Günümüzde tat alma işleminin yalnızca ana hatları anlaşılabilmiş durumdadır. Yiyeceklerden gelen tat molekülleri ile dildeki tat hücreleri arasında bir haberleşme sistemi vardır. Bu haberleşme, hücrenin tepesindeki mikrovillus denilen tüy benzeri yapılarda kurulur. Mikrovilluslar (tat tüycükleri) tat gözeneği olarak isimlendirilen minik açıklıklardan dilin üzerini kaplayan mukoza zarına çıkarlar. Tat hücrelerinin reseptörleri, tat tüycüklerinin üzerinde yer alırlar. Ve tat gözeneğinin çapı ortalama olarak milimetrenin binde dördü kadardır.
İnsanın, vücudu da dahil, sahip olduğu hiçbir şeye güç yetiremediğini kavraması, kibrini terk ederek acizliğinin, kulluğunun bilincine varması gerekir. Ancak bunu yaptığında dini yalnızca Allah’a halis kılarak yaşayabilir. Olması gereken de budur zaten.
Allah verdiği nimetlerle insanları imtihan etmektedir. Nimet sadece yediğimiz ekmek değildir. Sahip olduğumuz ve gözle görülebilen, görülemeyen herşey nimettir. Ahirette de bunların hesabı sorulacaktır. Bunu görmezden gelerek, Allah’a karşı büyüklenen kişiler ise sonsuz azaba sürükleneceklerdir.
Bir insanın göz göre göre bu apaçık delilleri inkar etmesi ise sadece akıl ve mantık dışı saplantılarından kendisini kurtaramamış olması anlamına gelir. Allah, tüm bu mucizevi sistemleri görmemiz, kavramamız ve iman etmemiz için yaratmıştır.
“Şüphesiz, senin Rabbin, insanlara karşı büyük lütuf (fazl) sahibidir, ancak insanların çoğu şükretmiyorlar.”
(Neml Suresi, 73)
İnsanın, vücudu da dahil, sahip olduğu hiçbir şeye güç yetiremediğini kavraması, kibrini terk ederek acizliğinin, kulluğunun bilincine varması gerekir. Ancak bunu yaptığında dini yalnızca Allah’a halis kılarak yaşayabilir. Olması gereken de budur zaten.
Allah verdiği nimetlerle insanları imtihan etmektedir. Nimet sadece yediğimiz ekmek değildir. Sahip olduğumuz ve gözle görülebilen, görülemeyen herşey nimettir. Ahirette de bunların hesabı sorulacaktır. Bunu görmezden gelerek, Allah’a karşı büyüklenen kişiler ise sonsuz azaba sürükleneceklerdir.
Bir insanın göz göre göre bu apaçık delilleri inkar etmesi ise sadece akıl ve mantık dışı saplantılarından kendisini kurtaramamış olması anlamına gelir. Allah, tüm bu mucizevi sistemleri görmemiz, kavramamız ve iman etmemiz için yaratmıştır.
“Şüphesiz, senin Rabbin, insanlara karşı büyük lütuf (fazl) sahibidir, ancak insanların çoğu şükretmiyorlar.”
(Neml Suresi, 73)