CHP’de Kurultay Krizi Mahkemelik Oldu: Dava 15 Eylül’e Ertelendi!Cumhuriyet Halk Partisi’nde uzun süredir parti içi muhalefetle tırmanan gerilim, Mahkeme salonlarına taşındı. CHP’nin 4–5 Kasım 2023’te gerçekleştirdiği 38. Olağan Kurultayı ve 6 Nisan 2025’te düzenlediği 21. Olağanüstü Kurultayı hakkında açılan iptal davasının ikinci duruşması bugün Ankara 42. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görüldü. Duruşma, partiyi temsil eden avukatların talebiyle 15 Eylül 2025 tarihine ertelendi.
CHP avukatı Çağlar Çağlayan, duruşmanın 8 Eylül tarihine denk gelmesinin parti açısından sembolik bir önemi olduğunu belirtti. Çünkü bu tarih, partinin 101. kuruluş yıldönümüne rastlıyor. Kutlamaların tüm haftaya yayılacağı belirtilince, mahkeme heyeti de bu talebi haklı bularak duruşmayı bir hafta sonraya aldı. Böylece hem kutlamaların hem yargı sürecinin çakışmaması sağlanmış oldu.Davanın açılmasında, özellikle kurultaylardaki bazı usulsüzlük iddiaları etkili oldu. Delegelere "oy karşılığında maddi çıkar sağlandığı", bazı delege listelerinde oynama yapıldığı ve divan başkanının seçim sürecine müdahale ettiği gibi iddialar dile getirildi. Özellikle İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun, 6 Nisan’daki olağanüstü kurultayda “divan başkanı” olarak görev alması ve tarafsız kalmadığı yönündeki iddialar dosyaya eklendi. Davanın başvurucuları arasında yer alan isimlerden biri de eski Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş oldu. Savaş’ın başvurusu, davaya Hatay kamuoyunun da gözlerini çevirmesine neden oldu.Mahkemenin önceki erteleme kararında, dosyadaki “cezai içerikli iddialar” nedeniyle ceza mahkemesinden gelecek olan görevsizlik kararının beklenmesi gerektiği ifade edilmişti. Bu nedenle, sivil hukuk davası beklemeye alınmıştı. Ancak siyasi sonuçları olan bu davada, sadece mahkemeden çıkacak karar değil, süreç boyunca yaşanan her gelişme CHP içindeki dengeleri etkiliyor.CHP tabanında bu davanın hem mevcut genel başkan Özgür Özel’in liderliğini hem de gelecek seçim stratejilerini doğrudan etkileyebileceği konuşuluyor. Kurultayların iptal edilmesi halinde, Özel’in yetki tartışmalarıyla karşı karşıya kalabileceği, partinin yeniden olağanüstü kongreye gitmesinin gerekebileceği belirtiliyor. Öte yandan, 2024 yerel seçimlerinde aday gösterilmeyen bazı isimlerin bu davayı “siyasi rövanş” için kullandığı yönünde görüşler de dillendiriliyor.Hatay özelinde bakıldığında, bu davanın yankıları daha derin. Lütfü Savaş’ın bu davada aktif bir rol üstlenmesi, CHP’nin Hatay’daki yerel teşkilatında yeni çatlakların oluşmasına zemin hazırlayabilir. Partinin yerel örgütü, bir yandan genel merkezle uyum içinde yürümeye çalışırken, diğer yandan geçmişte görev yapmış güçlü isimlerin bu tür çıkışlarıyla iç rekabete sürükleniyor.Tüm gözler şimdi 15 Eylül 2025 tarihine çevrilmiş durumda. O gün mahkeme salonunda sadece bir dava değil, CHP’nin iç demokrasisi, liderlik yapısı ve önümüzdeki siyasi yol haritası da yargılanacak gibi görünüyor.Hatay Ekspres olarak bu kritik süreci tüm yönleriyle takip etmeye, Hataylı siyaset izleyicilerine perde arkasındaki gelişmeleri aktarmaya devam edeceğiz.ABDULVAHİT GÜRASLAN
