Sosyal çevremizde, ailemizde, iş ortamında, birlikte yaşamayı kolaylaştıran, insani ve islami değerlerimizi ön plana çıkaran, hülasa İnsanları insan yapan, sevdiren, mutlu kılan meziyetlerden biri şüphesiz cömertliktir. Bu meziyetleri şiar edinenler bulundukları her ortamda sevilen, sayılan ve aranan bahtiyar kişilerdir. Cömert kelime itibarıyla: Para ve malını esirgemeden veren, eli açık, selek, ahi, bonkör, iyilikseverlik anlamına gelmektedir. Cömertlik elindekini hiçbir karşılık beklemeden paylaşabilmektir. Paylaşabilmek güzel hasletlerden biridir. Cömert olmak için pahalı ve değerli şeyleri paylaşmak gerekmez. Bazen bir tebessümün, bir simidin, bir lokmanın paylaşımı tarifi kabil olmayan mutluluk verir insana. Paylaşma duygusu yüksek kişiler almayı bildikleri gibi vermekten de derin haz alırlar. Tutsaklık, bedenin bir hapiste tutsaklığı değil, insanın bedene tutsaklığıdır. Arzuların, isteklerin geçici ve sınırlı tatminlere tutsaklığıdır. Halbuki paylaşmak bedenin ve düşüncelerin özgürlüğüdür. Paylaştığın insanların mutluluğunun coşkusunu yüreğinde hissetmektir. Gazzali der ki: "Malı olmayan kişide hırs değil kanaat olmalıdır. Malı olan kişide ise cimrilik değil cömertlik olmalıdır." Cömertlik sadece maddi ihtiyaçları karşılamakla değil, manevi anlamda da ihtiyaçların karşılanmasıdır. İnsan yaşamında maddi değerlerin dolduramadığı boşlukları, manevi anlamla paylaşımlarla bertaraf ettiği ve hayat bulduğu yadsınamaz. İnsanlar yalnız paraya, mala ve armağanlara ihtiyaç duymazlar. Bir gülümseyişe, bir içtenliğe, biraz konuşmaya, birlikte geçirilecek bir iki saate, biraz hasbihale, bir merhabaya da ihtiyaç duyarlar. Bir kol mesafesinde olan sevdiklerine, elini uzattığında dokunabileceği insanlarla gönül mesafesi ulaşılmaz olanlar, manevi ulaşılmazlıkları yakın edebilmektir. Onlara dokunabilmektir. Bazen yaşamın içinde sorunlarıyla baş edemeyen birine el uzatmak, bazen kimsesiz bir yaşlının sohbetine ortak olmak, bazen yetim bir çocuğun başını okşamak, bazen de hiçbir çıkar gözetmeksizin arkadaşının derdiyle diğergam olmaktır. Diğergamlık, karşılık beklemeyen ve kendi varlığıyla iktifa edebilen ulvi bir duygudur. Onda zaaftan eser yoktur. Gerçek cömertler, insanlara yakın olup, onlara sevgilerini, ilgilerini, şefkatlerini verebilen, gönüllerini açabilen insanlardır. “Cömertlik, dostluğun ruhudur.” Cömertlik, dost ve arkadaşlıkların, aile içinde huzurun, paylaşımın, mutlu olabilmenin uzun soluklu ve kalıcı olabilmesi için sihirli anahtarlardan biridir. Bunu yaşamına indirgeyerek içselleştiren insana ne mutlu. Bir insanın toplum içinde önemli ve değerli bir yere sahip olmasını, herkes tarafından sevilip sayılmasını sağlayan bir özelliktir. Bu insanlar karşılık beklemezler, verdiklerinden daha fazlasını kazandıklarını, aldıklarını bilmeden, kim bilir? Cömertlik hususunda bir hadis-i şerifte buyurulur ki: Cömertlik, cennette bir ağaçtır. Cömert olan bir dalını yakalamıştır. O dal onu cennet’e götürmeden bırakmaz. Cimrilikte cehennem’de bir ağaçtır. Cimri de bu ağacın bir dalını yakalamıştır. O dal, o adamı, cehennem’e götürmeden bırakmaz. Cömerdin yemeği şifa, cimrininki hastalıktır. Cömertlik bütün ayıpları örter. “Cömertlik ve yardım etmede akarsu gibi ol. Şefkat ve merhamette güneş gibi ol. Başkalarının kusurunu örtmede gece gibi ol…” Mevlana Her insan sahip olduğu imkanlardan, sevdiklerine, muhtaçlara ve ihtiyaç sahiplerine meşru ölçüler dahilinde can-ı gönülden vermeli, verebilmelidir. Bu paylaşım ruhun melekesi ve insani bir erdemdir.
Yazarlar
Yayınlanma: 17 Ocak 2019 - 17:23
Cömert Olmak
Sosyal çevremizde, ailemizde, iş ortamında, birlikte yaşamayı kolaylaştıran, insani ve islami değerlerimizi ön plana çıkaran, hülasa İnsanları insan yapan, sevdiren, mutlu kılan meziyetlerden biri şüp
Yazarlar
17 Ocak 2019 - 17:23