Saadet Partisi büyük kongreye gidiyor. Bu milletin tarihini, inancını, kültürünü, öz benliğini, milli ve manevi değerlerini temsil eden bir parti olarak Saadet Partisi, 50 yıllık geçmişinde olduğu gibi bugün de ülkenin, hatta yeryüzündeki ezilenlerin en büyük umudu olmaya devam ediyor.
Saadet Partisi'nden milletin büyük beklentisi var. Milletin umudu, vicdanı, geleceğe dönük heyecanı Saadet’tir.
Saadet Partisi, bu milletin ahlaki değerlerine olduğu gibi toplumun hak, hakikat ve adalet çerçevesinde en büyük güvencesidir.
Saadet, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da hamaset yüklü, içi boş sloganlardan ve ideolojik söylemlerden uzak, mahalle baskısına aldırmadan dik durmaya devam edecektir.
Bugün ülkemiz zihni, fikri, siyasi ve iktisadi açıdan çok büyük krizler içerisindedir. Bu süreçte Saadet'in söyledikleri çok çok önemlidir. Zaten bu durum ülke sorunlarına getirdiği ufuk açıcı bakış açısıyla, sunduğu çözüm önerileriyle ve toplumun her kesiminin duygularına tercüman olmasıyla Genel Başkan’ın şahsında mündemiç olan ferasetiyle Temel Bey’in örnekliğinde kendini gösterdi/göstermeye devam ediyor…
Esasen Saadet, var olduğu tüm dönemlerde bu duruşa sahipti. Ne var ki son 17 yıllık süreçte AK Parti'nin ilk yıllarında “eskinin izi” olması düşüncesi ile kendisine tanınan karşılıksız kredi nedeniyle yeterli derecede sözler makes bulmadı.
Medya tekelleştirilerek algılar üzerinden millet aldatıldı. İnsanlar doğru söze, vicdanı aksini söylese de inanmak istemedi. Ama bugün her şey ortada. Hükümet için artık “mızrak çuvala sığmıyor”…
Saadet neler mi yapıyor? İlkeli duruyor. Önüne altın tepside sunulan fırsatları elinin tersiyle iterek dik duruşuna devam ediyor. En ilkeli duruşu da alacağı az sayıda sandalyeyle bile olsa “iktidar ortağı” olmak gibi çok büyük kazanımlar elde etme imkânını güce teslim olmayarak AK Parti’yle ittifakı yapmayarak göstermiştir. Tarihe not düşmek açısından bu yaklaşım net bir ilkeliliği ve Milli Görüş uhdesinin ne anlama geldiğini ortaya koymuştur.
Olaylara ferasetli bakışı, tarih boyunca rol model ve referans olmuştur. Arap Baharı’nda da Ergenekon operasyonlarında da Suriye olaylarında da kim ne der demeden farklı çizgide durmuş ve hep haklı çıkmıştır. Kimseciklerin cesaret edemediği dönemde, KHK’larla yok edilen hukuk ve katledilen insanlık onuruna karşı cesaretle tavır koyan ve adaleti konuşan bir tek Saadet Partisi olmuştur. “Bu böyle gitmez” diyen Saadet’in peşinden diğerleri geldi. Belki de gelmek zorunda kaldı.
Siyasi mülahazalarla değil, hak, hakikat ve adalet çizgisinde duruşunun bir gereği olarak bütün milletin alkışladığı stadyumlar, tüneller ve duble yollar için “önce üretim” diyerek bütün milleti karşısına alma pahasına doğruları söylemeden çekinmedi.
Sonuçta hükümet, Saadet’in sözünü haklı çıkartırcasına yatırımların birçoğunu durdurma kararı almak zorunda kaldı.
Evet, Saadet; kültürde, medeniyette, dış politikada, küresel düzende, ekonomide, kalkınmada, hukukta, adalette, sosyal düzende sözü olan tek partidir. Projeleri ve planları ile dimdik ayaktadır. Hazırladığı birçok raporla hâlihazırdaki politikaların yanlışlığını rakamlarla ve saha araştırmaları ile ortaya koymuştur. Ana gövdeye bağlı yayın organlarıyla, sivil toplum kuruluşlarıyla ve kadrolarıyla geleceğin neslinin temellerini atmaya gayret göstermektedir.
Saadet her daim dik duranların partisidir.
Saadet her zaman hakkın, haklının, hakikatin partisidir.
Saadet milletin öz benliğidir.
Saadet, herkes sustuğunda sessiz çoğunluğun sesi olarak gerçekleri haykırandır.
Ülkenin kendisine en çok muhtaç olduğu böyle bir dönemde özenle seçilmiş sloganla; “Gelecek, Saadet’le Gelecek!” sloganıyla Saadet Partisi büyük kongreye gidiyor. Hayırlı olsun.
Saadet Partisi'nden milletin büyük beklentisi var. Milletin umudu, vicdanı, geleceğe dönük heyecanı Saadet’tir.
Saadet Partisi, bu milletin ahlaki değerlerine olduğu gibi toplumun hak, hakikat ve adalet çerçevesinde en büyük güvencesidir.
Saadet, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da hamaset yüklü, içi boş sloganlardan ve ideolojik söylemlerden uzak, mahalle baskısına aldırmadan dik durmaya devam edecektir.
Bugün ülkemiz zihni, fikri, siyasi ve iktisadi açıdan çok büyük krizler içerisindedir. Bu süreçte Saadet'in söyledikleri çok çok önemlidir. Zaten bu durum ülke sorunlarına getirdiği ufuk açıcı bakış açısıyla, sunduğu çözüm önerileriyle ve toplumun her kesiminin duygularına tercüman olmasıyla Genel Başkan’ın şahsında mündemiç olan ferasetiyle Temel Bey’in örnekliğinde kendini gösterdi/göstermeye devam ediyor…
Esasen Saadet, var olduğu tüm dönemlerde bu duruşa sahipti. Ne var ki son 17 yıllık süreçte AK Parti'nin ilk yıllarında “eskinin izi” olması düşüncesi ile kendisine tanınan karşılıksız kredi nedeniyle yeterli derecede sözler makes bulmadı.
Medya tekelleştirilerek algılar üzerinden millet aldatıldı. İnsanlar doğru söze, vicdanı aksini söylese de inanmak istemedi. Ama bugün her şey ortada. Hükümet için artık “mızrak çuvala sığmıyor”…
Saadet neler mi yapıyor? İlkeli duruyor. Önüne altın tepside sunulan fırsatları elinin tersiyle iterek dik duruşuna devam ediyor. En ilkeli duruşu da alacağı az sayıda sandalyeyle bile olsa “iktidar ortağı” olmak gibi çok büyük kazanımlar elde etme imkânını güce teslim olmayarak AK Parti’yle ittifakı yapmayarak göstermiştir. Tarihe not düşmek açısından bu yaklaşım net bir ilkeliliği ve Milli Görüş uhdesinin ne anlama geldiğini ortaya koymuştur.
Olaylara ferasetli bakışı, tarih boyunca rol model ve referans olmuştur. Arap Baharı’nda da Ergenekon operasyonlarında da Suriye olaylarında da kim ne der demeden farklı çizgide durmuş ve hep haklı çıkmıştır. Kimseciklerin cesaret edemediği dönemde, KHK’larla yok edilen hukuk ve katledilen insanlık onuruna karşı cesaretle tavır koyan ve adaleti konuşan bir tek Saadet Partisi olmuştur. “Bu böyle gitmez” diyen Saadet’in peşinden diğerleri geldi. Belki de gelmek zorunda kaldı.
Siyasi mülahazalarla değil, hak, hakikat ve adalet çizgisinde duruşunun bir gereği olarak bütün milletin alkışladığı stadyumlar, tüneller ve duble yollar için “önce üretim” diyerek bütün milleti karşısına alma pahasına doğruları söylemeden çekinmedi.
Sonuçta hükümet, Saadet’in sözünü haklı çıkartırcasına yatırımların birçoğunu durdurma kararı almak zorunda kaldı.
Evet, Saadet; kültürde, medeniyette, dış politikada, küresel düzende, ekonomide, kalkınmada, hukukta, adalette, sosyal düzende sözü olan tek partidir. Projeleri ve planları ile dimdik ayaktadır. Hazırladığı birçok raporla hâlihazırdaki politikaların yanlışlığını rakamlarla ve saha araştırmaları ile ortaya koymuştur. Ana gövdeye bağlı yayın organlarıyla, sivil toplum kuruluşlarıyla ve kadrolarıyla geleceğin neslinin temellerini atmaya gayret göstermektedir.
Saadet her daim dik duranların partisidir.
Saadet her zaman hakkın, haklının, hakikatin partisidir.
Saadet milletin öz benliğidir.
Saadet, herkes sustuğunda sessiz çoğunluğun sesi olarak gerçekleri haykırandır.
Ülkenin kendisine en çok muhtaç olduğu böyle bir dönemde özenle seçilmiş sloganla; “Gelecek, Saadet’le Gelecek!” sloganıyla Saadet Partisi büyük kongreye gidiyor. Hayırlı olsun.