Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi'nin ev sahipliğinde Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi işbirliği ve ASES Akademik Platformunun katkılarıyla hayata geçen 7. Uluslararası Akdeniz Bilimsel Araştırmalar Kongresinin açılışı Atatürk Konferans Salonunda gerçekleşti.
Açılışta konuşan Rektör Prof. Dr. Veysel Eren, üniversitelerin bilimin en yoğun biçimde üretildiği mekanlar olduğuna dikkat çekerek günümüz teknolojisi ve dolaşımı ile ilişkisine vurgu yaptı: “Günümüzde yapay zekayla birlikte artık bilim biraz mekandan da münezzeh hale geldi. Her yerde yapay zekayla bilim üretiliyor. Eskiden ARGE kuruluşları üniversitelerin rolünü bir miktar almıştı. Oralarda bilimsel çalışmalar yapılıyordu. Günümüzde bilim her platformda üretilir oldu. Bilgi çok hızlı bir biçimde dünyanın her yerini dolaşabiliyor. Üretilen bilgi üretildiği ülkede kalmıyor. Gizli, mahrem bir bilgi diye bir şey kalmadı. Her bilgiye herkes ulaşabiliyor.”
“Bilim neden yapılır?” sorusuna yanıt veren Rektör Eren, “Bilim, insanlara ve topluma fayda üretmek ve biraz daha dar kapsamda insanoğlunun hayatını kolaylaştırmak için yapılır. İnsanın karşılaştığı sorunlara çözüm üretmek için daha müreffeh bir yaşam sürebilmesine katkı sağlamak için bilim yapılır.” ifadelerini kullandı. Bilimle medeniyetin geliştiğini, kültürün oluştuğunu belirten Rektör Eren şunları söyledi: “Tarihe baktığımızda özellikle içinde bulunduğumuz Hatay'da birçok medeniyet gelmiş geçmiş ve her medeniyet bu bahsettiğim tarzda bir bilginin üzerine inşa edilmiş, kimisi çinileriyle, kimisi mozaikleriyle, kimisi kiliseleriyle, kimisi de camileriyle tarihte adından söz ettirmiş. Dolayısıyla bilgi aslında medeniyetin oluşmasında ve sonraki nesillere aktarılmasında en önemli araçlardan biridir.” Son 300 yıla baktığımızda bizim de içinde bulunduğumuz ve batı-doğu medeniyeti diye tasavvur edilen, isimlendirilen medeniyetin bu yarışta geride kaldığını sözlerine ekleyen Rektör Eren konuşmasını şöyle sürdürdü: “Sanayi Devrimi ile Batı, bilimsel bilgiyi demiri dönüştürmede, enerjiyi yönetmede ve enerjinin gücünü sanayide kullanmada mahir bir yol keşfetti ve bu yolla birlikte de çok hızlı bir biçimde refah seviyesini arttırdı. Üretim biçimleri değişti. Üretim biçimlerinin değişmesiyle birlikte sanayilerin etrafında insanlar yoğun bir biçimde yaşamaya başladı. Kırdan kente göçler arttı. Şehirleşmeler meydana geldi ve batı medeniyeti şehirleri inşa etti. Bugünden geriye doğru baktığımızda Buhara'nın Semerkant'ın Bişkek'in İstanbul'un bir medeniyetin ürünü olduğunu görürsünüz. Dolayısıyla bilgi medeniyet üretir.”
KENDİ MEDENİYETİMİZİ YENİDEN İNŞA ETMEK ZORUNDAYIZ
Konuşmasında “Bu uluslararası kongrede biraz farklı şeylerden bahsetmek istiyorum.” diyen Rektör Eren, “Bir bilginin medeniyet üretebilmesi kendi köklerinden kopmadan biriktirmesine bağlıdır. Bilgiyi kendi kökleriyle sentezleyerek, kendi varlığıyla, kendi medeniyet tasavvuruyla birleştirerek onu güçlendirerek bilgiyi kullanabilirsek, üretebilirsek o zaman medeniyet sahnesinde var olmaya devam ederiz. Değilse, giderek asimile oluruz. Eğer egemen medeniyetin, egemen kültürün, popüler kültürün karşısında sizin bir medeniyet tasavvurunuz yoksa bu çok büyük bir tehlikeye işaret eder. Bu aslında asimilasyona beş kalanın işaretini vermektedir. Dolayısıyla kendi medeniyetimizi iyi okumak ve kendimiz olmak, kendi bilgimizi, kendi medeniyetimizi yeniden inşa etmek zorundayız.” değerlendirmesinde bulundu. Rektör Eren, konuşmasının sonunda Türkiye'deki bilim insanlarının omuzlarında büyük sorumluluk olduğunu dile getirdi ve bu sorumluluğun hiçbir zaman unutulmaması temennisinde bulundu. Kongrenin hazırlanmasında emeği geçen Düzenleme Kurulu Başkanı Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yavuz Topkaya’ya, Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi Rektörlüğü'ne, ASES Kongre Organizasyonu ekibine de teşekkür etti. Programda Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yavuz Topkaya ve ASES Akademik Danışmanı Prof. Dr. Mustafa Talas da birer konuşma yaptı.
Haber Merkezi
ABDULVAHİT GÜRASLAN
