Geçindirmekle mükellef oldugu kimselerden malı esirgemek de cimriliktir. Kalbin hastalıklarındandır. Cimriligin ileri derecesi malı; yeme, içme ve giyme gibi kendi ihtiyaçlarına harcamamaktır. Hırsla birlesen bu cimrilige suh denir. Al-i Ýmran suresinin 180. Ayet-i kerimesinde
söyle buyuruldu -mealen- “Allâhü Teâlâ'nın kendilerine lütfundan verdigi seyde cimrilik edenler, bunun kendileri için bir hayır olduğunu sanmasınlar. Hayır, bu cimrilik onlar için bir serdir. O cimrilik ettikleri sey kıyamet gününde boyunlarına dolanacaktır...” Peygamber Efendimiz (s.a.v.) buyurdular ki:
“Üç sey helâk edicidir: Heva ve hevesin ardından gitmek, asırı cimrilige boyun egmek ve kisinin
kendini begenmesi.” “Cömertlik kökü cennette, cimrilik kökü cehennemde olan bir agaçtır.” Zira cömertlik, rızkı takdir eden Allâhü Teâlâ'ya itimadın, cimrilik ise Cenâb-ı Hakk'ın kullarının rızkına
kefil olduguna itimatsızlıgın ve îmân zayıflığının alâmetidir.
söyle buyuruldu -mealen- “Allâhü Teâlâ'nın kendilerine lütfundan verdigi seyde cimrilik edenler, bunun kendileri için bir hayır olduğunu sanmasınlar. Hayır, bu cimrilik onlar için bir serdir. O cimrilik ettikleri sey kıyamet gününde boyunlarına dolanacaktır...” Peygamber Efendimiz (s.a.v.) buyurdular ki:
“Üç sey helâk edicidir: Heva ve hevesin ardından gitmek, asırı cimrilige boyun egmek ve kisinin
kendini begenmesi.” “Cömertlik kökü cennette, cimrilik kökü cehennemde olan bir agaçtır.” Zira cömertlik, rızkı takdir eden Allâhü Teâlâ'ya itimadın, cimrilik ise Cenâb-ı Hakk'ın kullarının rızkına
kefil olduguna itimatsızlıgın ve îmân zayıflığının alâmetidir.