Allah’ın hangi öğüdünü yerine getiremiyorsak her gün uyandığımızda “Senden ne gelmişse iman ettik, İşittik ve itaat ettik ya Rab! O’nu bugün, şimdi yerine getireceğim Allah’ım!” diye niyet etmeliyiz. (İmanın hakkını vermektir işittik ve itaat ettik demek zira onlar işittik ve isyan ettik diyorlardı.) Örneğin namaz kılamıyorsak, “hele yarın başlarım” değil, “hemen şimdi bu vakit ile başlıyorum Allah’ım!” demektir, teslimiyet, itaat... Alkol, Sigara gibi kötü alışkanlıklarımız varsa, bizim sınavımız her gün Allah’a olan imanımızı ispatlamak için bu kötülükleri terk etmektir. Tabi ki kolay değil her gün bu teslimiyeti göstermek, sabredip imanı her gün ispatlamak. Cennet ucuz değil, Cehennem lûzümsuz değil diyor ya hz. Pir. Evet dostlar, kolay değil bağımlılığa sabretmek ama sabır ile iddiamızı, imanımızı, sevgimizi, muhabbetimizi, teslimiyetimizi ispat etmek zorundayız. Zira “sınanmadan, sabredenler seçilmeden cennete gireceğinizi mi sanıyorsunuz” diyor Allah. Örnekleri genişletmek mümkün bakış açımız hep böyle olmalı dostlar…
De ki: "Size, bir tek öğüdüm var! İster tek başınıza olun, ister başkalarıyla olun. Sakın ha sakın! Allah’ın huzurunda olduğunuz gerçeği unutmayın” diyor ya Kur’an Sebe-46 da; yani bize bir ömür iddianızı hatırda tutun, Bir ömür esas duruşunuzu, klas duruşunuzu bozmayın diyor.
“İman ettim” demek;
“Seni Rab (Terbiye eden) olarak kabul ettim Allah’ım!” demektir.
“Rabbim sana teslim oldum, beni sen terbiye et” demektir.
“Rabbim bana doğruyu göster, hakikati öğret!
Sen göstermezsen ben göremem,
Sen söyletmezsen ben söyleyemem. Beni dosdoğru yol da emin kıl” demektir.
İman bir dua, bir taleptir aynı zamanda. Amenû olmaktır (Allah’a ulaşmayı) istemektir. Hem dosdoğru yolu isteyip hem de o yoldan gitmemek imanla taban tabana zıt ve mantık dışıdır. İnsan nisyandan (unutkanlıktan) yaratılmıştır. Yani her gün insan yeniden imanını hatırda tutmalı, yeniden iman etmelidir. “Dün artık geçmişte kaldı, Yarın ise henüz gelmedi; geleceği de meçhul… Bir gün var, o da bugün. Bugün iman etmeli insan.” Bunu bir hayat tarzına dönüştürmeli, her güne taptaze bir iman, yepyeni bir iddiasıyla başlayıp güne, gün boyu şeytanın bin bir çeşit tuzaklarına (lades’ine) düşmeyip “aklımda ya Rabbi!” demelidir, insan.
Bakınız Kâinata ve de okuyunuz kâinatı. Yaratılan her varlığın gün be gün iman ettiğini ve her an esas duruşunu koruduğunu, bir an bile teslimiyetten vazgeçmediğini göreceksiniz. Hem de Sorgusuz, sualsiz, pazarlıksız, karşılıksız… Bu nasıl sevgidir ya Rab! Hayran kalmamak mümkün mü dostlar?
RABBİM BİZLERE DE BÖYLESİ BİR TESLİMİYETİ NASİP ETSİN!
De ki: "Size, bir tek öğüdüm var! İster tek başınıza olun, ister başkalarıyla olun. Sakın ha sakın! Allah’ın huzurunda olduğunuz gerçeği unutmayın” diyor ya Kur’an Sebe-46 da; yani bize bir ömür iddianızı hatırda tutun, Bir ömür esas duruşunuzu, klas duruşunuzu bozmayın diyor.
“İman ettim” demek;
“Seni Rab (Terbiye eden) olarak kabul ettim Allah’ım!” demektir.
“Rabbim sana teslim oldum, beni sen terbiye et” demektir.
“Rabbim bana doğruyu göster, hakikati öğret!
Sen göstermezsen ben göremem,
Sen söyletmezsen ben söyleyemem. Beni dosdoğru yol da emin kıl” demektir.
İman bir dua, bir taleptir aynı zamanda. Amenû olmaktır (Allah’a ulaşmayı) istemektir. Hem dosdoğru yolu isteyip hem de o yoldan gitmemek imanla taban tabana zıt ve mantık dışıdır. İnsan nisyandan (unutkanlıktan) yaratılmıştır. Yani her gün insan yeniden imanını hatırda tutmalı, yeniden iman etmelidir. “Dün artık geçmişte kaldı, Yarın ise henüz gelmedi; geleceği de meçhul… Bir gün var, o da bugün. Bugün iman etmeli insan.” Bunu bir hayat tarzına dönüştürmeli, her güne taptaze bir iman, yepyeni bir iddiasıyla başlayıp güne, gün boyu şeytanın bin bir çeşit tuzaklarına (lades’ine) düşmeyip “aklımda ya Rabbi!” demelidir, insan.
Bakınız Kâinata ve de okuyunuz kâinatı. Yaratılan her varlığın gün be gün iman ettiğini ve her an esas duruşunu koruduğunu, bir an bile teslimiyetten vazgeçmediğini göreceksiniz. Hem de Sorgusuz, sualsiz, pazarlıksız, karşılıksız… Bu nasıl sevgidir ya Rab! Hayran kalmamak mümkün mü dostlar?
RABBİM BİZLERE DE BÖYLESİ BİR TESLİMİYETİ NASİP ETSİN!