Kırıkhan Belediye Başkanı Ayhan YAVUZ, İstiklal Marşımızın kabulünün 98.yılı münasebetiyle kutlama mesajı yayınladı.“İstiklal marşımız; Gerek söz, gerekse şiir kalitesi tarafından milli marşların hiç biri ile ölçülemeyecek kadar üstün ve zengin manalı bir şiirdir. Türk milletinin duygu ve inançlarına en iyi bir şekilde tercüman olmuş, Türk milletinin ruhunda sözle örülmüş bağımsızlık marşıdır” diyen Başkan Yavuz mesajında şunları söyledi;
“İstiklal Marşımız Türk Bayrağımız gibi Türkiye Cumhuriyetinin Milli Marşı ve Bağımsızlık sembolü olup 12 Mart 1921 birinci TBMM tarafından İstiklal Marşı olarak kabul edilmiştir.
Dünyadaki bütün ülkelerin kendilerine ait milli marşları vardır. Vatan ve bayrak sevgisinin göstergesi olan marşlar milli duyguların dile dökülüş biçimidir. Hürriyet ve istiklal asil Türk Milletinin Ruhudur.” İstiklal Marşımız istiklal davamızı anlatan manası çok büyük şaheserdir. Bir diriliş, bir bağımsızlık savaşı ancak bu kadar güzel ve manalı anlatılabilir.
İstiklal Marşımız; Anadolu’da tüten son ocağa, alınan son nefese, istiklal elde edilinceye ve hürriyet kazanılıncaya kadar kahraman Türk ordusunun ve Anadolu insanımızın yurdun dört bir yanını işgal eden düşman askerlerine karşı mücadele azminin ifadesi ve Türk Milletinin, vatanına, hürriyetine göz dikenlere karşı destansı bir mücadele kararlığının ilanıdır.
Bayrağımız ve istiklal marşımız milletimizi tek fikir, tek amaç etrafında birleştiren milli değerlerimizin en başta gelenidir. İstiklal Marşımızın anlamını iyi kavrayabilmek için, Mehmet Akif ‘i iyi bilmek, O’nun bütün yönleriyle benimsediği milli mücadele ruhunu kavramak, O ruhu bütün kalbi duygularla hissetmek gerekir. Mehmet Akif Milli Mücadele yıllarında cephenin en ileri hatlarına kadar, istiklal yolundaki faaliyet ve konuşmaları yakından yaşayarak; Halk ruhunu, Milli Marşla ebedileştirip, Kuva-yi Milliye ruhunu yaşamış ve yaşatarak, Türk Milletinin ne için savaştığını dünyaya karşı apaçık ifade etmiştir. Bunlar, Türk Milletinin; Millet, Hürriyet, Din, İstiklal gibi uğruna gözünü kırpmadan canını verilebileceği mukaddes değerleridir.
İstiklal marşımız; Şanlı bir mazisi olan, asırlar boyu üç kıtaya hükmeden, Türk milletinin bayrağının ve vatanının ebediyen yaşayacağını müjdelemiş, milli karakterimizi, ruhumuzu, imanımızı, karakterimizi, milli mücadele günlerinin heyecanını içinde taşıyan, o günleri ve o günleri yaşayanların duygularını nesilden nesille aktaracak olan emsalsiz bir mirastır. İstiklal Marşımız, Türk Kurtuluş savaşının başlarında, istiklal harbinin milli bir ruh içerisinde kazanılmasını sağlamak amacıyla Milli Eğitim Bakanlığı 1921 yılına yarışma düzenlemiş ve bu yarışmaya 724 şiir katılmıştır. Burdur Milletvekili Mehmet Akif Ankara‘daki Taceddin Dergâhında yazdığı ve istiklal savaşı veren Türk Ordusuna hitap ettiği şiir 12 Mart 1921 yılında büyük coşku ve sevinç ile ayakta alkışlarla kabul edilmiştir. İstiklal Marşının şiirini ilk okuyan kişi ise döneminin Milli Eğitim Bakanı Hamdullah Suphi TANRIÖVER olmuştur. Mehmet Akif İstiklal Marşını şiirlerini toplamış olduğu Safahat adlı eserine koymayarak Türk Ordusuna armağan etmiştir. Şiirin tamamı dörtlükler halinde 10 kıta olarak yazılmış olup 41 mısradır, son dörtlük ise beş mısradır. Mehmet Akif İstiklal Marşı mısralarını milli mücadelemizin gerçek anlamı ve ruh yapısını ordumuzla birlikte cephede bizzat yaşayarak yazıyordu. Türk Milletine Sesleniyor; “Korkma! Sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak, Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak. O benim milletimin yıldızıdır, parlayacak; O benimdir, o benim milletimindir ancak.” diyerek Türk Milletine seslenen Mehmet Akif “Allah Türk Milletine bir daha İstiklal Marşı yazdırmasın” demiştir. Mehmet Akif bu şiirinde yokluk ve yoksulluk içinde de olsa Kurtuluş Savaşımızın kazanılacağına inancını, Türk askerlerinin yürekliliğine, özverisine güvenini, Türk Milletin bağımsızlığa, hakka, yurduna ve dinine bağlılığını dile getirmiştir. Milletimizin ruh haline tercüman olup istiklal ve istikbale inancımızı mısralarla ifade eden milli şairimiz Mehmet Akif Ersoy ve tüm şehitlerimizi, milli mücadele kahramanlarımızı, Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK ve silah arkadaşlarını; Saygı minnet ve Rahmetle anıyorum. Ruhları Şad, Mekânları Cennet olsun.(Haber Merkezi)
“İstiklal Marşımız Türk Bayrağımız gibi Türkiye Cumhuriyetinin Milli Marşı ve Bağımsızlık sembolü olup 12 Mart 1921 birinci TBMM tarafından İstiklal Marşı olarak kabul edilmiştir.
Dünyadaki bütün ülkelerin kendilerine ait milli marşları vardır. Vatan ve bayrak sevgisinin göstergesi olan marşlar milli duyguların dile dökülüş biçimidir. Hürriyet ve istiklal asil Türk Milletinin Ruhudur.” İstiklal Marşımız istiklal davamızı anlatan manası çok büyük şaheserdir. Bir diriliş, bir bağımsızlık savaşı ancak bu kadar güzel ve manalı anlatılabilir.
İstiklal Marşımız; Anadolu’da tüten son ocağa, alınan son nefese, istiklal elde edilinceye ve hürriyet kazanılıncaya kadar kahraman Türk ordusunun ve Anadolu insanımızın yurdun dört bir yanını işgal eden düşman askerlerine karşı mücadele azminin ifadesi ve Türk Milletinin, vatanına, hürriyetine göz dikenlere karşı destansı bir mücadele kararlığının ilanıdır.
Bayrağımız ve istiklal marşımız milletimizi tek fikir, tek amaç etrafında birleştiren milli değerlerimizin en başta gelenidir. İstiklal Marşımızın anlamını iyi kavrayabilmek için, Mehmet Akif ‘i iyi bilmek, O’nun bütün yönleriyle benimsediği milli mücadele ruhunu kavramak, O ruhu bütün kalbi duygularla hissetmek gerekir. Mehmet Akif Milli Mücadele yıllarında cephenin en ileri hatlarına kadar, istiklal yolundaki faaliyet ve konuşmaları yakından yaşayarak; Halk ruhunu, Milli Marşla ebedileştirip, Kuva-yi Milliye ruhunu yaşamış ve yaşatarak, Türk Milletinin ne için savaştığını dünyaya karşı apaçık ifade etmiştir. Bunlar, Türk Milletinin; Millet, Hürriyet, Din, İstiklal gibi uğruna gözünü kırpmadan canını verilebileceği mukaddes değerleridir.
İstiklal marşımız; Şanlı bir mazisi olan, asırlar boyu üç kıtaya hükmeden, Türk milletinin bayrağının ve vatanının ebediyen yaşayacağını müjdelemiş, milli karakterimizi, ruhumuzu, imanımızı, karakterimizi, milli mücadele günlerinin heyecanını içinde taşıyan, o günleri ve o günleri yaşayanların duygularını nesilden nesille aktaracak olan emsalsiz bir mirastır. İstiklal Marşımız, Türk Kurtuluş savaşının başlarında, istiklal harbinin milli bir ruh içerisinde kazanılmasını sağlamak amacıyla Milli Eğitim Bakanlığı 1921 yılına yarışma düzenlemiş ve bu yarışmaya 724 şiir katılmıştır. Burdur Milletvekili Mehmet Akif Ankara‘daki Taceddin Dergâhında yazdığı ve istiklal savaşı veren Türk Ordusuna hitap ettiği şiir 12 Mart 1921 yılında büyük coşku ve sevinç ile ayakta alkışlarla kabul edilmiştir. İstiklal Marşının şiirini ilk okuyan kişi ise döneminin Milli Eğitim Bakanı Hamdullah Suphi TANRIÖVER olmuştur. Mehmet Akif İstiklal Marşını şiirlerini toplamış olduğu Safahat adlı eserine koymayarak Türk Ordusuna armağan etmiştir. Şiirin tamamı dörtlükler halinde 10 kıta olarak yazılmış olup 41 mısradır, son dörtlük ise beş mısradır. Mehmet Akif İstiklal Marşı mısralarını milli mücadelemizin gerçek anlamı ve ruh yapısını ordumuzla birlikte cephede bizzat yaşayarak yazıyordu. Türk Milletine Sesleniyor; “Korkma! Sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak, Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak. O benim milletimin yıldızıdır, parlayacak; O benimdir, o benim milletimindir ancak.” diyerek Türk Milletine seslenen Mehmet Akif “Allah Türk Milletine bir daha İstiklal Marşı yazdırmasın” demiştir. Mehmet Akif bu şiirinde yokluk ve yoksulluk içinde de olsa Kurtuluş Savaşımızın kazanılacağına inancını, Türk askerlerinin yürekliliğine, özverisine güvenini, Türk Milletin bağımsızlığa, hakka, yurduna ve dinine bağlılığını dile getirmiştir. Milletimizin ruh haline tercüman olup istiklal ve istikbale inancımızı mısralarla ifade eden milli şairimiz Mehmet Akif Ersoy ve tüm şehitlerimizi, milli mücadele kahramanlarımızı, Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK ve silah arkadaşlarını; Saygı minnet ve Rahmetle anıyorum. Ruhları Şad, Mekânları Cennet olsun.(Haber Merkezi)
