Hiç düşündünüz mü? Bir insanin dünyada alabileceği en önemli mesaj nedir?
Ayetlerde de belirtildiği gibi, Yüce Rabbimiz insanları ve cinleri, yalnızca Kendisine kulluk etmeleri için yaratmıştır. Ve ne yapmamızı istediğini de Kuran’da bildirmiştir. İşte bir insanın hayatta aldığı en önemli mesaj Allah Katından gelen Kurandır.
Ama insanların bir çoğu, Rabbimizin bize yolladığı ilahi tebliği merak edip , 600 sayfalık Kitabı okumayı akıllarına bile getirmemekte ve gaflet içinde yaşamaktadır.
Allah bize Kendisini Kuran’da tanıtmaktadır.Kuran’ı bilmeyen bir insan, Allah’ı nasıl tanıyıp, kudretini hakkıyla takdir edebilir? Kuran ayrıca bize, dünya hayatının gerçek amacı, ahiret ve güzel ahlakın nasıl olması gerektiği gibi çok önemli konularda da detaylı bilgiler vermektedir.
Allah’ı ve Kuran’ı tanımayanlar, cahillikleri nedeniyle hurafelerin etkisinde kalır, temeli Kuran’a dayanmayan bu batıl dini, gerçek din zannetme yanılgısına düşerler. Kuran’ı okumadıkları için de Allah’ın seçip beğendiği dinin güzelliklerini göremezler.
Bu hatalı yolu izleyen kişiler, Allah’ın tüm insanlara bir hidayet rehberi olarak indirdiği Kuran’da yazılı olanları merak dahi etmezler. Dinle ilgili merak ettikleri konuları öğrenmek istediklerinde, Allah’ın hiçbir şeyi eksik bırakmadığı ve doğruluğunda asla şüphe olmayan Kuran dışındaki her kaynağa başvurur, ancak Kuran’ı okumazlar. Bu durum, Kuran’da, “Rabbim gerçekten benim kavmim, bu Kuran’ı terk edilmiş (bir kitap) olarak bıraktı” (Furkan Suresi, 30) sözleriyle ifade edilmektedir.
Oysa az önce de belirttiğimiz gibi, aradığımız her sorunun cevabı Kuran’da vardır. Örneğin en önemli sorulardan biri, insanın bu dünyaya geliş amacının ne olduğudur.
Bir örnek edinmeksizin yaratan Yüce Allah bunun cevabını Kuran’da bildirmiştir. Atmosferin her katının ayrı görevi vardır, güneş dünyayı ısıtır, ayın, havanın, toprağın….herşeyin bir amacı ve görevi vardır.İnsanın amacı ise yalnızca Rabbimiz’e kul olmaktır.
… Doğruyu yanlıştan ayıran (Furkan)ı da indirdi. Gerçek şu ki, Allah’ın ayetlerini inkar edenler için şiddetli bir azab vardır. Allah güçlüdür, intikam alıcıdır. (Al-i İmran Suresi, 4)
Allah Kuran ayetleriyle insanlara öğüt ve hatırlatmalarda bulunmakta, onlara doğruluk yolunu göstermektedir. Kuran bir insanın, Allah’ı tanımak ve O’nun hoşnut olacağı bir yaşam sürebilmek için için başvurabileceği tek kaynaktır.
Dinden uzak yaşayan cahiliye toplumlarındaki din anlayışı oldukça çarpıktır. Böyle bir toplumun bireyleri de Kuran dışındaki kaynaklardan edindikleri kulaktan dolma bilgilerle dini öğrendiklerini sanır, Allah’ı ve O’nun emrettiği güzel ahlakı tanımazlar. Herkesin farklı doğruları olduğundan, toplumda birden fazla din yaşanıyor gibidir. Oysa gerçek dinin ana kaynağı Kuran’dır:
Gerçek, Rabbinden (gelen)dir. Öyleyse kuşkuya kapılanlardan olma. (Al-i İmran Suresi, 60)
Çoğu insan kitap okudukça, bilim sahibi olduğundan kibirlenir enaniyeti artar..Kuran’ı okuyan insan ise, boyun büker, Allah’a kul olur, teslim olur!
Bir insanın Kuran’dan yararlanabilmesi ve doğru yolu bulabilmesi için, Kuran’ı gereği gibi okuması gerekir. Yüce Allah bir ayette şöyle buyurmaktadır:
Kendilerine verdiğimiz Kitabı gereği gibi okuyanlar, işte ona iman edenler bunlardır. Kim de onu inkar ederse, artık onlar hüsrana uğrayanların ta kendileridir. (Bakara Suresi, 121)
‘Kuran’ın gereği gibi okunması’ ise, samimi bir şekilde, Allah’tan korkup sakınarak ve ayetlere sımsıkı sarılarak okumak anlamına gelmektedir. Kuran’ı gereği gibi okuyanlar, Allah’ın emir ve tavsiyelerini titizlikle uygulamaya kesin karar veren kişilerdir.
Bu nedenle iman eden bir insan Kuran ahlakı ile cahiliye hayatı arasında orta bir yol aramaya çalışmaz. Bir insan ya şeytanın, ya da Allah’ın dosdoğru yolundadır, ikisinde birden yürümeye çalışmak samimiyetsizliktir. Sadece Kuran’a, yani en doğruya uyan kişiler, Allah’ın hem dünyada hem ahirette müjdelediği müminlerdir.
Ayetlerde de belirtildiği gibi, Yüce Rabbimiz insanları ve cinleri, yalnızca Kendisine kulluk etmeleri için yaratmıştır. Ve ne yapmamızı istediğini de Kuran’da bildirmiştir. İşte bir insanın hayatta aldığı en önemli mesaj Allah Katından gelen Kurandır.
Ama insanların bir çoğu, Rabbimizin bize yolladığı ilahi tebliği merak edip , 600 sayfalık Kitabı okumayı akıllarına bile getirmemekte ve gaflet içinde yaşamaktadır.
Allah bize Kendisini Kuran’da tanıtmaktadır.Kuran’ı bilmeyen bir insan, Allah’ı nasıl tanıyıp, kudretini hakkıyla takdir edebilir? Kuran ayrıca bize, dünya hayatının gerçek amacı, ahiret ve güzel ahlakın nasıl olması gerektiği gibi çok önemli konularda da detaylı bilgiler vermektedir.
Allah’ı ve Kuran’ı tanımayanlar, cahillikleri nedeniyle hurafelerin etkisinde kalır, temeli Kuran’a dayanmayan bu batıl dini, gerçek din zannetme yanılgısına düşerler. Kuran’ı okumadıkları için de Allah’ın seçip beğendiği dinin güzelliklerini göremezler.
Bu hatalı yolu izleyen kişiler, Allah’ın tüm insanlara bir hidayet rehberi olarak indirdiği Kuran’da yazılı olanları merak dahi etmezler. Dinle ilgili merak ettikleri konuları öğrenmek istediklerinde, Allah’ın hiçbir şeyi eksik bırakmadığı ve doğruluğunda asla şüphe olmayan Kuran dışındaki her kaynağa başvurur, ancak Kuran’ı okumazlar. Bu durum, Kuran’da, “Rabbim gerçekten benim kavmim, bu Kuran’ı terk edilmiş (bir kitap) olarak bıraktı” (Furkan Suresi, 30) sözleriyle ifade edilmektedir.
Oysa az önce de belirttiğimiz gibi, aradığımız her sorunun cevabı Kuran’da vardır. Örneğin en önemli sorulardan biri, insanın bu dünyaya geliş amacının ne olduğudur.
Bir örnek edinmeksizin yaratan Yüce Allah bunun cevabını Kuran’da bildirmiştir. Atmosferin her katının ayrı görevi vardır, güneş dünyayı ısıtır, ayın, havanın, toprağın….herşeyin bir amacı ve görevi vardır.İnsanın amacı ise yalnızca Rabbimiz’e kul olmaktır.
… Doğruyu yanlıştan ayıran (Furkan)ı da indirdi. Gerçek şu ki, Allah’ın ayetlerini inkar edenler için şiddetli bir azab vardır. Allah güçlüdür, intikam alıcıdır. (Al-i İmran Suresi, 4)
Allah Kuran ayetleriyle insanlara öğüt ve hatırlatmalarda bulunmakta, onlara doğruluk yolunu göstermektedir. Kuran bir insanın, Allah’ı tanımak ve O’nun hoşnut olacağı bir yaşam sürebilmek için için başvurabileceği tek kaynaktır.
Dinden uzak yaşayan cahiliye toplumlarındaki din anlayışı oldukça çarpıktır. Böyle bir toplumun bireyleri de Kuran dışındaki kaynaklardan edindikleri kulaktan dolma bilgilerle dini öğrendiklerini sanır, Allah’ı ve O’nun emrettiği güzel ahlakı tanımazlar. Herkesin farklı doğruları olduğundan, toplumda birden fazla din yaşanıyor gibidir. Oysa gerçek dinin ana kaynağı Kuran’dır:
Gerçek, Rabbinden (gelen)dir. Öyleyse kuşkuya kapılanlardan olma. (Al-i İmran Suresi, 60)
Çoğu insan kitap okudukça, bilim sahibi olduğundan kibirlenir enaniyeti artar..Kuran’ı okuyan insan ise, boyun büker, Allah’a kul olur, teslim olur!
Bir insanın Kuran’dan yararlanabilmesi ve doğru yolu bulabilmesi için, Kuran’ı gereği gibi okuması gerekir. Yüce Allah bir ayette şöyle buyurmaktadır:
Kendilerine verdiğimiz Kitabı gereği gibi okuyanlar, işte ona iman edenler bunlardır. Kim de onu inkar ederse, artık onlar hüsrana uğrayanların ta kendileridir. (Bakara Suresi, 121)
‘Kuran’ın gereği gibi okunması’ ise, samimi bir şekilde, Allah’tan korkup sakınarak ve ayetlere sımsıkı sarılarak okumak anlamına gelmektedir. Kuran’ı gereği gibi okuyanlar, Allah’ın emir ve tavsiyelerini titizlikle uygulamaya kesin karar veren kişilerdir.
Bu nedenle iman eden bir insan Kuran ahlakı ile cahiliye hayatı arasında orta bir yol aramaya çalışmaz. Bir insan ya şeytanın, ya da Allah’ın dosdoğru yolundadır, ikisinde birden yürümeye çalışmak samimiyetsizliktir. Sadece Kuran’a, yani en doğruya uyan kişiler, Allah’ın hem dünyada hem ahirette müjdelediği müminlerdir.
