Cumhuriyet Halk Partisi Hatay Milletvekili Nermin Yıldırım Kara, deprem bölgesindeki aile sağlığı merkezlerinin (ASM) durumlarına ilişkin yazılı bir basın açıklamasında bulundu.
Aile Sağlığı Merkezlerimiz ve sağlık emekçilerimiz, olağanüstü koşullarda yurttaşlarımıza hizmet sunmaya devam ediyor. Ancak son zamanlarda, halk sağlığını korumak için çok önemli bir rol üstlenmiş bu kurumlarımızın ve oradaki sağlık çalışanlarımızın beklentileriyle, ihtiyaçlarıyla taban tabana zıt bir yaklaşım sergileniyor.
Sağlık Bakanlığına 24 Temmuz 2024’te vermiş olduğmuz soru önergesine aldığımız yanıtta Antakya’da 20, İskenderun’da 5, Defne’de 7, Hassa’da 1 ve Kırıkhan’da 3 adet olmak üzere toplam 36 ASM’nin yıkıldığını öğrenmiştik. Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikasının 29 Ağustos 2025 tarihli açıklamasına göre tüm ilçelerimizde yıkılan toplam ASM sayısı ise 56’dır. Yine önergemize aldığımız yanıttan, sağlık hizmetlerinin aksamaması için 202 konteynerde de geçici olarak sağlık hizmeti verildiğini biliyoruz.
Fakat konteynerler, sağlık hizmetlerinin sürekli biçimde sunulması için uygun özellikler taşımıyor. Her şeyden önce ne kadar iyileştirme yapılırsa yapılsın kısıtlı bir alandan ve bu kısıtlı alanın yol açtığı sorunlardan söz ediyoruz. Tanı ve tedavi süreçleri çoğunlukla yetersiz fiziki koşullar ve donanımla sürdürülüyor. Sağlık çalışanları, bugüne kadar, kendi çabalarıyla koşulları iyileştirmeye çalıştılar.
ASM’ler sahip oldukları fiziki koşullara göre değerlendirilir; ardından A grubu, B grubu, C grubu ve D grubu gibi dört kategoriye ayrılır ve her kategori için tavan ücretin değişen oranları kadar ödeme yapılır. ASM’lerin kırtasiye giderleri ve grup elemanlarının maaşları bu cari gider ödemeleri kısmından karşılanır.
Bugüne kadar Sağlık Bakanlığının, yurttaşa verilen sağlık hizmetlerinde bir aksama olmaması ve ASM personelinin zor durumda kalmaması için, deprem bölgesindeki illerde bu konuda esneklik gösterdiği, il sağlık müdürlüklerine de bu doğrultuda inisiyatif almalarını önerdiği anlaşılıyor.
Ancak Hatay İl Sağlık Müdürlüğü, Bakanlığın talimatı doğrultusunda, geçtiğimiz hafta, şehrimizdeki ASM’lerin yeniden gruplandırılmasını talep eden bir yazı gönderdi. Bu yazı doğrultusunda yapılacak gruplandırma işlemi sonucunda halihazırda konteynerlerde, yetersiz koşullarda faaliyet göstermekte olan pek çok ASM’nin cari ödeneğinin kesilecek; böylece hem ASM’lerde görev yapmakta olan grup elemanları işsiz kalacak hem de zaten zor durumdaki ASM’lerde hizmetler aksayacak, fiziki koşullar daha da kötüleşecektir.
Depremin üzerinden 2,5 yıl geçmesine rağmen, hem yurttaşların rahat hizmet alabileceği hem de sağlık emekçilerinin sağlıklı koşullarda çalışabileceği kalıcı binalar hâlâ inşa edilmiş değil.
Sağlık Bakanlığı kendisinin sağlaması gereken uygun koşulların, maddi açıdan desteklenmeyen ASM personeli tarafından sağlanması gibi gerçek dışı bir beklenti içerisinde. ‘ASM’lerin yolu yok, tuvaleti yok, kullanım alanları yetersiz’ diyorlar; biz bunu 2,5 yıldır dile getiriyoruz ve bu olumsuz şartları düzeltme sorumluluğunun da Sağlık Bakanlığına ait olduğunu söylüyoruz.
HATAY’DA 800 BİN YURTTAŞIMIZ SAĞLIK HİZMETİNDEN YOKSUN KALABİLİR
Konteynerde hizmet sunan ASM’lerin ödeneklerini kesmek yerine, deprem bölgesinin özel koşulları dikkate alınmalı ve kalıcı binalar hizmete alınıncaya kadar mevcut durum devam etmelidir. Bu ödeneklerin kesilmesi, bölgemizdeki sağlık sistemini felç bırakacak zincirleme bir etkiye yol açabilir; performans artışı hedeflenirken tam tersi sonuçlar ortaya çıkabilir.
Sağlık Bakanlığı; deprem bölgesindeki sağlık sistemini 21 metrekarelik alanlarda ayakta tutmaya çalışan aile sağlığı merkezlerinin ödeneklerini keserek tasarruf yapacağını, bütçe açığını kapamaya katkı sunacağını hesaplıyorsa büyük bir hata yapıyor demektir. Aile sağlığı merkezlerinin hizmet kalitesini artırmak istiyorsanız, yapmanız gereken tek ve en mantıklı seçenek, yıkılan binaların yerine yenilerini inşa etmek; böylece hem ASM çalışanlarını hem de yurttaşları konteynerlere mahkum etmeye bir son vermektir.
ASM’lerin ödeneklerinde yapılacak bir kesinti hem istihdam kaybına yol açacak hem de yurttaşlarımız için birinci basamak sağlık hizmetlerine ulaşma imkanlarını yitirecek. Hatay’daki ASM’lerde görevli 200 ila 250 personel işinden olacak, bununla birlikte yaklaşık 800 bin yurttaşımız da aile hekimlerinin hizmetlerinden yararlanamaz hale gelecektir. Bu ölçekte bir küçülme, sağlık sisteminin fiilen çalışamaz duruma düşmesi demektir. Bakanlık, güçlükle ayakta tutulan bir sistemi destekleyeceği yerde bir darbe daha vuruyorsa, buna ancak akıl tutulması denebilir.
(Haber Merkezi)
ABDULVAHİT GÜRASLAN