Anadolu Gençlik Derneği (AGD) Hatay Şubesinin geleneksel olarak düzenlediği “Şuur Dersleri” Sohbetlerine bu hafta konuşmacı olarak İlahiyatçı Yazar Doç. Dr. Necmettin Çalışkan katıldı.
Mustafa Kemal Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Necmettin Çalışkan, Anadolu Gençlik Derneği Hatay Şubesi Konferans Salonunda düzenlenen programda “İnternet ve Sosyal Medya Ahlakı” konusunda konuştu.
Hayatımızın her alanından sorumlu olduğumuz gibi internet başında geçirdiğimiz zamandan da sorumluyuz diyen Doç. Dr. Necmettin Çalışkan, “Her şeyin hesabını vereceğimiz gibi buradaki tutum ve davranışlarımızın da hesabını vereceğimizi bilmek zorundayız” dedi.
KUL HAKKI İNTERNETTE DE GEÇERLİDİR
İnternet, maalesef kişiliğini kaybederek kullanılan bir alana dönüştüğünü dile getiren Doç. Çalışkan, “Birçok kişinin bu alandaki yaptıklarından sanki hesap vermeyecekmiş gibi davranış içerisinde olunduğunu görüyoruz. İnsanoğlunun hayatı boyunca sağında solunda iki melek sürekli hazır bekleyip iyi ve kötü tüm davranışları yazar. O yüzden her şeye dikkat ettiğimiz gibi internette girdiğimiz sitelere, paylaşımlara dikkat etmek zorundayız.
Başkasının internetini kullanmak, telif hakkı doğrun alanlarda şifre kırarak alın terini gasp etmek, haram görüntülere bakmak, yalan/iftira bilgileri paylaşmak, sahte hesaplarla kötülükleri yaymak gibi kul hakkı doğuran alanlara burada da dikkat etmek gerekir” diye konuştu.
İNTERNET KULLANIMI HASTALIK HALİNE GELDİ
İnternet kullanımı hastalık/bağımlılık haline geldi diyen Çalışkan, yatmadan önce en son iş son defa sosyal medya hesaplarını kontrol etmek, sabah ilk işte aynı şekilde sosyal medyayı kontrol etmek bir hastalık olarak karşımızda duruyor. Öyle bir noktaya geldi ki, gecenin bir yarısı eskiden çocuklar uyuyor mu? Üzeri açık kalmış mı? Ya da iki rekât namaz kılmak varken artık bugün gecenin bir yarısı kalkıp sosyal medya hesapları kontrol ediliyor.
İNTERNET KULLANIMININ SAĞLIK AÇISINDAN DA SAKINCALARI VARDIR
Çağımızın imtihanı internet bağımlılığı ciddi sorunlara yol açıyor diyen Çalışkan, aileler/eşlerin arasını açtığı gibi, bilgisayar başında uzun süre vakit geçirmek, sağlık açısından da sakıncaları olduğu görülmüştür. Duruş eklem bozukluğu, göz sağlığı, bel/boyun fıtığı gibi zararlar verdiği hatta beyni uyuşturduğu, uykusuz bıraktığı gibi hastalıklara neden olduğunu hastane kaynaklarından öğreniyoruz.
Birçok kişi normalde hayatında yapmayacağı kırıcı kaba sözlerini bu ortamda rahatlıkla paylaşabiliyor. Ve bu ortamlarda kendisini ilgilendirmeyen ne kadar iş varsa yapılabiliyor.
Peygamberimiz (S.a.v.)in “Kişinin kendisini ilgilendirmeyen şeyleri terk etmesi iyi bir Müslüman olduğunu gösterir.” Hadis-i Şerif’i burada geçerlidir. Yapılan işin zincirleme etkisi göz önüne alındığında daha fazla kul hakkı doğuran bir alan olarak buralarda daha çok dikkat edilmesi gerekir.
PAYLAŞILAN BİLGİ KAYNAKLI OLMALIDIR
Dinimizin önem verdiği konulardan biri de bilginin sağlamlığı, kaynak/belgeli olmasıdır diyen Çalışkan, “Ancak bugün bu ortamda verilen bilgililerin büyük çoğunluğu kaynaksız, uydurma, yanlış bir şeyi doğru gösterme veya doğru bir bilgiyi yanlış gösterme gibi algılarla dolu.
Örneğin sıradan bir insan “kim şu kadar şunu yaparsa, salavat zinciri yaparsak şöyle güzelliklere karşılaşacağız” gibi dinimizde yeri olmayan, tamamen insanları narkozlamak için uydurulan mesajlar Müslümanlara İslam’a büyük zararlar veriyor.
Bu sebeple bir Müslüman çağımızın imtihanı olan internette her gördüğünü her duyduğunu paylaşmamalı. Paylaşacağı bilginin güvenilirliğine emin olmalıdır” şeklinde konuştu.
(Haber Merkezi)
Mustafa Kemal Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Necmettin Çalışkan, Anadolu Gençlik Derneği Hatay Şubesi Konferans Salonunda düzenlenen programda “İnternet ve Sosyal Medya Ahlakı” konusunda konuştu.
Hayatımızın her alanından sorumlu olduğumuz gibi internet başında geçirdiğimiz zamandan da sorumluyuz diyen Doç. Dr. Necmettin Çalışkan, “Her şeyin hesabını vereceğimiz gibi buradaki tutum ve davranışlarımızın da hesabını vereceğimizi bilmek zorundayız” dedi.
KUL HAKKI İNTERNETTE DE GEÇERLİDİR
İnternet, maalesef kişiliğini kaybederek kullanılan bir alana dönüştüğünü dile getiren Doç. Çalışkan, “Birçok kişinin bu alandaki yaptıklarından sanki hesap vermeyecekmiş gibi davranış içerisinde olunduğunu görüyoruz. İnsanoğlunun hayatı boyunca sağında solunda iki melek sürekli hazır bekleyip iyi ve kötü tüm davranışları yazar. O yüzden her şeye dikkat ettiğimiz gibi internette girdiğimiz sitelere, paylaşımlara dikkat etmek zorundayız.
Başkasının internetini kullanmak, telif hakkı doğrun alanlarda şifre kırarak alın terini gasp etmek, haram görüntülere bakmak, yalan/iftira bilgileri paylaşmak, sahte hesaplarla kötülükleri yaymak gibi kul hakkı doğuran alanlara burada da dikkat etmek gerekir” diye konuştu.
İNTERNET KULLANIMI HASTALIK HALİNE GELDİ
İnternet kullanımı hastalık/bağımlılık haline geldi diyen Çalışkan, yatmadan önce en son iş son defa sosyal medya hesaplarını kontrol etmek, sabah ilk işte aynı şekilde sosyal medyayı kontrol etmek bir hastalık olarak karşımızda duruyor. Öyle bir noktaya geldi ki, gecenin bir yarısı eskiden çocuklar uyuyor mu? Üzeri açık kalmış mı? Ya da iki rekât namaz kılmak varken artık bugün gecenin bir yarısı kalkıp sosyal medya hesapları kontrol ediliyor.
İNTERNET KULLANIMININ SAĞLIK AÇISINDAN DA SAKINCALARI VARDIR
Çağımızın imtihanı internet bağımlılığı ciddi sorunlara yol açıyor diyen Çalışkan, aileler/eşlerin arasını açtığı gibi, bilgisayar başında uzun süre vakit geçirmek, sağlık açısından da sakıncaları olduğu görülmüştür. Duruş eklem bozukluğu, göz sağlığı, bel/boyun fıtığı gibi zararlar verdiği hatta beyni uyuşturduğu, uykusuz bıraktığı gibi hastalıklara neden olduğunu hastane kaynaklarından öğreniyoruz.
Birçok kişi normalde hayatında yapmayacağı kırıcı kaba sözlerini bu ortamda rahatlıkla paylaşabiliyor. Ve bu ortamlarda kendisini ilgilendirmeyen ne kadar iş varsa yapılabiliyor.
Peygamberimiz (S.a.v.)in “Kişinin kendisini ilgilendirmeyen şeyleri terk etmesi iyi bir Müslüman olduğunu gösterir.” Hadis-i Şerif’i burada geçerlidir. Yapılan işin zincirleme etkisi göz önüne alındığında daha fazla kul hakkı doğuran bir alan olarak buralarda daha çok dikkat edilmesi gerekir.
PAYLAŞILAN BİLGİ KAYNAKLI OLMALIDIR
Dinimizin önem verdiği konulardan biri de bilginin sağlamlığı, kaynak/belgeli olmasıdır diyen Çalışkan, “Ancak bugün bu ortamda verilen bilgililerin büyük çoğunluğu kaynaksız, uydurma, yanlış bir şeyi doğru gösterme veya doğru bir bilgiyi yanlış gösterme gibi algılarla dolu.
Örneğin sıradan bir insan “kim şu kadar şunu yaparsa, salavat zinciri yaparsak şöyle güzelliklere karşılaşacağız” gibi dinimizde yeri olmayan, tamamen insanları narkozlamak için uydurulan mesajlar Müslümanlara İslam’a büyük zararlar veriyor.
Bu sebeple bir Müslüman çağımızın imtihanı olan internette her gördüğünü her duyduğunu paylaşmamalı. Paylaşacağı bilginin güvenilirliğine emin olmalıdır” şeklinde konuştu.
(Haber Merkezi)
