• Künye
  • İletişim
  • Çerez Politikası
  • Gizlilik İlkeleri
Anasayfa
  • Misafir Kalem
  • Hatay
  • Resmi İlanlar
  • Siyaset
  • Spor
  • Dünya
  • Magazin
  • Teknoloji
  • Ekonomi
  • Biyografi Manşetler Eğitim Kültür Sanat Sağlık Genel
  • Ara
SON DAKİKA:
12:43
ERDOĞAN'DAN DÜNYA'YA NET VE SERT MESAJ!
12:35
SON DAKİKA HATAY DEPREM!
11:18
UÇAK YAKITLARINDA BÜYÜK DEVRİM!
11:09
BEŞİKTAŞ'A TAMMY ABRAHAM BOMBASI GELİYOR!
09:59
DÖRTYOL'DA YANGIN DEVAM EDİYOR!
Video Galeri Foto Galeri Yazarlar Üye Paneli
Şüpheli Ölüm, Titiz Çalışmalar Sonucunda Aydınlatıldı
Güncel
Şüpheli Ölüm, Titiz Çalışmalar Sonucunda Aydınlatıldı
AKİB’in 2025 Yılı İlk Yarı İhracatı 8,3 Milyar Dolar
Ekonomi
AKİB’in 2025 Yılı İlk Yarı İhracatı 8,3 Milyar Dolar
Eve Giren Yılanı Yakalamak İsterken Parmağını Kaptırdı
Güncel
Eve Giren Yılanı Yakalamak İsterken Parmağını Kaptırdı
Afet Sonrası Çalışmalar Değerlendirildi
Güncel
Afet Sonrası Çalışmalar Değerlendirildi
Emniyetten Arsuz’daki Konserlerde Bilgilendirici Standlar
Güncel
Emniyetten Arsuz’daki Konserlerde Bilgilendirici Standlar
Samandağ’ın Atık Su Altyapısını Yenileniyor
Güncel
Samandağ’ın Atık Su Altyapısını Yenileniyor
Orman Yangınına Havadan Müdahale Yeniden Başladı
Güncel
Orman Yangınına Havadan Müdahale Yeniden Başladı
Haşereler İle Mücadele Gece Gündüz Devam Ediyor
Güncel
Haşereler İle Mücadele Gece Gündüz Devam Ediyor
A
Büyüt
A
Küçült
Yorumlar
  1. Haberler
  2. Dünya
  3. HIV'de Tedavi Mümkün, Zor Olan Hastaya Ulaşmak
Dünya
Yayınlanma: 01 Aralık 2020 - 10:04

HIV'de Tedavi Mümkün, Zor Olan Hastaya Ulaşmak

1 Aralık Dünya HIV/AIDS Günü kapsamında uzmanlar bir araya gelerek erken tanının önemine dikkat çekti

Dünya
01 Aralık 2020 - 10:04
Yorumlar
Yazdır
A
Büyüt
A
Küçült
Yorumlar
HIV’de Tedavi Mümkün, Zor Olan Hastaya Ulaşmak
1 Aralık Dünya HIV/AIDS Günü kapsamında uzmanlar bir araya gelerek erken tanının önemine dikkat çekti. Test yapılmadan HIV ile yaşayan bireylere ulaşmanın olanaksızlığı vurgulanan toplantıda, sosyal baskı, önyargılar ve ayrımcılığın bu süreci olumsuz etkilediğinin de altı çizildi.
1 Aralık Dünya AIDS Günü kapsamında GSK Türkiye’nin desteği ile gerçekleştirilen basın buluşmasında uzmanlar HIV (Human Immunodeficiency Virus – İnsan Bağışıklığı Yetmezlik Virüsü) ve AIDS (Acquired Immunodeficiency Syndrom – İnsan Bağışıklık Yetmezliği Sendromu) ile ilgili güncel bilgiler paylaştı.
Toplantıda, UNAIDS güncel 95-95-95 hedefleri ve Türkiye’deki son durumla ilgili bilgiler veren Hacettepe Üniversitesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Serhat Ünal, 1980’lerin başında başlayan bu hastalık dünyada bu zamana kadar 75 milyondan fazla kişide görülmüş durumda. Epideminin başından beri 32,7 milyon kişi hayatını kaybetti. 38 milyon civarında kişi de bu hastalıkla hayatını sürdürüyor. Ancak bu hastalıkla ilgili çok önemli adımlar da atıldı. Dünya Sağlık Örgütü liderliğinde hedefler belirlendi. Önceleri 90-90-90 hedefleri belirlenmişti, yani hedef toplumdaki HIV pozitif kişilerin yüzde 90’ına tedavi vermek ve yine tedavi verilen hastaların yüzde 90’ında tedavinin başarılı olmasıydı. Elimizdeki ilaçlarla viral hücre yükünü/sayısını sıfıra indirdiğimiz hastaların yaşam sürelerindeki olası kısalmayı da engellemiş durumdayız. Böylece, ilaçların kalitesi, hastalık farkındalığı ve tanı için yapılan test sayıları arttıkça 90-90-90 hedefi 95-95-95’e çıktı. Türkiye de bu hedeflere erişebilmek için bütün gücüyle çalışmalarını sürdürüyor.” dedi.
HIV’de erken test ve tanının hayati bir yere sahip olduğunu vurgulayan, Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Dilara İnan ise; “HIV virüsünün keşfinden itibaren yani 1985 yılından bu yana tedavisi olan bir hastalık. Hastalığa yönelik günümüzde de çok etkin ilaçlar geliştirildi. Bu etkili ilaçlarla birlikte virüsün çoğalmasını da çok etkin bir şekilde baskılayabiliyor, bağışıklık sisteminin onarılmasını ve korunmasını sağlayabiliyoruz. Böylelikle HIV ile ilişkili sağ kalım süresini de uzatmış oluyoruz. HIV artık ölümcül değil kronik bir hastalık. Ülkemizde de tedaviye erişim dünyaya kıyasla çok iyi durumda. Türkiye’de tanı konmuş hastalıklarda tedaviyi rahatlıkla planlayabiliyoruz. Dünya genelinde kullanılan pek çok ilaç ülkemizde de ruhsatlı bir şekilde bulunuyor. İlaçlara erişimde de hiçbir sıkıntı yaşamıyoruz. Dolayısıyla tanı konanlarda tedaviye başlama oranımız yüzde 95-100 seviyelerinde olabiliyor. Burada önemli olan tanı konması. Tanı konduktan sonra doğru tedavi ile, HIV pozitif bireylerde beklenen yaşam ömrü, HIV ile enfekte olmayan kişilerle aynı olabiliyor.” diye konuştu.
HIV tanı ve tedavisinde yaşanan en önemli diğer sorunun ise ayrımcılık olduğunun altını çizen, Ege Üniversitesi HIV/AIDS Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. Deniz Gökengin, HIV enfeksiyonu, tıbbi olduğu kadar sosyal açıdan da hem HIV ile yaşayan bireyin kendisi, hem de bu bireyin çevresindeki kişiler açısından önem taşıyan bir durum. Enfeksiyon tanımlandığı 80’li yıllarda eşcinsel erkeklerde ortaya çıkan ölümcül bir hastalık olarak biliniyordu. Uzun yıllar boyunca HIV’den korunma önlemlerinin hastalık ve ölüm etrafında şekillenmesi, toplum tarafından bu enfeksiyonun korkulacak bir durum ve toplumsal ahlak kurallarına aykırı davranışlarda bulunan bireylere ait bir hastalık olarak algılanmasına sebep oldu. 90’lı yıllarla birlikte yeni ilaçlar kullanıma girdi ve HIV enfeksiyonu kontrol altına alınabilir bir hastalık haline geldi. HIV ile yaşayan bireyler daha uzun ve kaliteli yaşamaya başladılar. Bu da damgalamayı ortadan kaldıracağı noktasında bir beklenti doğurdu. Ancak ne yazık ki damgalama ve ayrımcılık bir miktar azalmış olmakla birlikte yaşamın her alanında devam ediyor. Damgalama sorunu önemli çünkü hem hastalığın önlenmesi hem de tedavi hizmetlerine erişimin önünde önemli bir engel oluşturuyor. Bununla birlikte sadece eşcinsel erkeklerde ortaya çıktığına yönelik yanlış algı, ailesel, sosyal ve ekonomik zararlara yol açması nedeniyle kalıcı ve yıkıcı bir sorun olarak da kabul ediliyor. 2011 yılında Türkiye’de HIV ile yaşayan bireylerde yaptırdığımız bir anket sonucuna göre, bireylerin yüzde 21’inin damgalanmış olduğunu ortaya koydu. En sık damgalanma nedenleri ise, birey hakkında dedikodu yapılması ve sözle incitilmesiydi. Damgalama nedenlerinin başında ise, toplumun HIV ile yaşayan bireyden hastalık bulaşabileceği korkusu yer alıyor.” dedi.
  • YORUMLAR
adlı kullanıcıya cevap x
İlginizi Çekebilir
Büyük NATO Zirvesi 2026'da Türkiye'de Yapılacak!
Büyük NATO Zirvesi 2026'da Türkiye'de Yapılacak!
ABD’den Suudi Arabistan’a Savaş Uçağı Yağmuru!
ABD’den Suudi Arabistan’a Savaş Uçağı Yağmuru!
İRAN'DAN İKİNCİ DALGA!
İRAN'DAN İKİNCİ DALGA!
ABD İRAN'DA NÜKLEER TESİSLERİ VURDU!
ABD İRAN'DA NÜKLEER TESİSLERİ VURDU!
Son Haberler
Dörtyol Yangını Kısmen Kontrol Altında
Dörtyol Yangını Kısmen Kontrol Altında
Şüpheli Ölüm, Titiz Çalışmalar Sonucunda Aydınlatıldı
Şüpheli Ölüm, Titiz Çalışmalar Sonucunda Aydınlatıldı
AKİB’in 2025 Yılı İlk Yarı İhracatı 8,3 Milyar Dolar
AKİB’in 2025 Yılı İlk Yarı İhracatı 8,3 Milyar Dolar
10 AYDA 13 MİLYON ZİYARETÇİ GELDİ
10 AYDA 13 MİLYON ZİYARETÇİ GELDİ

Ana Sayfa
Misafir Kalem
Hatay
Güncel
Resmi İlanlar
Siyaset
Spor
Dünya
Magazin
Teknoloji
Ekonomi
Biyografi
Manşetler
Eğitim
Kültür Sanat
Sağlık
Genel
Köşe Yazarları
Foto Galeri
Video Galeri
Biyografiler
Üye Paneli
Günün Haberleri
Arşiv
Gazete Arşivi
Hava Durumu
Gazete Manşetleri
Nöbetci Eczaneler
Namaz Vakitleri
  • Dünya
  • Eğitim
  • Ekonomi
  • Güncel
  • Hatay
  • Kültür Sanat
  • Magazin
  • Sağlık
  • Siyaset
  • Spor
  • Foto Galeri
  • Video Galeri
  • Köşe Yazarları
  • Biyografiler
  • Üye Paneli
  • Günün Haberleri
  • Arşiv
  • Gazete Arşivi
  • Hava Durumu
  • Gazete Manşetleri
  • Nöbetci Eczaneler
  • Namaz Vakitleri

  • Rss
  • Künye
  • İletişim
  • Çerez Politikası
  • Gizlilik İlkeleri

Sitemizde bulunan yazı , video, fotoğraf ve haberlerin her hakkı saklıdır.
İzinsiz veya kaynak gösterilemeden kullanılamaz.