endüstriyel yorganlarla benim yaptıklarım arasında fark var. Fabrikasyon yorganlar bir süre sonra top top haline geliyor. Yani yorganlıktan çıkıyor. Birde çamaşır makinasında yıkandı mı bozuluyor. Bizim yaptıklarımız 50-60 yıl dayanabilir, çünkü ince ince iş yapıyoruz, el emeği, göz nuru. Bir de biz pamuğun, yünün kaymamasına dikkat ediyoruz, her yeri eşit şekilde oluyor” dedi.
Güzelyurt, kendi yaptığı ürünlerin el emeği olduğu için fabrikasyon ürünlere göre biraz daha pahalı olduğunu ve ince işçiliği olduğu zaman bir yorganın yapımının 15 gün sürdüğünü belirterek “bizim yaptığımız yorganlar, el emeği olduğu için biraz daha pahalı fabrikasyon yorganlardan. Onlar ortalama 100 lira ise bunlar 300 liradır. Bizde de 100 liralık yorganlar var ama yünlü olan biraz daha pahalı. Birde el emeği olan ince işi olan ürünlerde fiyat yükseliyor. Bazı yaptığımız yorganları bir gün içinde de bitirebiliyoruz, ağır bir modelse ince işi uzun sürdüğü için 15 günü bulabiliyor” dedi.
Mesleğini gençlere de tavsiye eden Güzelyurt, insanların ihtiyacı olduğunu, ayrıca ürünlerinin organik ve insanlar için sağlıklı olduğunu da sözlerine ekledi. (Haber – Foto: Gökhan AKLAN)