Ak Parti İl Başkanlığı konusunda sosyal medya yalan, yanlış bir dolu haberle çalkalanıyor. Bunu görünce yine köşe yazarlığım depreşti ve ilk elden o geceyi anlatmaya karar verdim.Ak Parti İl Başkanlığı konusunda sosyal medya yalan, yanlış bir dolu haberle çalkalanıyor. Bunu görünce yine köşe yazarlığım depreşti ve ilk elden o geceyi anlatmaya karar verdim. İl başkanlığına aday olma sürecim uzun bir zaman aldı. Çok öncelerden beridir olmam gerektiği konusundaki ısrar ve tekliflerle aday olma sürecim karar aşamasına gelmişti. Ancak böyle bir kararda karşıma çıkacak engel ve dirençleri tahmin etmek zor değildi. Kendileri hep birilerinin adamı olmaya alışmış insanlar yine aynı şablon kafayla beni birilerinin adamı olmakla suçlayacaklar, gözümün üzerinde kaş aramak için ellerinden gelen gayreti göstereceklerdi. Gelecek kaygıları, kontrol edilemeyen bir başkan hususunda kendilerini endişelere sevk edebilecekti. Ortada “Acaba yapabilir mi” sorusundan ziyade “Acaba benim kontrolümde olabilir mi” soruları olacak, bu sorulara göre aday aramaları gerçekleşecekti. Tüm bunları göze alarak Ahmet Atıç istifası sonucu boşalan başkanlığa adaylık başvurumu yaptım. Biliyordum ki o koltuğun bana vereceği çok bir şey olmamasına rağmen benden alacağı çok şey olacaktı. Rahatımı ve konforumu kaybedecek, ekonomik anlamda ciddi sıkıntılarla karşı karşıya kalabilecektim. İşlerimin aksaması, sosyal hayatımın yok olması daha önceden tecrübelerimle bildiğim şeylerdi. Ancak iki şeyi çok önemsiyordum. Birincisi Sayın Cumhurbaşkanının can siparene yaptığı dünya çapındaki mücadelesinin Hatay’da da yankı bulması ve algı operasyonlarına bu kadar icraatın kurban edilmemesiydi. İkincisi ve en önemlisi Hatay’ın barışına yapabileceğim katkıydı. Hatay’da özellikle Alevi cemaat ile Sünni cemaat arasında son zamanlarda çok ciddi kutuplaşmalar oluşmuş, bu kutuplaşmalar dış güçlerin iştahlarını arttıracak seviyeye ulaşmıştı. Son referandumda özellikle Alevi cemaatin yaşadığı bölgelerde yüzde 97, 98’e varan oranlarda hayır oyu çıkması, Ak Parti oylarının nerelerdeyse bu bölgelerde sıfırlanması bu insanlarla Ak Parti arasında ciddi bir kırılmanın yaşandığının, bunun parti karşıtlığından ziyade düşmanlığa ve kutuplaşmaya dönüştüğünün işaret fişekleriydi. Yıllardır Antakya Sivil İnisiyatifi adı altında yürüttüğümüz her kesimin akil insanlarıyla oluşan bu yapı ile oldukça mesafe almış, oluşan sıkıntıları, nedenleri ve çözüm çarelerini yakından öğrenmiştim. Gerek Ak Parti’nin, gerekse de Ak Parti yerel yöneticilerinin bu kutuplaşmayı giderecek çalışmalar yapması, her kesimle empati kurarak hareket etmesi gerekmekteydi. Bu konuda da kendime güveniyordum. Salı akşamı bizzat İl Koordinatörü Ahmet Koca tarafından seçilen 5 kişi arasında olduğumu, İl Başkanını Tayyip Bey’in tespit ederek son kararını vereceğini, onun için Çarşamba günü saat 17.00 de Parti genel Merkezinde olmam gerektiği tarafıma telefonla tebliğ edildi. Ertesi gün tüm İl Başkanı adaylarıyla birlikte Parti Genel Merkezinde Ahmet Koca’nın makamında toplanmıştık. Saat 16 civarında Cumhurbaşkanı parti binasındaki makamına gelmiş ve bizden önceki il olan Mardin İlinin adaylarıyla mülakata başlamıştı. Saat 17 civarında da Hatay ekibi makamın bekleme salonuna alındılar. Tüm adayların yüzünde belirgin bir heyecan ve Recep Tayyip Erdoğan ile yüzyüze görüşülecek olmanın gerginliği vardı. İsimler alfabetik sıraya göre dizilmiş ve o sıraya göre makama alınmaya başlandı. Yaklaşık 10 dakikalık bir görüşme gerçekleşiyor, sonra adaylar tekrar bekleme salonuna alınıyordu. Sıra bana geldiğinde elimdeki dosyayla içeri girdim. İçeride uzun bir masanın başında Sayın Cumhurbaşkanı, yaninda ise teşkilatlandırma başkanı başta olmak üzere koordinatör milletvekilleri ile birlikte yaklaşık 8, 9 kişi vardı. Cumhurbaşkanı hoş geldin dedikten sonra yanındaki yeri göstererek oturmamı istedi. Önündeki bana ait dosyadan Cv’mi açarak önce şahsi durumumla ilgili sorular sordu. Daha sonra hazirun ekibe bir soruları olup olmadığını soararak onların yanıtını aldı. Daha sonra Hatay’la ilgili benim söylediklerimi dikkatle dinledi ve gözü beraber getirdiğim dosyaya takıldı. Dosyayı verip vermeyeceğimi sorunca, elbetteki size verilmek üzere getirdim dedim. Dosya dediğime bakmayın. İçeriğinde sadece gazetelere yazdığım yazıların birkısmından oluşan kağıtlar vardı. Yani tüm kamuoyu önünde yazdığım ve dillendirdiğim kendi köşe yazılarım. Hemen okuyacağından hiç ümidim olmamasına rağmen yazıları teker teker okuduğunu görünce hayretler içerisinde kaldım. Sonra yazıların içeriği ile ilgili sorduklarına cevap verince dosyayı masadaki diğer haziruna uzattı ve incelemelerini sağladı. Sonra bir değerlendirme yapmak üzere dışarıya bizi davet etti. Yaklaşık 20 dakikalık bir bekleyişten sonra içerideki heyet dışarı çıktı ve değerlendirmenin biraz süreceğini söyleyerek, dileyenin kalabileceği, dileğenin ise dönebileceğini açıkladılar. Aday arkadaşlar dahil kimse ne olduğunu anlayamamıştı. Zira daha önceki İlin değerlendirmeleri hemen yapılmış, Başkan ilan edilmişti bile. Ben değerlendirmelerin bu gece içerisinde olabilecekse kalmanın uygun olduğunu söylediğimde, bir hafta sürebileceğini belirttiler. Daha sonra Ahmet Koca’nın odasında bir çay içimi daha oturduğumuzda neler olduğunu anlamak için sorularımız oluşunca Ahmet Koca “Hata bizim, mevcut adaylar hususunda daha yapmamız gerekli çalışmalar varmış” yanıtını aldık. Bu beşin dışına mı bakacaksınız sorusuna ise “Şu an için halen bu beş kişinin aday olduğunu, şayet ihtiyaç duyulursa başka adayında olabileceğini” söyledi. Yani anlayacağınız mevcut beş adayın elenmesi gibi bir durum olmadığı gibi başka aday olmayacak gibi bir durumda mevcut değil. İşin aslı da, özeti de budur.
Yazarlar
Yayınlanma: 26 Aralık 2017 - 16:00
ASLINDA NE OLDU?
Ak Parti İl Başkanlığı konusunda sosyal medya yalan, yanlış bir dolu haberle çalkalanıyor
Yazarlar
26 Aralık 2017 - 16:00