Kaybettiklerimiz ardından hayıflanarak zamanı tüketirken gelecekte yaşamak ve yapmak istediklerimizi de tükettiğimizin farkında mıyız? Yaşanmışlıkları geride bırakmadığımız süreç, gelecekteki mutluluğumuzun ve beklentilerimizin elimizden kayıp gitmesidir. Geçmişte olan hatta şu an içinde yaşamış olduğun an da dahi ne varsa yaşanmışlık adına; insanların acımasızlığı ile incinmiş, bedenin çok büyük acılar çekmiş, aşk yarası ile yaralanmış, hatta kırılmış, en güvendiğin dostların seni anlamamış olabilir. Bütün bunların seni ziyadesiyle örselediğini, yıprattığını düşüncesiyle yeise kapılabilirsin. Her şeye rağmen kendine güven ve kendinle dost olarak kal. Zira kendine dost olabileceğin gibi düşmanda olabilirsin. Buna göre seçimini yap; kendinle dost mu yoksa düşman mı kalacağına kara ver. Bu hayattaki yaşanmış tüm acılarını atlatabilirsin, istersen seni örseleyen kötü kazanımlarını bırakabilir ve her zaman yeniden başlayabilirsin. Sen istedikten sonra neden olmasın, yeni bir hayat kurabilirsin. Tabi ki kendinle DOST olabilirsen. Hayatı öğrenmek için yaşanmışlıkların, düşüp kalkmaların deneyim ve birikimlerin sentezi olan tecrübeye ihtiyacın var. Tecrübe kazanmaktan korkma ve kaçma, ne kadar zor olursa olsun, yeniden ayağa kalkmasını bil ve yoluna devam et. İnsanın kendi davranışlarını gözlemlemesi, yorumlaması ve yorumlarının doğruluğunu, sonraki yaşayacakları ile sınaması; en azından belli süreçlerde kendini ve başkasını yargılamayı bırakabilmesi, olası karşılaşacakları ile cesurca yüzleşebilmesi gerekir. Yalnız kalsan da bu yolculuktan asla yılma ve vazgeçme. Kendini içine hapsedip, karanlık bir dünyada yaşamaya zorlama. Cesur insan hayata her ahvalde devam edebilendir. Unutma bilge insan yaşamın tüm zorluklarına rağmen hayatı yaşayabilendir. Nitelikli ve doyumlu bir yaşam kurabilmek, insanın kendisini ve insanları tanıması ile mümkündür. Yaşadığımız olumlu ve/veya olumsuz her olay bir başlangıçtır. Bunun sonunun hayır mı şerle mi sonuçlanacağını ancak ve sadece yaşadıktan sonra anlayabiliriz. Atalarımızın söylediği gibi “Allah bir kapıyı kapatırsa bir yenisini açar”. İçinde bulunduğumuz durum ne denli kötü olursa olsun bu bir yolun başlangıcıdır ve olması gereken ne varsa olacaktır. Olacak için peşin hüküm vermeye acele karar almaya gerek yoktur. Mutlak olan sabırdır, sabredenler murada erenlerdir. “Ey iman edenler! Sabır ve namazla yardım isteyin. Şüphe yokki Allah, sabredenlerle beraberdir”. (Bakara/153) Bir kaplumbağa gibi sabırlı ve istikrarlı adımlar sizi eninde sonunda başarıya götürecektir. Nihai başarı için elinizden gelenin en iyisini yapmaya devam edip, Allaha tevekkül edin. Çok yönlü düşünün, okuyun ve alt yapınızı sağlam tutun, Daima bir -B- planınız olsun. Her zaman ve her daim hayata dair en doğru bilgiyi veren içindeki sestir, kalbinin sesini dinle. İçindeki sesle konuşmayı öğren, kendinle baş başa kalmayı öğren ve içindeki sesi dinle. Hissettiklerini başkalaştırmaya değil, gerçekten ne hissettiğini anlamaya çalış. Zaman zaman içindeki ses kolay olmayanı sana yapmanı söyler, bunlar senin duymak istemediklerindir. Sakın korkma ve kalbinin sesini dinleye devam et, yüreğinin götürdüğü yere git.
Yazarlar
Yayınlanma: 21 Haziran 2019 - 17:06
Farkında olmak
Kaybettiklerimiz ardından hayıflanarak zamanı tüketirken gelecekte yaşamak ve yapmak istediklerimizi de tükettiğimizin farkında mıyız? Yaşanmışlıkları geride bırakmadığımız süreç, gelecekteki mutluluğ
Yazarlar
21 Haziran 2019 - 17:06