Tekrar başta Malatya ve Elazığ illerimize geçmiş olsun diyorum. Ölenlere Allah’tan rahmet ve kalanlara şifalar diliyorum. Türkiye’mize geçmiş olsun. İnşallah bir daha alınacak tedbirlerle can ve mal kaybının asgariye düşüleceği, hattaki hiç olmayacağı günlerin yaşanmasını temenni ediyorum.
Doğu Anadolu fayının aktif hale gelmesi, maalesef yakın gelecekte benzer depremlerin olacağının en büyük göstergelerinden gözüküyor.
Peki neler yapılabilir? Ne tür tedbirler alınması gerekir? Sorularına gelince…
1- Uzmanların ve bilim adamlarının yapmış oldukları tespitlerde Doğu Anadolu fayına ait fay segmentlerinin 10 ilden geçtiği,
2- Bunlardan birisinin 1.deprem kuşağında olan HATAY olduğunu,
3- Öncelikle bu FAY parçalarının İMAR HARİTALARINA işlenmesi gerektiği,
4- Fay hattında kalan BİNALARIN, YAPILARIN ACİL bir şekilde tespit edilmesi,
5- Deprem riski altında olan illerde mutlaka DEPREM MASTER PLANLARININ BİTİRİLMESİ gerektiği,
6- Bu konuda uzman kişilerden, bilimsel anlamda yardımlar alınarak KENTSEL DÖNÜŞÜME, hükümetin önceden bu çalışmaları yaptığını ve başladığını biliyorum, fakat daha da hızlandırılarak çalışmaların devam ettirilmesi,
7- Bu hususta yerel yönetimlere çok iş düşmektedir. Halkı bu konuda bilinçlendirip hem maddi hem manevi anlamda üzücü neticelere fırsat bırakmamak adına profesyonel anlamda, bilimsel gelişmelerden faydalanarak başlamaları hem de acilen ve şimdi…
8- Hatay ilinde yaşayan birisi olarak mutlaka bu ilimizde halkımızı doğru anlamda bilgilendirip fay hattının geçtiğini ve gerekli kentsel dönüşümlerin hızlandırılması gerektiğini anlatmamız şarttır.
9- Bu konularda çevre ve şehircilik müdürlüklerine, belediyelere, imar odalarına, ve ilgili tüm stk.lara çok büyük görev düşmektedir.
Uzun yıllardır büyük depremlerin olmayışı, enerjinin stresin birikmesine sebebiyet vermiştir. Yine deprem hususunda uzmanlara göre; Türkiye’nin 81 ilinde deprem tehlikesi olduğu, Karadeniz, Ege denizi, Akdeniz ve Marmara Denizindeki faylar katıldığında 800’e yakın DEPREM ÜRETME POTANSİYELİNE sahip fayların olduğu ifade edilmektedir.
Sözün özeti; Bu günler kuru söylemlerle birbirimizi incitmek, siyaset devşirmek günleri değildir. Birlik beraberliğin ve devletin tüm kurum kuruluşlarıyla, halkıyla bir olup gereğini yaptığını hep beraber görüyoruz. Emeği geçen herkesten Allah razı olsun.
Şahsen devletimizin böyle zamanlarda bu kadar donanımlı ve hazır kıta hizmete amade olduğunu görünce doğrusu gururlandım. Rabbim devletimize zeval vermesin..
Şimdi gerekli tedbirleri her seviyede almanın, her yönüyle bilimsel, teknolojik, mevzuat düzenlemeleri, belediyeler, ilgili kurum kuruluşlar istişare halinde bir devlet olmanın, millet olmanın, birbirimize samimiyetle sarılmanın günüdür.
Hayat devam ediyor.. Tekrar geçmiş olsun TÜRKİYE..
Kalın sağlıcakla.. Saygı ve selamlarımla
Doğu Anadolu fayının aktif hale gelmesi, maalesef yakın gelecekte benzer depremlerin olacağının en büyük göstergelerinden gözüküyor.
Peki neler yapılabilir? Ne tür tedbirler alınması gerekir? Sorularına gelince…
1- Uzmanların ve bilim adamlarının yapmış oldukları tespitlerde Doğu Anadolu fayına ait fay segmentlerinin 10 ilden geçtiği,
2- Bunlardan birisinin 1.deprem kuşağında olan HATAY olduğunu,
3- Öncelikle bu FAY parçalarının İMAR HARİTALARINA işlenmesi gerektiği,
4- Fay hattında kalan BİNALARIN, YAPILARIN ACİL bir şekilde tespit edilmesi,
5- Deprem riski altında olan illerde mutlaka DEPREM MASTER PLANLARININ BİTİRİLMESİ gerektiği,
6- Bu konuda uzman kişilerden, bilimsel anlamda yardımlar alınarak KENTSEL DÖNÜŞÜME, hükümetin önceden bu çalışmaları yaptığını ve başladığını biliyorum, fakat daha da hızlandırılarak çalışmaların devam ettirilmesi,
7- Bu hususta yerel yönetimlere çok iş düşmektedir. Halkı bu konuda bilinçlendirip hem maddi hem manevi anlamda üzücü neticelere fırsat bırakmamak adına profesyonel anlamda, bilimsel gelişmelerden faydalanarak başlamaları hem de acilen ve şimdi…
8- Hatay ilinde yaşayan birisi olarak mutlaka bu ilimizde halkımızı doğru anlamda bilgilendirip fay hattının geçtiğini ve gerekli kentsel dönüşümlerin hızlandırılması gerektiğini anlatmamız şarttır.
9- Bu konularda çevre ve şehircilik müdürlüklerine, belediyelere, imar odalarına, ve ilgili tüm stk.lara çok büyük görev düşmektedir.
Uzun yıllardır büyük depremlerin olmayışı, enerjinin stresin birikmesine sebebiyet vermiştir. Yine deprem hususunda uzmanlara göre; Türkiye’nin 81 ilinde deprem tehlikesi olduğu, Karadeniz, Ege denizi, Akdeniz ve Marmara Denizindeki faylar katıldığında 800’e yakın DEPREM ÜRETME POTANSİYELİNE sahip fayların olduğu ifade edilmektedir.
Sözün özeti; Bu günler kuru söylemlerle birbirimizi incitmek, siyaset devşirmek günleri değildir. Birlik beraberliğin ve devletin tüm kurum kuruluşlarıyla, halkıyla bir olup gereğini yaptığını hep beraber görüyoruz. Emeği geçen herkesten Allah razı olsun.
Şahsen devletimizin böyle zamanlarda bu kadar donanımlı ve hazır kıta hizmete amade olduğunu görünce doğrusu gururlandım. Rabbim devletimize zeval vermesin..
Şimdi gerekli tedbirleri her seviyede almanın, her yönüyle bilimsel, teknolojik, mevzuat düzenlemeleri, belediyeler, ilgili kurum kuruluşlar istişare halinde bir devlet olmanın, millet olmanın, birbirimize samimiyetle sarılmanın günüdür.
Hayat devam ediyor.. Tekrar geçmiş olsun TÜRKİYE..
Kalın sağlıcakla.. Saygı ve selamlarımla