Arsuz, Hititlerin Mukiş ve Perslerin Dara adını verdikleri yarımada üzerinde kurulmuş bir yerleşim yeridir. Tarihte gül anlamına gelen Rhosus adıyla anılmıştır. Rhosus antik dönemin önemli liman kentlerinden birisidir. Bu antik liman kentin, Büyük İskender’in Mekadon Komutanı olan Selevkos 1. Nikator tarafından kurulduğu tahmin edilmektedir.
Arsuz, M.Ö. 300 yıllarında Makedonya Kralı Büyük İskender’in generallerinden Selevkos 1. Nikator’un, M.Ö. 64’te Roma’nın, M.S. 638 yılında Arapların, 969 yılında Bizanslıların ve 1268’de Memlüklerin egemenliği altına girmiş ve en parlak dönemini Romalılar döneminde yaşamıştır.
İlçemiz 06/12/2012 tarih ve 28489 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan 6360 sayılı Kanun ile kurulmuş olup, İskenderun’dan 68 km boyunca güneyde sahil şeridi üzerinde yer alan turistik bir ilçedir.
Arsuz kuzeyinde İskenderun İlçesi, kuzeydoğusunda Belen İlçesi, doğusunda Hatay İli, güneydoğusunda Samandağ İlçeleri ile çevrilidir. Ayrıca Arsuz ilçesi Hatay iline 90 km, İskenderun İlçesine 40 km uzaklıkta olup, 538 km2 alana sahiptir.
Hatay İlinde kuzeyden güneye uzanan Amanos Dağları, Arsuz’u Antakya ve Samandağ’ından ayırmaktadır. Amanos Dağının bir bölümünü oluşturan Kızıl Dağın en yüksek tepesi olan Gök Mustafa Tepesi 1.750 metredir.
Arsuz ilçesi Amanosların kuzeyinde Arsuz Çayı boyunca kıyıda yer alan ovanın üzerinde kurulmuştur. Arsuz Çayı Hacıahmetli, Hüyük ve Avcılarsuyu Mahallesi olmak üzere 3 koldan birleşerek Arsuz merkezden denize dökülmektedir