Başarının olmazsa olmazı sağlam bir inançtır. İnanmadan yapılan her iş, kökleri kesilmiş bir ağacı andırır. Köklerinden mahrum kalmış görünürdeki ağaç bir müddet sonra nasıl kurumayla yüz yüze kalıyorsa, inanmadan yapılan her işte bir müddet sonra başarısızlıkla sonuçlanacaktır. Dolayısıyla yapılan işlerin başarıya götüren temeli, olmazsa olmaz birinci adımı inanmaktır.
Başarıda bir diğer unsur ise, yapılan işte devamlılık esasıdır. Azda olsa devamlılık, çok olduğu halde kesintiye uğrayan işten daha etkili ve verimlidir. Unutulmaması gereken şey, mermeri delen azda olsa devamlı olarak akan su damlasıdır.
Peygamber Efendimiz (s.a.s); azda olsa devamlı olarak yapılan ibadeti, taati övmesi ve insanları buna teşvik etmesi bunun en güzel delilidir.
Bir başka önemli unsur olarak ta, yapılacak işin ilmi boyutunu bilmektir. İlmi boyutu bilinmeden yapılan her işin sonu başarısızlıklara gebedir. Mesela kasaplık ilmini bilmeden bıçağı eline almak, araba kullanma yöntemini bilmeden direksiyon başına geçmek, hızar kullanmayı öğrenmeden onunla ağaç kesmeye çalışmak nasıl bir sonuca götürür, az buçuk tahmin edilebilir.
Bu örneklerden de açıkça anlaşılacağı üzere, başarının anahtarlarından birisi de, ilmi boyutunu, yöntemini en ince ayrıntılarına varıncaya dek ihmal etmeksizin öğrenmektir.
Başarı elde etmede bir diğer hususta, adım adım ilerlemedir. Birinci, ikinci, üçüncü basamakları aşmadan direk olarak yedinci, sekizinci, dokuzuncu basamaklara ulaşmaya çalışmak, aceleci davranmak hedefe ulaştırmayacağı gibi, elde edilenleri de kaybetmeyle bizleri yüz yüze getirebilir. Bir çiçek direk olarak olgun meyveye durmadığı gibi, başarıya da direk olarak varılamaz. Her şeyin belli bir süreç seyri olduğu gibi, başarının da gelmesi belli bir süreci takip etmesiyle olur.
Her yolun iniş, çıkış, düz tarafları olduğu gibi, başarıya giden yollarda da birçok kolaylık ve zorluklar insanı karşılayabilir. Önemli olan kolaylık anlarındaki duruşumuzu, azmimizi, heyecanımızı, zorluk anlarında da sergileyebilmektir. Yılmamak, duraksamamak temel prensiplerimiz arasında olmalıdır. Muhakkak ki başarı ve mutluluk ancak yılmayanlara arkadaştır…
Başarıda bir diğer unsur ise, yapılan işte devamlılık esasıdır. Azda olsa devamlılık, çok olduğu halde kesintiye uğrayan işten daha etkili ve verimlidir. Unutulmaması gereken şey, mermeri delen azda olsa devamlı olarak akan su damlasıdır.
Peygamber Efendimiz (s.a.s); azda olsa devamlı olarak yapılan ibadeti, taati övmesi ve insanları buna teşvik etmesi bunun en güzel delilidir.
Bir başka önemli unsur olarak ta, yapılacak işin ilmi boyutunu bilmektir. İlmi boyutu bilinmeden yapılan her işin sonu başarısızlıklara gebedir. Mesela kasaplık ilmini bilmeden bıçağı eline almak, araba kullanma yöntemini bilmeden direksiyon başına geçmek, hızar kullanmayı öğrenmeden onunla ağaç kesmeye çalışmak nasıl bir sonuca götürür, az buçuk tahmin edilebilir.
Bu örneklerden de açıkça anlaşılacağı üzere, başarının anahtarlarından birisi de, ilmi boyutunu, yöntemini en ince ayrıntılarına varıncaya dek ihmal etmeksizin öğrenmektir.
Başarı elde etmede bir diğer hususta, adım adım ilerlemedir. Birinci, ikinci, üçüncü basamakları aşmadan direk olarak yedinci, sekizinci, dokuzuncu basamaklara ulaşmaya çalışmak, aceleci davranmak hedefe ulaştırmayacağı gibi, elde edilenleri de kaybetmeyle bizleri yüz yüze getirebilir. Bir çiçek direk olarak olgun meyveye durmadığı gibi, başarıya da direk olarak varılamaz. Her şeyin belli bir süreç seyri olduğu gibi, başarının da gelmesi belli bir süreci takip etmesiyle olur.
Her yolun iniş, çıkış, düz tarafları olduğu gibi, başarıya giden yollarda da birçok kolaylık ve zorluklar insanı karşılayabilir. Önemli olan kolaylık anlarındaki duruşumuzu, azmimizi, heyecanımızı, zorluk anlarında da sergileyebilmektir. Yılmamak, duraksamamak temel prensiplerimiz arasında olmalıdır. Muhakkak ki başarı ve mutluluk ancak yılmayanlara arkadaştır…