6 Şubat depremleriyle sarsılan Adıyaman’ın Gölbaşı ilçesinde ‘kırmızı alan’ ilan edilen bölgedeki 1359 taşınmazın tapu kayıtları pasife alındı.
Mağdur avukatlarından biri duruma “Depremzede olduk, şimdi devletzede olduk” diyerek tepki gösterdi. Çevre, Şehircilik ve İklim Bakanlığı tapusu pasife alınan taşınmazların imar düzenlemeleri ve fay hattı planlaması çerçevesinde ‘kırmızı alan’ olduğunu öne sürüyor. Yurttaşlar bunu tabu kayıtlarını kontrol ettikleri sırada öğrendi. CHP’li Gölbaşı Belediye Başkanı İskender Yıldırım’la bir araya gelen mağdurlar sorunun giderilmesi için talepte bulundu.
‘KİMSE ARAMADI, BİLGİLENDİRMEDİ’
Toplantıda söz alan bir mağdur şunları dedi: “Yılların emeği, dededen kalma mülkümüzdü. Sabah e-Devlet’e girdim, tapum pasif durumda. Ne olacağını bilen yok. Bizi kimse aramadı, kimse bilgilendirmedi. Şimdi ne ev var elimizde ne de karşılığında net bir hak.”
‘TAPULARIMIZ BİR GÜNDE ELİMİZDEN ALINDI’
Bir başka mağdur depremzedeyse şöyle konuştu: “Tapularımız bir günde elimizden alındı. Karşılığında ne olacağını bilen yok. Muhataplarımızı ivedilikle buraya bekliyoruz. Biz burada suçlu aramıyoruz, biz burada muhatap arıyoruz. Bizim malımızı alan yetkililer gelsin, yüzümüze baksın ve bize ne vereceklerini söylesin.”
‘BELİRSİZLİK İNSANI ÇILDIRTIYOR’
İstanbul’dan Adıyaman’a yeni taşındığını söyleyen başka bir mağdursa şöyle dert yandı: “Emekli oldum, İstanbul’dan kalktım buraya geldim. Evime yerleştikten sonra tapumun pasife alındığını öğrendim. Bana verilen karşılık nedir, nerede, bilmiyorum. Ortaklı, küçücük hisselerle ne yapabilirim? Kolilerimi açamadım, beş gündür ne yapacağımı bilmiyorum. Belirsizlik insanı çıldırtıyor.”
‘ZENGİNLERE PEŞKEŞ ÇEKİLECEK, VİLLALAR YAPILACAK’
Bir diğer vatandaşsa ‘kırmızı alan kararı’na tepki gösterdi: “Ben bu fay hattı meselesine inanmıyorum. Burası zenginlere peşkeş çekilecek, villalar yapılacak. Biz dağlarda çürüyüp gideceğiz. Bu kırmızı alan kararı bize yaramaz, sadece elimizdeki malı alıyor.”
AVUKAT: DEVLETİMİZE ‘BABA’ DERİZ, BABA ÇOCUĞUNU MALINI ALIP ‘OTUR AŞAĞI’ DİYEMEZ
Mağdurların avukatı Songül Varki Yıldırım, sürecin hukuka uygun yürütülmediğini savundu: “Ben de bu mağduriyetin içindeyim. Bürom yol üzerinde, çatlağı bile yoktu, tadilat dahi yapmadım. Buna rağmen tapum elimden alındı. Karşılığında bana 200 kişiyle ortak 17 metrekare yer verdiler. Bu, ölçülülük ilkesine aykırıdır. 4-5 milyon lira değerindeki bir mülkle 17 metrekare ortaklı yer eşit olabilir mi? Devlet vatandaşına böyle muamele yapamaz. Biz devletimize ‘baba’ deriz; baba çocuğunun elinden malını alıp ‘otur aşağı’ diyemez. Bu bin 359 parsel, Gölbaşı’nın altıda birine denk geliyor. Yaklaşık 60 hektar alan. Üstelik öyle bir planlama yapılmış ki bize tahsis edilen yerlerde ikinci kez DOP kesintisi uygulanmış, oran yüzde 38,20. Bu kabul edilemez. Deprem bir kere vurdu, ama şu an ikinci darbeyi devletin uygulamalarıyla yiyoruz. Depremzede olduk, şimdi devletzede olduk.”
BELEDİYE BAŞKANI: AĞIR MAĞDURİYET VAR, DOSYA HALİNDE BAKANLIĞA GÖTÜRECEĞİM
En son konuşan Belediye Başkanı Yıldırım ise kırmızı alan kararının cumhurbaşkanlığı onayıyla kesinleştiğini ve belediyenin bir dahli olmadığını söyledi: “Muhataplarımız bu sesi duyacak. Talepleri dosya halinde bakanlığa götüreceğim. Ulusal basın sayesinde Türkiye bu sorunu öğrenecek. Eğer çözüm bulunmazsa vatandaşımızın istediği yönde adım atacağız. Devlet haksızlık yapmaz ama burada ağır bir mağduriyet var. Bu mağduriyet giderilecektir.”
Haber Merkezi
ABDULVAHİT GÜRASLAN