Hatay’ın tarihi, 2000’dan daha fazla bir zaman dilimini kapsamaktadır. MÖ 300’lü yıllarda Antakya kurulmuş ve bölgedeki yerleşik medeniyete dair izler oluşmaya başlamıştır. Şehre ilk yerleşenlerin Hatti topluluğu olduğu düşünülmektedir. Şehrin adı ise Seleucus’un babası olan Antiochus’tan gelmektedir.
Yaklaşık 300 yıl boyun Seleucus Krallığı’nın başkenti olarak kabul gören şehir, MÖ 64 senesinde Roma Krallığı’nın egemenliğine girmiştir. Romalıların ardından şehir Persler, Araplar, Ermeniler, Selçuklular ve Osmanlılar tarafından ele geçirilmiş ve idare edilmiştir. Arap ve Türk topluluklarının yanı sıra Ermenilerin de hala varlığını sürdürdüğü şehirde, bu farklı medeniyetler uyum içinde, kardeşçe yaşamaya devam etmektedir.
Birinci Dünya Savaşı sonrasında, Suriye Fransız himayesi altında kalmış ve Antakya da bu himayenin altına girmiştir. Yaklaşık 2 yıl boyunca devam eden bu himayenin ardından 23 Temmuz 1939 senesinde şehir, Türkiye Cumhuriyeti topraklarına katılmıştır.
Yaklaşık 300 yıl boyun Seleucus Krallığı’nın başkenti olarak kabul gören şehir, MÖ 64 senesinde Roma Krallığı’nın egemenliğine girmiştir. Romalıların ardından şehir Persler, Araplar, Ermeniler, Selçuklular ve Osmanlılar tarafından ele geçirilmiş ve idare edilmiştir. Arap ve Türk topluluklarının yanı sıra Ermenilerin de hala varlığını sürdürdüğü şehirde, bu farklı medeniyetler uyum içinde, kardeşçe yaşamaya devam etmektedir.
Birinci Dünya Savaşı sonrasında, Suriye Fransız himayesi altında kalmış ve Antakya da bu himayenin altına girmiştir. Yaklaşık 2 yıl boyunca devam eden bu himayenin ardından 23 Temmuz 1939 senesinde şehir, Türkiye Cumhuriyeti topraklarına katılmıştır.