• Bilinçli ya da bilinçsizce bir kenara konan ve uygulamaktan kaçınılan diğer bazı Kuran hükümleri:• Bilinçli ya da bilinçsizce bir kenara konan ve uygulamaktan kaçınılan diğer bazı Kuran hükümleri:• Evlere Girildiğinde Selam Vermek“… Evlere girdiğiniz vakit, Allah tarafından kutlu, güzel bir yaşama dileği olarak birbirinize selam verin. İşte Allah, size ayetleri böyle açıklar, umulur ki aklınızı kullanırsınız.” (Nur Suresi, 61)
Bu ayette müminlerin evlere girdikleri zaman birbirlerine selam vermeleri bildirilmektedir. Ancak selam verirken de Allah, müminlerin birbirlerine esenlik ve dine uygun yaşama dileğiyle selam vermeleri gerektiğini hatırlatmaktadır. Selamın niyetine dikkat edilmesi ise önemlidir.Kuran’da Allah müminlerin cennetteki dirlik temennilerin “selam” olduğunu bildirmektedir. Böylece müminler, selamlaşmayla cennete duydukları özlemi de ifade ederler.• Selam Verildiğinde Aynısıyla veya Daha Fazlasıyla Karşılık Vermek“Bir selamla selamlandığınızda, siz ondan daha güzeliyle selam verin ya da aynıyla karşılık verin. Şüphesiz, Allah herşeyin hesabını tam olarak yapandır.”(Nisa Suresi, 86)Selam verilen bir kişinin, o selama daha güzeliyle veya aynısıyla karşılık vermesi farzdır. Verilen bir selamı almamak, karşısındaki kişiyi küçümseyerek duymazdan gelmek gibi tavırlar ise kötü bir ahlak modelidir. Konumu ne olursa olsun, kendisine verilen bir selamı almak her mümin için Kuran’da bildirilen bir emirdir.• Fasıktan Gelen Habere Göre Hareket EtmemekFasık, doğru yoldan sapmış, Allah korkusu olmayan, müminlerin imanını kıskanan, müminleri de saptırmayı ve onlara zarar vermeyi amaçlayan ve bundan haz alan kimsedir. Bu nedenle fasıktan müminlere ulaşan bir haber kesin bir bilgi niteliği taşımaz, doğruluğunun mutlaka araştırılması ve ona göre karar verilmesi gerekir. Yüce Rabbimizin Kuran’da bu konuda bildirildiği hükmü şu şekildedir:“Ey iman edenler, eğer bir fasık, size bir haber getirirse, onu ‘etraflıca araştırın’. Yoksa cehalet sonucu, bir kavme kötülükte bulunursunuz da, sonra işlediklerinize pişman olursunuz.” (Hucurat Suresi, 6)• Zanda Bulunmamak, Gıybet Etmemek, Tecessüs Etmemek
“Ey iman edenler, zandan çok kaçının; çünkü zannın bir kısmı günahtır. Tecessüs etmeyin (birbirinizin gizli yönlerini araştırmayın). Kiminiz kiminizin gıybetini yapmasın (arkasından çekiştirmesin.) Sizden biriniz, ölü kardeşinin etini yemeyi sever mi? İşte, bundan tiksindiniz. Allah’tan korkup-sakının. Şüphesiz Allah, tevbeleri kabul edendir, çok esirgeyendir.” (Hucurat Suresi, 12)
Ayette, müminin sakınması gereken üç önemli tavırdan söz edilmektedir; zanda bulunmamak, gıybet etmemek (dedikodu yapmamak), tecessüs etmemek (gizli yönleri araştırmamak)… Her üçünün de ortak noktası, müminler arasındaki tesanüd ve dayanışmayı zedeleyen, şefkat ve merhameti azaltan davranışlar olmasıdır.• Boş Şeylerden Yüz Çevirmek“Onlar, ‘tümüyle boş’ şeylerden yüz çevirenlerdir.”(Müminun Suresi, 3)
Allah’ın rızasına yönelik olmayan her iş Kuran’da belirtilen boş şeylerin kapsamına girer. Mümin zamanını İslam’a en faydalı olacağı, Allah’ın rızasını en fazla kazanacağı işlerle geçirmeli, bu işlerden en yüksek verimi alacak şekilde çaba göstermelidir.• Boş Konuşmamak“İnsanlardan öyleleri vardır ki, bilgisizce Allah’ın yolundan saptırmak ve onu bir eğlence konusu edinmek için sözün ‘boş ve amaçsız olanını’ satın alırlar. İşte onlar için aşağılatıcı bir azab vardır.” (Lokman Suresi, 6)
Biraraya gelen insanları boş konuşmalarla oyalamak, şeytanın en büyük hilelerinden biridir. Boş konuşma, içinde Allah’ın anılmadığı, Allah’ın rızasının gözetilmediği, insanın ahiretine bir fayda sağlamayan konuşmalara denir. Ruha da sıkıntı verdiği halde, Kuran ahlakından uzak yaşayan insanlar zamanlarının büyük bir kısmını boş ve yararsız konuşmalar ile geçirirler. Böyle bir durumla karşılaştığında bu ortama uymayan mümin, mümkünse derhal müdahale ederek Allah’ın anılmasını sağlamalı ya da oradan uzaklaşmalıdır.• Cimrilik Yapmamak, Malı Yığıp BiriktirmemekBazı kişiler sahip oldukları yanlış infak anlayışına göre mallarından az bir miktar verir, büyük bir dini görevi yerine getirdiklerini düşünerek vicdanlarını rahatlatır ve huzur içinde mallarının geri kalan bölümünü ellerinde tutarlar.
Bu ayette müminlerin evlere girdikleri zaman birbirlerine selam vermeleri bildirilmektedir. Ancak selam verirken de Allah, müminlerin birbirlerine esenlik ve dine uygun yaşama dileğiyle selam vermeleri gerektiğini hatırlatmaktadır. Selamın niyetine dikkat edilmesi ise önemlidir.Kuran’da Allah müminlerin cennetteki dirlik temennilerin “selam” olduğunu bildirmektedir. Böylece müminler, selamlaşmayla cennete duydukları özlemi de ifade ederler.• Selam Verildiğinde Aynısıyla veya Daha Fazlasıyla Karşılık Vermek“Bir selamla selamlandığınızda, siz ondan daha güzeliyle selam verin ya da aynıyla karşılık verin. Şüphesiz, Allah herşeyin hesabını tam olarak yapandır.”(Nisa Suresi, 86)Selam verilen bir kişinin, o selama daha güzeliyle veya aynısıyla karşılık vermesi farzdır. Verilen bir selamı almamak, karşısındaki kişiyi küçümseyerek duymazdan gelmek gibi tavırlar ise kötü bir ahlak modelidir. Konumu ne olursa olsun, kendisine verilen bir selamı almak her mümin için Kuran’da bildirilen bir emirdir.• Fasıktan Gelen Habere Göre Hareket EtmemekFasık, doğru yoldan sapmış, Allah korkusu olmayan, müminlerin imanını kıskanan, müminleri de saptırmayı ve onlara zarar vermeyi amaçlayan ve bundan haz alan kimsedir. Bu nedenle fasıktan müminlere ulaşan bir haber kesin bir bilgi niteliği taşımaz, doğruluğunun mutlaka araştırılması ve ona göre karar verilmesi gerekir. Yüce Rabbimizin Kuran’da bu konuda bildirildiği hükmü şu şekildedir:“Ey iman edenler, eğer bir fasık, size bir haber getirirse, onu ‘etraflıca araştırın’. Yoksa cehalet sonucu, bir kavme kötülükte bulunursunuz da, sonra işlediklerinize pişman olursunuz.” (Hucurat Suresi, 6)• Zanda Bulunmamak, Gıybet Etmemek, Tecessüs Etmemek
“Ey iman edenler, zandan çok kaçının; çünkü zannın bir kısmı günahtır. Tecessüs etmeyin (birbirinizin gizli yönlerini araştırmayın). Kiminiz kiminizin gıybetini yapmasın (arkasından çekiştirmesin.) Sizden biriniz, ölü kardeşinin etini yemeyi sever mi? İşte, bundan tiksindiniz. Allah’tan korkup-sakının. Şüphesiz Allah, tevbeleri kabul edendir, çok esirgeyendir.” (Hucurat Suresi, 12)
Ayette, müminin sakınması gereken üç önemli tavırdan söz edilmektedir; zanda bulunmamak, gıybet etmemek (dedikodu yapmamak), tecessüs etmemek (gizli yönleri araştırmamak)… Her üçünün de ortak noktası, müminler arasındaki tesanüd ve dayanışmayı zedeleyen, şefkat ve merhameti azaltan davranışlar olmasıdır.• Boş Şeylerden Yüz Çevirmek“Onlar, ‘tümüyle boş’ şeylerden yüz çevirenlerdir.”(Müminun Suresi, 3)
Allah’ın rızasına yönelik olmayan her iş Kuran’da belirtilen boş şeylerin kapsamına girer. Mümin zamanını İslam’a en faydalı olacağı, Allah’ın rızasını en fazla kazanacağı işlerle geçirmeli, bu işlerden en yüksek verimi alacak şekilde çaba göstermelidir.• Boş Konuşmamak“İnsanlardan öyleleri vardır ki, bilgisizce Allah’ın yolundan saptırmak ve onu bir eğlence konusu edinmek için sözün ‘boş ve amaçsız olanını’ satın alırlar. İşte onlar için aşağılatıcı bir azab vardır.” (Lokman Suresi, 6)
Biraraya gelen insanları boş konuşmalarla oyalamak, şeytanın en büyük hilelerinden biridir. Boş konuşma, içinde Allah’ın anılmadığı, Allah’ın rızasının gözetilmediği, insanın ahiretine bir fayda sağlamayan konuşmalara denir. Ruha da sıkıntı verdiği halde, Kuran ahlakından uzak yaşayan insanlar zamanlarının büyük bir kısmını boş ve yararsız konuşmalar ile geçirirler. Böyle bir durumla karşılaştığında bu ortama uymayan mümin, mümkünse derhal müdahale ederek Allah’ın anılmasını sağlamalı ya da oradan uzaklaşmalıdır.• Cimrilik Yapmamak, Malı Yığıp BiriktirmemekBazı kişiler sahip oldukları yanlış infak anlayışına göre mallarından az bir miktar verir, büyük bir dini görevi yerine getirdiklerini düşünerek vicdanlarını rahatlatır ve huzur içinde mallarının geri kalan bölümünü ellerinde tutarlar.